Artık…
Bilmeyen…
Hele de…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının, partisi AKP’nin Kamutay’daki, Salı’dan Çarşamba’ya aktardığı grup toplantısına AKP Genel Başkanı şapkası veya sıfatıyla katıldığını, konuştuğunu sanan…
Bilsin ki…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, grup toplantısına, yalnız AKP Genel Başkanı şapkası/sıfatıyla katılmıyor, konuşmuyor, Cumhurbaşkanı sıfatıyla da katılıyor, konuşuyor!
Bunu…
Katıldığı ve konuştuğu partisinin dünkü grup toplantısında AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının kendisi söyledi.
https://www.sabah.com.tr/video/haber/baskan-erdogandan-ak-parti-grup-toplantisinda-onemli-aciklamalar-video linkini tıkladığınızda, birkaç tümcelik girişin ardından şu iki tümceyi duyacaksınız:
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle yasama, yürütme ve yargı arasındaki ilişkileri netleştirirken, uyumu da en üst noktaya çıkardık.
Bugün burada Cumhurbaşkanı ve ülkenin en büyük partisinin Genel Başkanı sıfatıyla bulunmam bile, yeni sistemin başarısının ifadesidir.”
Hemen belirteyim:
Katılmıyorum.
Şundan:
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanın, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” diyerek, eksik söylediği, doğrusu “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” olan ucube sistem, yaklaşık 3,5 yıllık sürecinde en başta da AKP’yi, Cumhur İttifakı’nı ve Cumhur İttifakı İktidarı’nı bitirdi.
Gerisini saymaya gerek yok.
Üzerinde durmak istediğim ikinci tümcesidir.
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı “Bugün burada Cumhurbaşkanı ve ülkenin en büyük partisinin Genel Başkanı sıfatıyla bulunmam bile, yeni sistemin başarısının ifadesidir” tümcesini söyleme gereksinimini neden duydu?
“AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, partisinin grubuna, ‘AKP Genel Başkanı şapkasıyla katılıyor, AKP Genel Başkanı şapkasıyla konuşuyor’ konusuna açıklık getirmek için mi söyledi?
Yoksa…
Partisi AKP grubunda, hem “AKP Genel Başkanı”, hem de “Cumhurbaşkanı” olarak konuştuğu/konuşacağı için, “ağır yergiler”in önünü kesmek, “ağır yergilerde bulunacaklar”ı uyarmak mı istedi?
Bilmiyorum.
Ama…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının, partisi AKP’nin grup konuşmalarına yönelik sözlerine gelebilecek –hiç de ağır olmayan, hakaret içermeyen- yergilerden, “Cumhurbaşkanına hakaret davaları”nın açılacağının kokusunu alıyor, havasını sezinliyorum!
Umarım, yanılıyorum.
Yaşayıp göreceğiz.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, fulü değil net ve eğip bükmeden, gerçekçi açıklama yapar da, daha erken öğrenmiş oluruz.
Gene umarım…
Muhalefet, bu durumu atlamaz, kamuoyunu duyarlı kılar, gündem oluşturur, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanın, partisi AKP’nin grup konuşmalarındaki kimi sözlerine yapılacak yergilerden ötürü “Hakaret davaları açılması”nı önler.
Bu arada…
Akşam saatlerinde, televizyon kanallarına, internet basınına ve ulusal gazetelerin internet sitelerine, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının kendisine yakın geçmişte yaptığı 3 öneriye (teklife) ilişkin sözleri https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/iyi-parti-lideri-meral-aksener-erdoganin-yaptigi-uc-teklifi-acikladi-6691387/ düştü.
“Sayın Erdoğan 2001’de partisinin kuruluşuna beni davet etti” diyen Akşener, diğer iki öneriyi de şöyle anlattı:
“2015’te Sayın Erdoğan bana Başbakan Yardımcılığı teklif etti.
Aynı Sayın Erdoğan 2020’de ‘ne kadar milli ve yerli olduğumu’ ifade edip ‘Buyurun beraber bir berber dükkanı kuralım’ dedi.”
3 öneriyi de kabul etmediğini sözlerine ekleyen Akşener, “Buyurun beraber bir berber dükkanı kuralım” anlatısında içten mi?
Yani…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı aynen bu tümceyi etti mi?
Ettiyse…
Ne demek?!
Etmediyse…
Akşener’in böyle bir söz etmesi…
Ne demek?!.
Yorum Yaz