Dikkatinizi çekti mi?:
“Cumhur İttifakı”nın ve “Cumhur İttifakı İktidarı”nın “etkin/etkili” ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, büyük ortak AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı gibi Kamutay (TBMM) grup toplantısını Salı’dan, Çarşamba kaydırdı.
Gene attı tuttu, astı keski, kükredi.
Geçelim…
“Cumhur İttifakı” ve “Cumhur İttifakı İktidarı” ortakları AKP ve MHP Genel Başkanları gibi, “Millet İttifakı”ndan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener de grup toplantısını dün (11 Kasım 2020 Çarşamba) yaptı.
Takıldım!
Anımsayacaksınız:
CHP’nin ve HDP’nin grup toplantısı Salı günüydü.
Bundan böyle CHP, HDP Salı günleri, AKP, MHP, İyi Parti Çarşamba günleri mi yapacak?
Ve…
Neden?
Bu, neyin haberi?!
Dün, partisinin grup toplantısını en son yapan AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı oldu.
Konuşmasında; emperyalist ABD’deki Başkanlık seçimleri (3 Kasım 2020) ardından, kazanan kaçık Donald Trump değil, “eşek” amblemli Demokrat Parti’li yaşlı alık Joe Biden olunca, “Yeni Dönem” sözcükleriyle dış siyasada “değişim”in işaretini verirken, iç siyasada “değişim olmayacağı”nı, öncelikle “kimleri hedef alacaklar”ını dile getirdi.
Şöyle:
“Bugünlerde bir kez daha tedavüle sokulan, kabine değişikliği veya bakanlıkların yapısının tadil edileceği yönündeki spekülasyonlar, içi boş, tamamen masa başında uydurulan haberler… Bizim medyanın böyle işi gücü yok. ‘Acaba ne yapalım da biz şu anda hükümeti rahatsız edelim’. Ya da ‘ne yapalım da ülkenin kulağına kar suyu kaçıralım’. Tayyip Erdoğan masa başı kalemşörlerin yazdıklarıyla amel etmez. Bunu geçin. Yani siz yazacaksınız veya televizyonlarda konuşacaksınız ben de onlarla muamele edeceğim… Siz şu 18 yıl içerisinde böyle bir şey gördünüz mü? Böyle bir adım attığımızı gördünüz mü? Atmayız, attıramazsınız bize. Biz buralara bu makalelerle gelmedik, bu kalemlerle gelmedik. Biz tam aksine, bu kalemşörlerle savaşa savaşa bu makama geldik. Çünkü biliyoruz ki sizler bu ülkede bu milletin menfaatine, hayırlı bir rüya görmezsiniz.
Yeni yönetim sistemimizde, değişim gerekiyorsa bunun yerini ve zamanını milletin yetki verdiği Cumhurbaşkanı belirler. Gerektiğinde bu değişimi anında hayata geçirecek olan da yine Cumhurbaşkanı’dır. Milletimizin bize verdiği yetki ve sorumluluğu, kendi planlarımız, programlarımız, değerlendirmelerimiz ışığında yapmak en başta gelen vazifemizdir. Biz harekete geçmek için şuraya veya buraya, şuna veya buna değil, sadece millete bakarız. Millet ne diyor ona bakarız. Milletimizden işareti aldığımızda da hiç tereddüt etmeden gereğini yerine getiririz. Bunun dışındaki her türlü haber, dedikodu, söylenti lafügüzaftan ibarettir ve bu millete de ihanettir.” https://www.akparti.org.tr/haberler/genel-baskanimiz-ve-cumhurbaskanimiz-erdogan-tbmm-grup-toplantimiza-katildi-11-11-2020-15-49-28/
İktidarları kayıp gidiyor.
Dönemleri bitiyor.
Ayırtındalar.
İç siyasada bu ve benzeri sözlerin edilmesi doğal.
Ben burada, “Yetmez ama evet”çilere seslenmek istiyorum:
Hey, hışt!
“Yetmez ama evet”içiler!
Bu sözler size!
Size söylendi!
“Hayır, bize değil” demeyin!
Köşe bucak kaçmayın!
Gizlenmeyin!
Sessizliğe gömülmeyin!
Ektiniz, biçiyorsunuz!
Azıcık onurunuz, gururunuz varsa, “yanlışınızı, “kullanılmışlığınızı” kabul edin, çıkın halka “gerçeği” ve “gerçeğinizi” söyleyin, halktan özür dileğin!
“AKP’li kaynakları”ndan aldığı “kulis bilgileri” ballandıra ballandıra anlatıp duran gazeteci (!) kökenli, eski Milletvekili çocuk, sana da sesleniyorum…
Bu arada…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, dünkü grup konuşmasında, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımızda da, gerek önceki Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız, daha sonra Hazine ve Maliye Bakanımız olmak üzere, ülkemize önemli hizmetler veren Berat Albayrak’a, şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum” diyerek, istifasını yaklaşık 28 saat sonra, 9 Kasım 2020 Pazartesi gecesi yarısı kabul ettiği damadı Berat Albayrak’a neden teşekkür etti?! Berat Albayrak, “teşekkür”ü hak edecek ne yaptı?!
Öyle sanıyorum, gerek bu “teşekkür” söylemi, gerekse “teşekkür söylemi” bitiminde kopan ve biraz uzun süren “alkış” yazılıp çizilecek, konuşulacak, gündem olacak…
Yorum Yaz