İLK KEZ CHP’YE VE MİLLET İTTİFAKI’NIN CUMHURBAŞKANI ADAYI KEMAL KILIÇDAROĞLU’NA OY VERECEK TOPLUM!..
https://bakikarakol.com/wp-content/themes/osmosis/images/empty/thumbnail.jpg 150 150 bakikarakol bakikarakol https://secure.gravatar.com/avatar/9c47b0a2dd4845fdd2b5a8eb86cb0daa?s=96&d=mm&r=gBu ülkede, 8-10 milyon seçmene sahip, 20 milyona civarında bir toplum var; bunların yüzde 60’ı merkez sağ partilerde, yüzde 30’u, 31-32’si MHP ve benzeri partilerde; CHP, sol, sosyalist, komünist partilerde ise toplam yüzde 5’i, bilemediniz yüzde 7-8’i yer aldı; ilk kere, yüzde 90’ı, 14 Mayıs 2023’te yapılacak seçimlerde Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na, yüzde 80-85’i CHP ile İyi Parti’nin Milletvekili listelerine oy verecek.
Bu toplum…
Azeriler!
(Burada parantez açmalıyım.
Çok iyi biliyorum, “Azeriler” diye yazdığım için Karslı iki hemşerim bana kızacak; çünkü kızdılar.
Onlar; İstanbul Kadıköy Belediye Meclis Üyesi, Meclis Başkan Yardımcısı, eğitimci Yener Kazak ile Manisa’da oturan gazeteci, yazar Seyfettin Ayakyay.
İkisi de aydın, çağdaş, Atatürkçü.
İkisini de çok severim.
İkisi de “Azeri” sözcüğünü kullandığım için beni yerdi.
Hele ki, Kars Alparslan Lisesi’nde öğretmenim Yener Kazak; sert bir sesle “Azeri diye bir halk yoktur, Azerbaycan Türkü halk vardır” dedi.
Ne yalan söyleyeyim, incinmiştim.
Sosyal etkinliğini, çalıştığı Kars Et-Balık Fabrikası’ndan bildiğim Seyfettin Ayakyay, benden “Azeri” sözcüğünü duyunca, “Baki Bey, ‘Azeri’ demeyelim, ‘Azerbaycan Türkü’ diyelim” dedi.
Hemen Yener Kazak öğretmenim uyarısı usuma geldi.
Sevdiğim, saygı duyduğum iki canım hemşerim, Arzerbaycan’dan göç edip Kars’a yerleşen ailelerin torunları.
Azerbaycan ve Azerbaycan Türkleri tarihi konusunda derin bilgiye sahip meslektaşım, benden 7 yaş büyük Seyfettin Ayakyay, “Azeri” sözcüğünü, Lenin’den sonra Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin (SSCB’nin) 2’inci Başkanı Stalin’in, bölgedeki Türkleri ayırmak, dağıtmak, bölüp parçalamak için ürettiğini anlattı.
Bölgede
Güney, Kuzey ve Batı (Garp) Azerbaycan olduğunu; Güney’deki yani İran’daki “Azerbaycan Türkleri”ne “Azeri”, Kuzeydeki ve Türkiye’nin doğusundaki halka da “Azerbaycan Türkleri” denildiğini ekledi.
Şu vurgusunu yazmalıyım:
Seyfettin Ayakyay abim, yazımın girişinde verdiğim nüfus oranlarını ve yüzdeleri “abartılı” buldu; nüfus ve seçmen rakamlarını yarılara indirdi.
Şimdi parantezi kapayayım.)
Tarihin belirli süreçlerinde, Kuzey ve Batı Azerbaycan’dan, Azerbaycan Türkleri; daha sonraki zamanlarda da, toprakları, İran sınırları içinde kalan Azeriler, Türkiye’ye geliyorlar; Türkiye’nin bir çok iline, ilçesine, kasabasına, köyüne yerleşiyorlar; en çok Kars ve Iğdır’a…
Bunların tamamı Şii veya Şia Mezhebi’nden.
