Monthly Archives :

Ekim 2025

UCUBE “PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ” İLE TÜRKİYE’NİN VE TÜRK HALKININ AYDINLIK GELECEĞİ YOKTUR!..

150 150 bakikarakol

CHP’nin, Bolu’da miting yapmasının ardında kampa girecek olması beni umutlandırdı.

4 Ekim 2025 Cumartesi geldi, çattı.

Genel Başkan Özgür Özel, Bolu Büyük Abant Otel’de düzenlenen “Kamutay (TBMM) Grubu Çalışma ve Değerlendirme Toplantısı”nın açış konuşmasını yaptı. https://chp.org.tr/haberler/chp-lideri-ozgur-ozel-ulkenin-yarinlarini-tek-adamin-alip-kacmasina-demokrasiyi-goturmesine-zin-vermeyecegiz

Canlı izleyemedim; yazılı metinden okudum.

 

“Beklediğim” yoktu.

 

“Kapanış”ta olacağını düşündüm.

 

Kamp, bir gün sonra (5 Ekim 2025 Pazar) sona erdi.

Bilgilendirici açıklamaları Parti Sözcüsü Deniz Yücel yapardı; bu kez yapmadı, Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır basının karşısına çıktı.

 

Başarır’ın ne açıklamaları, ne de gazetecilerin sorularına verdiği yanıtları https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/chp-nin-bolu-kampi-sona-erdi-iki-seyden-kurtulmamiz-lazim-2440925 beni zerre bilgilendirmedi.

 

“Beklediğim” burada da yoktu.

 

Hayal kırıklığına uğramıştım.

 

Salı günü (7 Ekim 2025) Özgür Özel’in Kamutay Grup Toplantısında yapacağı konuşmaya kadar “sabırlı olma”yı usuma koydum.

 

Dün Salı’ydı.

Özgür Özel bir saati aşkın konuştu. https://chp.org.tr/haberler/chp-lideri-ozgur-ozel-basta-beyaz-ve-ak-toroslar-olmak-uzere-ceteleri-dagitacak-adalet-dagitilmasinin-onunu-acacagiz

Dolu ve güzel konuştu; salondakileri sık sık ayağa kaldırdı, dakikalarca alkış aldı.

 

Benim “Beklediğim” gene yoktu.

 

Neden?!

 

Oysa…

10 gün önce kendisinin de katılıp konuşma yaptığı, Muğla Menteşe ilçesindeki yüksek katılımlı “Toprağımızı vermiyoruz” mitingini  https://www.birgun.net/haber/mugla-da-kitlesel-miting-topragimizi-vermiyoruz-657009

1950’lerde Menderes Hükümeti ile emperyalist ABD arasında imzalanan “Zeytin Yağı Anlaşması”nı…

Ve…

“Köylüye geçmişte yaşatılanlarının benzerinin günümüzde de yaşatıldığı”nı yazacaktım, “CHP’de umutlanıp beklediğim” öncelik aldı.

 

Onlar neydi?

Şuydu:

1-Bugün yaşadığımız sorunların, sıkıntıların ana kaynaklarından biri olan ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin halka bıkıp usanmadan anlatılması…

2-Bu ucube sistemden kurtulmanın tek seçeneği “seçim ve oy”; yerine de ülkemize ve halkımıza en uygun yönetim biçiminin “Demokratik, Laik, Parlamenter Sistem” olduğunun vurgulanıp sözünün verilmesiydi.  

 

Ama…

Her nedense, CHP Genel Başkanı, yönetimi, Milletvekilleri, il, ilçe başkanları, üyeleri ağızlarına almadılar, almıyorlar!

Neden?!

Bir korku mu var?!

Bir anlaşma mı var?!

 

Ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile Türkiye’nin ve Türk halkının aydınlık geleceği yoktur!

 

Türk halkının bu ulusal gerçeği bilmesi en doğal hakkı değil midir?

 

Hakkıysa, bu halkan, hangi nedenlerden ötürü yoksun?

 

Dünya lideri Kemal Atatürk düşünceleri, devrim ve ilkeleri ışığında halktan, ülkeden, demokratik laik Cumhuriyet’ten, demokratik laik parlamenter sistemden, elerkiden (demokrasiden), “yurtta barış, dünyada barış”tan yana siyasa/politika yapan siyaset ve devlet insanları neden daha ayırtlı (farklı) duyarlı davranmazlar, kafalardaki soruları yanıtsız bırakırlar, halkı bilgilendirmezler?

Kendilerini bir sorgulasınlar.

