Monthly Archives :

Kasım 2021

NEDEN YOKTU?!.

150 150 bakikarakol

Partim CHP’mden 2, SHP’den 1 yaşayan eski Genel Başkan dün, Avukat Turgut Kazan’la birlikte Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na giderek, ucube Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin Cumhur İttifakı İktidarı’nın 1 numarası AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı hakkında, siyasi hakların engellenmesi”, “suçu ve suçluyu övme”, “halkı kin ve düşmanlığa tahrik” ve “Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs” suçlarını işlediği savıyla Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundular.

 

Anılan suçlardan, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı hakkında “dava açılması” isteminde de bulunan eski Genel Başkanlar Altan Öymen (CHP), Hikmet Çetin (CHP) ve Murat Karayalçın (SHP), suç duyusu dilekçelerinde, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının, partisinin 27 Ekim 2021 Çarşamba günkü grup konuşmasına vurgu yaptılar, şöyle dediler:

Partili Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşurken, ‘videoyu koyalım’ diyerek, Çubuk’taki linç girişimi görüntülerini izletmiştir. Bilindiği gibi, şehit er Yener Kırıkçı’nın 24 Nisan 2019 günü cenaze töreninde, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile eşlik eden CHP milletvekillerine karşı, planlanmış bir linç girişimi yaşanmıştı. Daha cenaze namazına geçilmeden, Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının çevresi sarıldı. Kimi tekme-yumrukla, kimi getirilip varile doldurulmuş taşları atarak, kimi sopa, demir çubuk, bıçak kullanarak, başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, yakaladıklarını öldürmeye çalıştılar.” https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/oymen-karayalcin-ve-cetinden-cumhurbaskani-erdogan-hakkinda-suc-duyurusu-6742278/

(Linkten haberin ayrıntılarını okuyabilirsiniz.)

 

“Nasıl bir gelişme olur?” sorusuna verebileceğim yanıt:

“Soruşturmaya yer olmadığı” yönünde olma olasılığı çok yüksek!

Ayrıntıya girmeyeceğim.

Ama bir başka ayrıntıya gireceğim:

Partim CHP’min 2 değil, 3 eski Genel Başkanı yaşıyor.

İçlerinde 1’i yok.

Üstelik o 1’i Milletvekili.

Kestirdiğiniz gibi “Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal!

 

2 CHP’li, 1 SHP’li eski Genel Başkanlar arasında neden yer almadı?!

Kaçındığı, “temkinli” davrandığı bir şey mi vardı?!

 

Denebilir ki:

“Rahatsızlığından, tedavi gördüğünden habersiz misin?”

Yo, haberliğim.

 

Milletvekili Yeminini aylar sonra etti ve o günden beri Kamutay’a (TBMM’ye) ayak basmadı, Kamutay Komisyonlarından birine ve Kamutay Genel Kurulu çalışmalarına katılmadı!

Yani…

Sağlık sorunun tedavisinden ötürü Milletvekili Görevini yapmadı!

Ama Milletvekili maaşını tıkır tıkır aldı!

 

Eski Genel Başkanların dünkü “suç duyurusu” eylemine isteseydi

katılabilirdi!

Tekerlekli sandalyeyle de olsa, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelebilirdi!

Dilekçenin verileceği Cumhuriyet Savcısı’na kadar da çıkabilirdi!

Biri yardımcı olurdu.

 

Varsayalım…

Tekerlekli sandalyeyle de olsa, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelmesi/getirilmesi, dilekçenin verileceği Cumhuriyet Savcısı’na kadar çıkması/çıkarılması olanaksızdı.

Şunu yapabilirdi:

Dilekçe metnini imzalardı.

Kızı Aslı Baykal’ı da, kendisini temsilen gönderebilirdi.

 

Neden yapmadı?!

 

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanını kızdırmak mı istemedi?!

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanın hışmına uğramaktan mı korktu?! Milletvekili Görevi’ni yapmadan Milletvekili Maaşı almasının gündeme getirilip Milletvekilliğinin düşürüleceğini mi düşündü?!

Veya başka nedenler mi vardı?!

 

Böylesi önemli, ciddi eylemde arkadaşlarının ve “Partim” dediği CHP’nin yanında yer almayacak da ne zaman yer alacak?!

Kendisinden hemen sonraki Genel Başkanın arkasında durmayacak da ne zaman duracak?!

 

Yoksa…

CHP Genel Başkanı iken A Takımı diye tanımlanan arkadaşları gibi, CHP ile yollarını ayırma peşinde mi?!

(Aslında çok iyi olur.)

 

“Bankamatik Milletvekili” Deniz Baykal bütün bunları açıklamalı!..

ÜLKE YARARI İÇİN, ÇOK TEHLİKELİ “ÜLKEYİ BUNLARA BIRAKAMAYIZ” GİBİ SÖZLERDEN KAÇINILMALI!..

