Monthly Archives :

Haziran 2022

FUAT UĞUR VE GİLLER BİLSİNLER Kİ, DEMİRDEN KORKULSAYDI, TRENE BİNİLMEZDİ!..

150 150 bakikarakol

Biyografisine girdiğinizde, hakkında kısıtlı bilgilere ulaşacağınız gazeteci-yazar Fuat Uğur, Işık Cemaati’nin, iktidara çok yakın yandaş gazetelerden ve Türk asıllı, emperyalist ABD vatandaşı Ahmet Mücahit Ören’in “imtiyaz”ındaki “Türkiye Gazetesi” yazarıdır.

Anımsayacaksınız:

2 Nisan 2016’da Türkiye Gazetesi’ndeki köşesinde CEMAAT’İN “HUSUSİLER”İ DARBE İÇİN ANKARA’DA TOPLANDI https://m.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/590844.aspx başlıklı bir yazı yazdı.

Yazı, yayımlandığı günde ve de sonraki günlerde dikkat çekmedi, ilgi uyandırmadı; ama 15 Temmuz 2016’daki “FETÖ Darbe Girişimi”nden sonra gündem oldu.

Denilmeye başladı ki:

“FETÖ Darbe Girişimi’ni, Fuat Uğur, 2,5 ay önce Türkiye Gazetesi’ndeki köşesinde yazdı.”

Doğruydu…

Ama…

Yönetimden, yönetimin emrindeki onca bürokrattan “uyanan” olmamıştı.

Neden acaba?!

Fuat Uğur, bu soru çevresinde neden tur atmadı?!

Bunca ay, yıl atmamış, bundan sonra da atacağını öngörmüyorum.

Tur atması bir kenara, dünkü (28 Haziran 2022 Salı) TÜRK CEZAEVLERİNDEKİ BATILI ASKERLERE YENİLERİ EKLENEBİLİR  https://www.turkiyegazetesi.com.tr/yazarlar/fuat-ugur/628998.aspx başlıklı yazısı, tur atmayacağının anlatısı, kanıtı.

 

Yanlış bilmiyorsam, Fuat Uğur eski solcuydu.

Dünkü anılan yazısının SANIYORLAR Kİ DEVLET GAFLET UYKUSUNDA ara başlığı altında şunları yazıyor:

// Amerika’nın Türkiye’deki elemanlarının yüzsüz ve pespaye oluşları bu ülkenin namuslu evlatları için ayırt edici bir kriter.

Bitleri kanlandı.

Sanıyorlar ki devlet gaflet uykusunda ve ne yapacağını bilmiyor.

Ders almadılar.

Artık dışarıdan gelecek saldırıların içeride de bir karşılığı olacaktır.

Bu ülke insanlarının iş birlikçiler için daha fazla eli kolu bağlı oturmayacağı aşikâr.

Üniformalı ya da sivil; ABD’nin Türk cezaevlerindeki tüm askerlerine ve casuslarına yenileri eklenecektir şüphesiz.

Geçen 15 Temmuz’da fareler kaçtı ama bu kez konulan kapanlar sürprizli “hediyelerle” dolu.

Yine en baştan söyleyelim de hani, yok tiyatro yok kontrollü filan diye sonradan ciyaklamayın!. //

 

Fuat Uğur “… gaflet uykusu…” sözcükleriyle 2 Nisan 2016’daki yazısına dikkat kesilmeyenlere “gönderme”de mi bulunuyor ne?!

Fuat Uğur, belki bu kere kendisi, şu yazdıklarının ayırtında değil!

Şöyle ki:

Bir insan, kendini, davadaşlarını anlatmaya, tanımlamaya kalksa, bu kadar ayrıntılı, net, güzel anlatamaz, tanımlayamaz!

 

Ben gene de, dünden itibaren 2,5 ay sonrası sürece odaklanmaya, 2,5 ay sonrası sürecin bitimindeki süreçte olacakları düşünmeye başladım.