Millet İttifakı’nı Cumhurbaşkanı adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 9 Ekim 2018 Salı günkü parti grup konuşmasının bir bölümünde şunları söylüyor:
// Efendim camiler ve din görevlileri haftası vardır. Bu haftaya zaman zaman siyasi partilerin temsilcileri de katılıyoruz. Tabii Erdoğan da bu toplantılardan birisine 4 Ekim’de katıldı. Gönül neyi ister din görevlileri ve camiler haftasında? Erdoğan gider oraya, yani bir ülkenin Cumhurbaşkanı gider, sevgiden hoşgörüden, inançlara saygıdan tarihimizden güzel örnekler vererek bunları anlatır, sevgiyi hoşgörüyü nasıl egemen kıldığımızı, İslam dünyasının yaşadığı sorunları, akan kanları ve o akan kanlar dolayısıyla bizim önlem almamız gerektiğini, İslam dünyasının bilim üretmesi gerektiğini, üniversitelerin bilgi üretmesi gerektiğini anlatması gerekir. Adaletten bahsetmesi lazım, sevgiden, hoşgörüden, birlikte yaşamaktan bahsetmesi lazım, İslam’ın bir barış dini olduğunu anlatması lazım ve din görevlilerine de, bu sevgiyi hoşgörüyü muhabbeti bütün Türkiye’ye anlatın demesi lazım. Ama bunu yapmıyor. Camiler ve din görevlileri haftasında konusu yine benim, yani Kemal Kılıçdaroğlu.
Ne diyor? “Şimdi çıkmış bakıyorsun, ezandan bahsediyor, Kuran’dan bahsediyor. Sen ne anlarsın ezandan, sen ne anlarsın kurandan. Samimi ol, sadece milleti aldatmak için çıkıp da, işte bir tarafta ezan diyeceksin, bir tarafta kuran diyeceksin, bunları bir araya getirme zaman zaman cenaze namazlarında görünmek suretiyle bu milleti aldatmaya kalkma” diyor.
Değerli arkadaşlarım; beni tanımıyor. Tanıyor da, tanımak istemiyor, işine gelmiyor. Kendimden bahsedeyim özür dileyerek, özür dileyerek kendimden bahsedeyim. O sağır da duysun. Benim atalarım, benim dedelerim İran’ın Horasan’ından Türkiye’ye gelmişlerdir. Benim dedelerim, benim atalarım Selçuklu Dönemi’nde buraya gelmişlerdir. 1000 yıllık bir kalmışlığımız vardır Anadolu topraklarında. Anadolu erenleri olarak geldiler Anadolu’ya. Yunus Emre gibi, Hacı Bektaşi Veli gibi, Mevlana gibi Anadolu erenleriydi. Anadolu’nun Türkleşmesini sağladılar bunlar. Benim büyük dedemi bilmek istiyorsan, söyleyeyim: Mekânı, Akşehir’dedir; adı, Seyit Mahmudi Hayrani’dir.
Bir dönem sandukası çalınır, Seyit Mahmudi Hayrani Türbesi’ndeki sandukası çalınır. Sanduka bulunur ve o sanduka şu anda Türk İslam Eserleri Müzesi’ndedir. Sen kim oluyorsun da, benim Müslümanlığımı sorguluyorsun, kim oluyorsun?
Benim ailemi, soyumu sopumu öğrenmek istiyorsan, sana bir kaynak daya göstereyim. Yüzlerce kitap vardır bu konuda yazılmış, benim atalarımı anlatan kitaplar da var. Ama sen işin kaynağından öğrenmek istiyorsan, Nakibül Eşraf defterleri vardır ve bu defterler İstanbul Müftülüğündedir. Gideceksin, Nakibül Eşraf kayıtlarına bakacaksın, benim kim olduğumu oradan öğreneceksin, benim atalarımın kim olduğunu oradan öğreneceksin.