150 150 bakikarakol

AKP, MHP ağırlıklı Cumhur İttifakı’nın ortakları Genel Başkanlarından, Milletvekillerine, atanmış bürokratlarına kadar şu vurguyu sıkça yapar oldular:

“2023’te Türkiye’yi onlara teslim edemeyiz! Etmeyeceğiz!”

 

En son…

AKP Grup Başkanvekili, Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, önceki gün (30 Ekim 2021 Cumartesi) Muğla AKP İl Başkanlığı’nın İl Danışma Toplantısı’na katıldı ve orada konuştu.

Dedi ki:

“Asla özgüvenimizi kaybetmeyeceğiz. Birbirimizle kol kola, sıkı sıkıya verip Türkiye’yi 2023’te bunlara bırakmayacağız. Çünkü bu ülkeyi bunlara bırakamayız.” 

https://tr.sputniknews.com/amp/20211031/ak-partili-unal-oyle-bir-hava-olusturuyorlar-ki-sanki-turkiyede-bunca-yil-hicbir-sey-yapmamisiz-1050338417.html

(“Bunlar” dediği “Millet İttifakı”!)

 

Hangi iktidar, iktidarı bırakır?

Hele de 20 yıla yakın iktidarda olan?..

Bırakmaz.

Daha doğrusu…

Bırakmak istemez.

Ama…

Halkın iradesine başvurulduğunda, sandıktan çıkacak hilesiz, hurdasız sonuca göre davranmak gerek.

Ve…

Eğer sayım sonucu, halkın iradesi, iktidarı muhalefete indirmiş, muhalefeti de iktidara taşımışsa, buna saygılı olunmak, en küçük sorun çıkarmadan iktidar yeni iktidara bırakılmak gerek.

 

İktidardaki siyasiler, parti teşkilatlarında, partililerine, Mahir Ünal gibi sözler edebilirler.

Ancak…

“Seçmenin iradesine de saygılı olacağız” deseler sorun yok, demezseler “Büyük sorun var” demektir.

Bunun ucu, tehdide, halkın iradesine karşın iktidarı teslim etmemeye kadar uzar!

Ki…

Ortaya hiç iyi bir sonuç, tablo çıkmaz!

Ülke kan gölüne döner!

 

Tanrı asla böyle gelişmeye olanak tanımasın!

 

İktidar uğruna, iktidar sonrası yargılanma ve hesap verme korkusuyla ülkeye ve ülke halkına iç savaş gibi bir kötülük yapmak hiçbir siyasi kadroya yakışmaz!

Yakışmamalı!

 

O nedenle…

“Kanlı günlerin altyapısı” biçiminde algılanacak ve yorumlanacak sözleri hiçbir zaman etmemek en doğrusu.

Yok, eğer inat edilirse…

Çok yazık olur!

Ortada “Ülke” ve “Halk” diye bir şey kalmaz!

 

Eski siyasi, şimdi “Bakan” sıfatıyla İçişleri Bakanlığı’na atanmış bürokrat Süleyman Soylu da önceki gün, Tokat AKP İl Başkanlığı’nın Danışma Meclisi Toplantısı’na katılmış, siyasi söylemlerde bulunmuş:

“Anketler şöyleymiş, böyleymiş. Kılıçdaroğlu, onun aveneleri. Aç tavuk kendini darı ambarında zannedermiş. Bu anket işini çocukluğumdan beri takip eden bir kardeşinizim. Burada söylüyorum. Her ay araştırmaları takip ederim. Onların kurmaca araştırmaları değil. Bu milletin gördüğü ama bizimde takip ettiklerimiz var. Cumhuriyet Halk Partisi, ister çatla ister patla. Aramızda şu anda 15,5 puan var. 15.5 puan. Öyle yok öyleydi yok böyleydi. 2023 yılında şapka düşecek keliniz görünecek. Benim kelim hep açıktır. Ama sizinki görülecek. Hiç endişe etmeyin, hiç merak etmeyin.” https://www.gazeteduvar.com.tr/suleyman-soylu-benim-kelim-hep-acik-fark-yuzde-155-haber-1540171

 

Bu sözler, atanmış bir bürokratın edeceği sözler midir?!

Atanmış bir bürokrat “Aramızda şu anda 15,5 puan var” der mi?!

 

Soylu’nun sözlerine, CHP Genel Başkan Yardımcısı, Kahramanmaraş Milletvekili Ali Öztunç yerinde, çok doğru bir çağrıda bulundu:

“Madem yüzde 15,5 öndesiniz, getirin sandığı.”

 

AKP, çağrıya uyup sandığı erken getirir mi?

Bilemiyorum.

Benim öngörüm, 2022’nin yazı ya da sonbaharı…

 

Bütün dileğim…

Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinin sakin geçmesi, halkımızın yaşadıklarını en gerçekçi biçimde değerlendirerek, oyunu hak edene vermesidir ve seçim sonrası halk iradesi iktidar değişiminden yana ise devir teslimin sorunsuz yapılmasıdır…