 

Ha…

Fuat Uğur ve giller bilsin ki:

Demirden korkulsaydı, trene binilmezdi!

 

Yazımı, Fuat Uğur’a üç sorumla noktalayayım:

* Biyografinde doğum tarihin neden yok?

* Patronun Türk asıllı Ahmet Mücahit Ören, neden ABD vatandaşı?

* ABD veya batılı bir başka ülke vatandaşı olan Türk asıllılar mı yoksa ABD veya batılı bir başka ülkenin vatandaşı olmayan Türk asıllılar mı “batılı asker” olur?..

HER SİYASİDEN “GENEL BAŞKAN”, HER GENEL BAŞKANDAN “LİDER” OLMAZ!..

150 150 bakikarakol

Adını anmayacağım.

* ile işaretlediğim linki tıkladığınızda öğreneceksiniz; unvanını, nerede, ne zaman konuştuğunu da göreceksiniz.

Konuşmasından iki paragraf aldım.

İlk paragrafta demiş ki:

“… çok açık ve net söyleyeyim bütün vatandaşlarım duysunlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti akılla yönetilmiyor, önyargıyla yönetiliyor. Akılla yönetilmiyor, bilgiyle yönetilmiyor, birikimle yönetilmiyor. Tamamen önyargıyla, bir kişinin önyargısıyla, bir kişinin egosuyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti yönetiliyor.” *

İkinci paragrafta da şöyle diyor:

“… çağrı yapıyım Erdoğan’a, arkadaş yüreğin yetiyorsa beni çağırırsın senin televizyon kanalların var orada çıkarsın karşıma oturur hesaplaşırız bende sana cumhurbaşkanı adayının kim olacağını açıklayacağım.”

 

İlk paragrafta…

Bilerek, siyasi kazanımları uğruna gerçekleri çarpıtıyor, gerçeklerin doğru biçimde bilinmesini önlüyor!

Yani…

Türk halkına yanlış bilgi veriyor, yalan söylüyor!

Bunu da “görevi gereği” yapıyor!

Bu ortamda ayrıntıya girmeyeceğim.

 

Radikal muhafazakar kesimden üç-beş oy alabilmek için, “Genel Başkan”ı olduğu partinin suçu günahı yokken, partiye ağır suçlamalarda,  yergilerde bulunup durandan “etik siyasetçi”, “etik siyasi parti Genel Başkanı” olur mu?!

 

Gelelim ikinci paragrafa…

Cumhurbaşkanı adayını açıklamanın koşuluna bakar mısınız!

Anlaşılan, içinde yer aldığı “Millet İttifakı”nın Cumhurbaşkanı adayından söz ediyor.

İyi güzel hoş da…

“Millet İttifakı”nın diğer ortakları, bu konuyu kendi aralarında enine boyuna görüştü mü, bir karara vardı mı ve kendisine açıklama yapma yetkisi verdi mi?!

Verdiyse…

Sözüm yok.

Vermediyse…

Nasıl anlamak, yorumlamak gerek?!

 

Demem o ki:

Her siyasiden “Genel Başkan” olmaz!

Her “Genel Başkan”dan da “lider” olmaz!

Lütfen, “Genel Başkan”a “lider” demeyelim, denilmesine engel olalım!

 

Her önüne gelene “Hocam” da denilmesinin!..

 

Ve ve…

Güzel Türkçe’mizi hançerlercesine kullanıma sokulan Arapça, Farsça ağırlıklı yabancı sözcükleri söylememeye özen gösterelim; duyarlı davranalım, kullananları uyaralım.

Özellikle kendilerini aydın, yurtsever, devrimci, Atatürkçü gören, tanımlayanları!..