Bir şeyde haklı, benim Müslümanlığım, benim Müslümanlık anlayışım ona asla benzemez. Çünkü ben yalan söylemem o yalan söyler, ben kul hakkı yemem o kul hakkı yer, ben haram yemem o haram yer, ben devletin hazinesine el uzatmam, o devletin hazinesini soyar. Benim inancımı sorgulamak için sana yetkiyi kim verdi? Benim inancımı sorgulamak için sana kim verdi bu yetkiyi? Sen kim oluyorsun da böyle bir yetkiye sahip olduğunu çıkıp din adamlarının önünde söylüyorsun. İnsanın biraz Allaha Kurana saygısı olur, dine imana saygısı olur, insana saygısı olur. Haramzadelerden bu ülkeye hayır gelmez. Sen kim oluyorsun da benim inancımı sorguluyorsun? Haramzadelerden bu ülkeye hayır gelmez.// https://chp.org.tr/haberler/chp-genel-baskani-kemal-kilicdaroglu-tbmm-chp-grup-toplantisinda-konustu-9-ekim-2018
Bu da youtupe linki: https://www.youtube.com/watch?v=5_zXNK2fC9M
Tıklayıp 48.55 – 52.35 arasını dinleyebilirsiniz.
Kemal Kılıçdaroğlu 9 Ekim 2018’den önceki günler, haftalar, aylarda da, soyu ile ilgili sözler etti ama 9 Ekim 2018’deki gibi dikkate alınmadı, gündem olmadı.
Taki…
28 Ocak 2023 Cumartesi günü internet basınında ve gazetelerin, televizyonların internet sitelerinde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun Konya Akşehir ziyareti sırasında Nasrettin Hoca Türbesi ile “Dedem” dediği Seyyid Mahmud Hayrani’nin türbesini ziyaret etmesine kadar…
O günün akşamından itibaren, Kemal Kılıçdaroğlu’nun 9 Ekim 2018 günkü grup konuşmasından alıntılanan, yukarıda bilginize sunduğum sözleri, televizyonların haber bültenlerinde, “türbe ziyareti” haberiyle birlikte yayınladı; gazetelerin, internet basının sayfalarında yer aldı ve gündeme ilk sıralarda oturdu.
Millet İttifakı 6 Mart 2023 Pazartesi gecesi “Cumhurbaşkanı adayımız, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu” diye açıkladıktan sonra, Kuzey ve Batı Azerbaycan’dan Türkiye’ye göç etmiş “Azerbaycan Türkleri” ile toprakları, İran sınırları içinde kalan Güney Azerbaycan’dan Türkiye’ye gelip yerleşen “Azeriler”, Kemal Kılıçdaroğlu’nun “kendilerinden olduğu” yönünde düşünmeye başladılar ve “Cumhurbaşkanlığı Seçimi”nde, “Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleme, ona oy verme kararı” aldılar; Milletvekili seçimde de aynı kararda kalınması, az bir fire ile olumlu karşılandı.
14 Mayıs 2023 gecesi “sonucu” göreceğiz.
Vurgulamak istediğim; babaları sağ partilerde, çocukları, torunları MHP’de yer alan ve o partilere oy veren bu toplum, bu toplumun nüfusu, seçmen potansiyeli, özellikle partim CHP’min yönetiminin ilgisini, dikkatini ciddi biçimde çekmedi!
Onlara gitmediler!
Onlar geliyorlar!
Gönlüm…
Partim CHP’m ve solda başka partiler, Türkiye gerçeği içinde Azerbaycan Türkleri ve İran Azerileri olduğunu uslarından hiç çıkarmamalarından, onları sahiplenmelerinden, geçmişteki gibi merkez sağ ve merkez sağın uçlarındaki partilere bırakmamalarından; onlarla iç içe, kucak kucağa olmalarından yana…
Umarım, dilerim dikkate alınır, gereken/gerekenler yapılır…