 

En başta da CHP işte bunu yaşama geçirmeli, başarılı olmalı…

TRUMP “SİYASET VE DEVLET ADAMI” DEĞİL “VAHŞİ İŞ İNSANI”!..

150 150 bakikarakol

İnsan-insanlık, emek-emekçi, Türkiye-Türk halkı, İslam-Müslüman halk, barış-kardeşlik-özgürlük vb düşmanı emperyalist İngiltere’den sonra gelen emperyalist ABD’nin 45 ve 47’inci “kaçık” Başkanı Donald Trump’ın Dışişleri Bakanı Marco Rubio da, Trump gibi siyaset ve devlet adamlığından, diplomatlıktan çok uzak, sözünü bilmez bir kaçık!

“… sözünü bilmez, kaçık” olmazsa, “Bu diğer ülkelerin hepsi –bu arada Türkiye de dahil– bizim işin içinde olmamız için adeta yalvarıyorlar. İstiyorlar ki biz dahil olalım. Bakın, insanlar çıkıp istedikleri şeyleri söyleyebilir, ama iş bir şeyin yapılmasına geldiğinde Beyaz Saray’a geliyorlar… Cumhurbaşkanı Erdoğan bu hafta Beyaz Saray’a gelerek başkanla görüşecek. Hepsi Beyaz Saray’a geliyor, hepsi Başkan Trump’la konuşmak istiyor, hepsi Trump’ın meseleyi çözmesini istiyor.” https://www.tv5.com.tr/abd-disisleri-bakanindan-cumhurbaskani-erdoganin-trumpa-yonelik-soylemlerine-cevap sözlerini eder mi?!

 

İnşaatçı “kaçık” Başkan Trump’ın, Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilci’si –emlakçı- Tom Barrakc, Rubio’dan geri kalan değil!

O da çıktı, “(Erdoğan) 71 yaşına geldi. (Türkiye) bir demokrasi ama otoriter gibi. Başkan Trump dahice bir şekilde ‘çözüm olarak ona meşruiyet vermeliyim’ dedi. Şu an bu oluyor. Bence bunun sonucunda büyük değişiklikler göreceksiniz.” https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/buyukelci-tom-barrack-dan-dikkat-ceken-cikis-trump-erdogan-a-mesruiyet-verecekmis-2438212 tümcelerini kustu!

 

Derken…

Rump’la, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beyaz Saray’ın Oval Ofis’nde bir araya geldiler.

Rump, Erdoğan’ı sağına aldı, heyetleri de karşılıklı yan yana oturttu. https://www.nefes.com.tr/erdogani-beyaz-sarayda-agirlayan-trump-yaptirimlari-hemen-kaldirabiliriz-65630

İlk konuşan Trump’tı:

“Uzun zamandır dostuz. 4 yıl boyunca ben sürgündeyken, adaletsizce ve biliyorsunuz, hileli bir seçim sonrasında sürgündeyken de dosttuk. O, hileli seçimleri herkesten daha iyi bilir. Çok saygı duyulan bir insan ülkesinde. Avrupa’nın tamamında, dünyanın tamamında. Muazzam bir askeri güç inşa etti. Ekipmanlarımızı sıklıkla kullanıyorlar. Kendisini Beyaz Saray’da misafir etmek çok önemli. Ticareti daha da arttıracağız. F-16, F-35 almak istiyorlar, bununla ilgili konuşacağız. Çok enteresan birkaç saat geçireceğiz. Bu adama çok büyük saygım var. Rahip Brunson’ı serbest bıraktı. 35 yıllığına hapse atılmıştı. Cumhurbaşkanı’nı aradım ve kendisini serbest bıraktı.”

Trump için “İş insanı” demek çok yanlış olur, “Trump vahşi bir iş insanı” denilmeli!

Trum aynı zamanda, Gazze’de soykırım yapan İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’yu maşa yapıp evire çevire kullanan bir “katil”!

Hem de “baş katil”!

Hitler bile eline su dökemez!

Emperyalist ABD, böyle bir “saygısız”ı ve ekibini iktidara taşıdığı için, giderek azalan saygınlığını hızla bitiriyor, “Özgür dünya” imajını, algısını yerle bir ediyor!

Emperyalist ABD, Trum’la, Trump yönetimiyle, ana emperyalist İngiltere’nin 1900’lerin başlarındaki çöküşün benzerini yaşıyor.

 

Trump’ın pek uzun olmayan konuşmasının ardından Erdoğan da kısa konuştu:

“Türkiye Amerika ilişkilerinde farklı bir süreci yaşıyoruz. Kendilerinin de ifade ettiği gibi gerek F-35 gerek F-16 konusu, gerekse Halk Bankası ile aramızdaki ilişkiler konusunu aramızda görüşme fırsatı bulacağımıza inanıyorum. Birlikte el ele bölgedeki sıkıntıları aşacağımıza da inanıyorum.