Cumhur İttifakı’nın ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin iktidarının, iç ve dış siyasamıza, ekonomimize, ekinimize (kültürümüze), sanatımıza vb yaman zararlar verdiği, darbeler vurduğu  gibi güzel Türkçe’mize de yaman zararlar verdiğini, darbeler vurduğunu hep gündemde tutalım!..  

https://chp.org.tr/haberler/chp-lideri-kilicdaroglu-fox-tvde-smail-kucukkaya-ile-calar-saat-canli-yayinina-katildi-17-haziran-2022

NORMAL SÜRENİN BİTİMİNE BİR HAFTA KALA “ERKEN SEÇİM”E GİTMEK, HUKUKA UYGUN DEĞİL, ETİK HİÇ DEĞİL!..

150 150 bakikarakol

Cumhur İttifakı’nın 2 numarası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, aylar öncesinden açıkladı:

“Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan’dır.”

Sonra da, Millet İttifakı’na çağrıda bulundu durdu:

“Siz de adayınızı açıklayın.”

Millet İttifakı’nın yanıtı “Seçim tarihini ilan edin, biz de Cumhurbaşkanı adayımızı açıklayalım” oldu.

Millet İttifak’ında, CHP Genel Başkanının adı öne çıkınca, Cumhur İttifakı “Cumhurbaşkanı adayı mısın, değil misin, açıkla” diye bastırdı.

Millet İttifakı’nın yanıt yine aynı oldu.

Neydi Cumhur İttifakı’nın, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı kimin olacağı merakı, ısrarla öğrenmek istemesi?!

Yıpratmak!

Millet İttifakı’nın, seçim tarihi ilanındaki ısrarı neydi?!

Cumhur İttifakı’nın, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayıyıpratmasına, dahası “siyasi yasak” getirmesine olanak vermemek!

İki ittifak da, siyasi bilek güreşi içinde!

Sonunda, Bahçeli’nin “Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanın adayı Recep Tayyip Erdoğan’dır” diye açıkladığı AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, 9 Haziran 2022 Perşembe günü, partisi AKP’nin İzmir Genişletilmiş İl Danışma Meclisi toplantısında* “İşte söylüyorum, seçim önümüzdeki yıl Haziran ayının ortasında yapılacak. Kaçacak yerin yok Bay Kemal. Ha bire ‘Cumhur İttifakı’nın adayı belli olsun’ diyorsun. İşte söylüyorum, Cumhur İttifakı’nın adayı Tayyip Erdoğan. Biliyorum ki 2023 seçimlerinde aday olmak, karşıma çıkmak için can atıyorsun. Gel, kendine ve partine daha fazla eziyet etme Bay Kemal. CHP’ye oy vermiş vatandaşlarımızın başını daha fazla yere eğdirme. Cesaretin varsa, yüreğin yetiyorsa bugünden tezi yok ya adaylığını açıkla ya da adayını açıkla” tümcelerini etti; 11 Haziran 2022 Cumartesi günü de Van’da gençlerle bir araya geldi, “Bazıları çok merak ediyor. Bay Kemal diyor ki ‘Seçim tarihini açıkla’. Ya neyi açıklayacağım, seçimin tarihi belli. Ne zaman? Önümüzdeki yılın Haziran’ında seçim var ama bu ikide bir ‘Göreceksiniz Kasımda seçim var’ diyor. Bay Kemal, Kasımda seçim yok, seçim önümüzdeki yılın Haziran’ında, kendini oraya hazırla. Sen önce aday mısın, değil misin onu bir açıkla. Ya adaylığını açıkla, eğer sen aday değilsen adayını açıkla ama bunun her ikisi de şu anda yok”** diye konuştu.

Önceki gün (13 Haziran 2022 Pazartesi) ise CHP Sözcüsü Faik Öztrak, basının karşısına çıktı “Kasımda seçim yok, diyorsa sarayın kibirlisi, bu önemlidir. Kasım’a kadar bu işi götüremeyeceğini kendisi de anlamış, daha erken seçim yapılacaktır”*** dedi.

Oysa…

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, 20 Mayıs 2022 Cuma günü Darülaceze Sosyal Hizmet Şehri‘nin temel atma töreninde, yüklenici (müteahhit) firmanın yetkilisini “Ne diyor bu ya? Sen nasıl Fatih torunusun? Ne yapıyorsun sen?”**** diyerek azarlamış, “Hamza Bey, 36 aydan başladı. 30 aya indi. Bu müteahhiti değiştirelim biz” demiş, şu “talimat”ını vermişti:

“Kesinlikle önümüzdeki yıl bu günlerde burayı bitirmeniz lazım. Vardiya sistemlerini değiştireceksin. Burada kimse rahatsız olmaz, sen merak etme. Gece-gündüz full time çalışacaksınız. Şahit olun, ‘Söz diyor’. İnşallah aldığımız söz yerine gelir.” 

Buradan anlıyoruz ki, 20 Mayıs 2023 ve öncesi erken seçim yok; ama sonrası için var.

Bu “sonrası” ne zaman?

Anımsayacaksınız…

Cumhurbaşkanlığı ve 27’inc Dönem Milletvekili seçimi 24 Haziran 2018’de yapıldı.

Demek ki, Cumhur İttifakı’nın kafasındaki erken seçim tarihi 24 Haziran 2023’ün bir hafta öncesi Pazar.

Burada, hukuka uygun olmayan kocaman bir ayrıntı var:

Normal sürenin bitimine bir hafta kala, Kamutay’ın (TBMM’nin) erken seçim kararı alması doğru değil, çok yanlıştır, etik hiç değil!

Bu konuda, yasal ve Anayasal ciddi boşluk, var!

O boşluk giderilmeli, hem Anayasa’ya, hem Seçim Yasası’na açık, net bir biçimde, “normal sürecin bitimine en az 3 ay (90) gün kala seçim kararı alınır” diye yazılmalı ki, o seçim “erken seçim” olsun.

Normal süre, 24 Haziran 2023’e bir hafta kala seçime gitmek, siyasi ve hukuki sorunlar yaratır!

Cumhur İttifakı kazanamayacağı seçime gider mi?!

Gitmemek için, seçime gitmeyi mutlak erteletecek yollara başvurur mu?!

Bilemem…

*https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/138318/-ulkemize-nasil-asirlik-eserleri-ve-hizmetleri-beraberce-kazandirdiysak-buyuk-ve-guclu-turkiye-yi-de-yine-sizlerle-beraber-insa-edecegiz-

**https://www.trthaber.com/haber/gundem/cumhurbaskani-erdogan-vanda-genclerle-bulustu-687460.html

***https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/chp-sozcusu-faik-oztraktan-ges-aciklamasi-hicbir-derde-deva-olmaz-1946781

****https://www.ensonhaber.com/gundem/cumhurbaskani-erdogan-bu-muteahhiti-degistirelim-biz

TAKVİM YAPRAKLARINDAN… BİR YARGIÇ ÖĞRETİSİ!..

150 150 bakikarakol

Aman Tanrım!

Toplum olarak, neler duyuyor, neler yaşıyoruz!

Ve…

Duyduklarımızdan, yaşadıklarımızdan darlanıyor, acılar çekiyoruz!

Toplumun bir ferdi olarak, hele ben!..

Kahroluyorum!

“Çürük”, “sürtük” sözcükleri, şekerimi, tansiyonumu yükseltti; sabah uyandım ki, sağ gözüm kan çanağı!

Gece uykuda tansiyonum yükselmiş!

Operatör Göz Doktoru Önder Kılıç, “İyi ki beyine pıhtı atmamış, gözde kanama yapmış” dedi, zaman yitirmeden Kardiyolojiye gitmemi önerdi.

Pazartesi (13 Haziran 2022) günü Kardiyolojide olacağım.