Heybeliada Okulu ile ilgili üzerimize ne düşerse biz onu zaten yapmaya hazırız. Dönünce de Sayın Bartholomeos ile bu konuyu görüşme fırsatı bulacağım.”

 

Konuşmaların bitiminde, basın mensuplarının sorularına geçildi.

 

O da ne!

Organize edilmiş gibi, sorular, tek Tump’a soruldu.

 

Trump, soruların bazılarının yanıtında “Cumhurbaşkanı Erdoğan her ikisi (Putin-Zelenskiy) tarafından da çok saygı görüyor. Herkes Erdoğan’a saygı duyuyor. Ben de öyle. Kendisinin Rusya-Ukrayna Savaşı’nda büyük bir etkisi olabilir ama tarafsız kalmayı tercih ediyor. (…) Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye’de eski lideri devirme mücadelesindeki başarıdan sorumlu olan kişidir. (Suriye’ye) Yaptırımları kaldırdım. (Suriye’deki) Zaferin sorumlusu Erdoğan’dı. Bu Türkiye için bir zaferdi. Erdoğan’ın isteği üzerine yaptırımları kaldırdım. Suriye’ye fırsat vermeliyiz.” diyor.

Bu kadarla kalmıyor…

Erdoğan kalkarken, koltuğu iki eliyle geri çekiyor. https://x.com/BakiKarakol/status/1971654908878508267

Linki tıkladığınızda, karşınıza çıkacak fotoğrafa iyi bakın; sonra da şu linki https://www.hurriyet.com.tr/video/trumptan-cumhurbaskani-erdogana-sandalye-jesti-42961925 tıklayın, videonun baş kısmını dikkatlice izleyin.

Trump, Erdoğan’ın üzerinden kalktığı koltuğu, bir “hizmetli” gibi geri çekmekle yetinmiyor, Erdoğan’a iki koltuk arasından yol açıyor.

Belli ki, koltuğu çekerken de, yol açarken de, Türkiye’ye ve dünya ülkelerine bir ileti (mesajı verme peşindeydi.

Neydi o ileti?!

“Güç bende… Meşruiyetiniz de… Dediklerimi yaparsanız…” içerikli miydi?!

Şunu belirtmeliyim:

Trump’ın bu davranışı yalnız Erdoğan’a özgü değil, kimi başka ülkelerin Cumhurbaşkanlarına, Başkanlarına, Başbakanlarına da yapmıştır.

“Vahşi iş anlayışı” işte!

 

Erdoğan’dan, Birleşmiş Milletler’deki gibi bu süreçte de “gürleme”si beklenirdi.

Gürlemedi.

Trump’ın “100 Milyar Dolarlık Ticareti”ne –Türkiye için, Türk halkı için çok büyük para- imza attı.

Türkiye’nın zorunlu dışalım gereksinimleri olabilir; o zaman, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na “Bakan” sıfatıyla atanmış “bürokrat” Vedat Işıkhan çıkıp “Çok şükür emeklilerin maaşını zor koşulda olsak da ödüyoruz” https://www.korkusuz.com.tr/calisma-ve-sosyal-guvenlik-bakani-isikhan-in-tepki-ceken-emekli-maasi-aciklamasi-p37904 demeyecek.    

 

Bu arada…

Türkiye’nin 1’inci siyasi partisi CHP Parti Meclisi, bugün (1 Ekim 2025 Çarşamba) Kamutay’ın (TBMM’nin) 28’inci Dönem 4’üncü Yasama Yılı açılışna katılmama kararı aldı. https://www.sozcu.com.tr/chp-den-dikkat-ceken-erdogan-karari-p231702

Gerekçelerden biri de “Böyle bir siyasi ortamda biz Cumhurbaşkanı’nı Meclis açılışında ne oturarak ne de ayakta karşılamayız. Zira bizim nezdimizde meşruiyetini yitirmiştir. Bizim 47 yıl gösterdiğimiz sabrı onlar 47 gün dahi gösteremediler. O yüzden Meclis açılışında kendisini ne karşılayacağız ne de uğurlayacağız.” biçiminde açıklandı.

Ancak…

CHP yönetimine, ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ni anımsatmak; ucube sistemin ne olup ne olmadığını her gün gündemde tutmak; sistemin, yaşanan sorunların ana kaynaklarından biri olduğunu her yerde, her zaman herkese anlatmak gerektiğini vurgulamak isterim…