Ayrıca…

Kendinizi “duyarlı yurttaşı” olacaksınız…

Bir USA/ABD Doları, Türk Lirası karşısında, 16 TL 761 kuruş (geçerli, gerçek resmi kur değeri: 16 Milyon 761 bin TL) olacak…

Bir siyasi parti Genel Başkan Yardımcısı çıkacak, üç siyasi parti Genel Başkanının yaşamlarının tehlikede olduğunu, onlara suikast düzenleneceğini savlayacak (iddia edecek)

https://www.gercekgundem.com/siyaset/344261/ozdag-onemli-bilgiler-geldi-kilicdaroglu-aksener-ve-davutoglu-hedefte

Veee…

Bu ülkenin, bu halkın tek köklü partisi partim CHP’min başındaki, dünkü (7 Haziran 2022 Salı) grup konuşmasında, “muhafazakâr kadınlar”a seslendiğinde “… CHP eski CHP değil, siz de eski siz değilsiniz…” https://www.gercekgundem.com/siyaset/344271/kilicdaroglunun-hedefinde-ihaleler-var-bunlarla-helallesmeyecegiz-bunlarla-hesaplasacagiz  tümcesini edecek…

Duyarsız kalacaksınız!

Olası mı?!

D e ğ i l !

 

Neyse…

 

Yazımı, Saatli Maarif Takvimi’nin 26 Mayıs 2022 Perşembe ve 27 Mayıs 2022 Cuma günlü yapraklarının arkasındaki paylaşımlardan “ADALET VE EKMEK ÇALAN YAŞLI” başlığı altındaki anlatıyla sürdürüp tek sözcük yorum yapmadan bitireyim:

“Kanada’nın bir şehrinde ihtiyar bir adam ekmek çalmaktan tutuklanıp mahkemeye sevk edildi.

Yaşlı adam suçunu kabul etti ve yaptığı hayatı şöyle açıkladı:

-Çok acıkmıştım, neredeyse açlıktan ölecektim. Mecbur kaldım.

Hakim hemen kararı açıkladı:

-Sen hırsızlık yaptığını biliyorsun. Senin 10 dolar ödemene hükmediyorum. Bu parayı ödeyemeyeceğini bildiğim için, senin yerine ben ödeyeceğim.

Duruşma salonunda herkes susmuştu.

Hakim on dolar çıkardı ve ihtiyar adamın tazminatı olarak hazineye gönderilmesini istedi.

Hakim ardından ayağa kalktı ve salondakilere hitaben:

-Hepiniz suçlusunuz ve her biriniz on dolar ceza ödemelisiniz. Zira sizler öyle bir şehirde yaşıyorsunuz ki ihtiyar adam açlıktan hırsızlık yapmak zorunda kalıyor.

Duruşma salonunda 480 dolar toplandı ve toplanan parayı hakim ihtiyar adama verdi.

Ve sözlerine şunu ekledi:

-Eğer medeni insanların yaşadığı bir şehirde böylesine fakir görürseniz bilin ki o şehrin yaşayanları da, çoğu yöneticileri de duyarsız ve hatalıdır.”

TÜRK ELERKİSİ KATİLİ “MENDERES” VE İKİ ARKADAŞI NEDEN İDAM EDİLDİLER?!.

150 150 bakikarakol

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, geçen hafta bugün (25 Mayıs 2022 Çarşamba), partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmanın sonlarına doğru, “Cuma günü, 27 Mayıs 1960 darbesinin yıl dönümü. Hiç kuşkusuz ki darbeler, demokrasi tarihimizin kara lekeleridir” https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/meral-aksener-erdogani-tazmanya-canavarina-benzetti-7154660/ dedi, ekledi:

“Bir kez daha buradan, Demokrasi şehitlerimiz, merhum Başbakan Adnan Menderes ve arkadaşlarını saygı ve rahmetle anıyorum…”

 

Geçmişte, Kocaeli Üniversitesi‘nde İnkılap Tarihi Bölüm Başkanlığı yapan  https://www.haberler.com/meral-aksener/biyografisi/ Akşener’den böyle bir tümceyi duyunca, uçuk “Ben daha çok cahil ve okumamış tahsilsiz kesimin ferasetine (anlayışına, sezgisine) güveniyorum bu ülkede. Yani ülkeyi ayakta tutacak olanlar, okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halktır” https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/cahil-kesime-guveniyorum-diyen-profesor-yok-denetleme-kurulu-uyeligine-atandi-645718 tümceleri ve söyleyen “Prof. Dr.” unvanlı c a h i l “Bülent Arı”yı anımsadım!

 

C a h i l Arı’nın zırvaları çok tartışıldı, yerildi; üzerinde durmayacağım.

 

Kariyerinde “Kocaeli Üniversitesi’nde İnkılap Tarihi Bölümü Başkanlığı” olan Akşener’in, kendisinin ve partisinin siyaseti uğruna, tarihi gerçekleri çarpıtmasını, gerçeklerle örtüştüremedim!

 

Tarihçi Akşener, Menderes ve arkadaşları için “Demokrasi şehitlerimiz” nasıl derdi, diyebilirdi?!

 

Evet…

Askeri darbe yanlıştı, Menderes ve iki arkadaşı idam edilmemeliydi; Menderes liderliğindeki Demokrat Parti (DP) ve iktidarı, askeri darbeyle değil, seçimle son bulmalıydı; başta Başbakan Menderes, Milletvekilleri vb yargılanmalıydılar, hüküm giyip cezaevine konulmalıydılar, cezalarını çekmeliydiler!

Çünkü…

Düşman emperyalist ABD işbirlikçileriydiler!

Dünya lideri Kemal Atatürk ve demokratik, laik, Cumhuriyet karşıtı siyasalar (politikalar) izlediler!

Derebeyi/toprak ağası genlerinden, işbirlikçi yapılarından kaynaklanan özellerinden ve özelliklerinden ötürü zam, zulüm yaptılar!

Yanlılıkta, yandaşlıkta, kayırmacılıkta, dışlamakta vb sınır tanımadılar!

Faşizmlerini yurdun ücra yerlerinde bile uyguladılar!

Elerkimizi (demokrasimizi) katlettiler!

 

Menderes ve arkadaşları, elerki şehidi değil, elerki katilleridirler!

 

Bu tarihsel gerçeği, herkesten önce, en iyi bilmesi, söylemesi, anlatması gerekenlerden biri “tarihçi” kökenli siyasetçi Meral Akşener’dir!

 

Akşener, bununla, bu kadarla kalmamalı, DP’nin, DP siyasi kadrolarının, düşman emperyalist ABD’nin neden ve nasıl işbirlikçisi olduğunu, Türk siyasi yaşamına neden ve nasıl sokulduğunu, iktidara neden ve nasıl getirildiğini, on yıl iktidarda neden ve nasıl tutulduğunu, gene emperyalist düşman ABD tarafından askeri darbeyle neden yıkıldığını, Başbakan Adnan Menderes’in, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu’nun, Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idama götürüldüğünü vb ayrıntılı anlatmalıydı!

Anlatmadı!

Anlatamaz da!

Çünkü:

Siyasada bunun için var!

 

Menderes’in ve iki Bakanın idamı, düşman emperyalist ABD’nin, Türkiye ve bölge üzerindeki çıkarlarına dayalı siyasaları yaşama geçirecek yeni işbirlikçi siyasi kadroların eline, yıllarca tepe tepe kullanacakları, oy’a dönüşecek, siyasi güç sağlayacak “malzeme” vermek içindi!

 

Bu gerçekleri bilmek Türk halkının hakkı!

Bunu, Akşener ve gibileri değil, gerçek Atatürkçü Tarihçiler yapacaklar!

Onları, böylesi ulusal ve kutsal görevlerinden ötürü selamlıyorum!..