AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, partisinin önceki günkü (9 Haziran 2021 Cuma) grup konuşmasında “İklim dostu şehircilik anlayışının bir örneği ve Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden biri…
İstanbul’un ve Türkiye’nin iftiharı…” sözcükleriyle tanımladığı, ancak kendileri dışında herkesin, özellikle de su, deprem bilimcilerinin karşı çıktıkları “Kanal İstanbul Projesi” için şunları söyledi:
“Kanal İstanbul’u, depremi tetikleyeceğinden susuzluğa yol açacağına kadar nice zırvayla engellemeye çalışanlar, önce bu şehre karşı asgari görevlerini yerine getirsinler, ondan sonra bizim projelerimize laf etsinler. Biz, bu tür yalanlara, iftiralara bakmadan hayırda yarışmayı sürdüreceğiz.” https://www.akparti.org.tr/haberler/genel-baskanimiz-ve-cumhurbaskanimiz-erdogan-tbmm-grup-toplantimiza-katildi-09-06-2021-13-51-05/
Bilimi “zırva”, bilim ışığında yaptıkları araştırmalara, çalışmalara dayanarak açıklamalar yapan, görüş ve öneriler ortaya koyan bilim insanlarını “engellemeye çalışanlar” diyen bir başka siyasi parti genel başkanı var mı?!
Yer bilimci, Sedimantoloji ve Deniz Jeolojisi konularında uzman Prof. Dr. Naci Görür dün, Fox TV’de sabah kuşağında canlı yayınlanan “İsmail Küçükkaya’yla Çalar Saat Programı”ndaydı.
“Bilim insanı duyarlılığı”yla “Kanal İstanbul Projesi” konusundaki düşüncelerini dile getirdi.
Dahası…
Dile getirmesinin ötesinde, yüreklice haykırdı:
“Kimse, bu ülkenin geleceğine, kendi fikriyle, kendi ekibiyle karar veremez. Benim çoluk çocuğum, torunlarım burada yaşayacak. İstanbul deprem bekliyor. Yüz binlerce insanın can güvenliği yok. Haykırmaktan sesim kesildi. Sadece ben değil, bütün bilim insanlarının! Neden İstanbul’u depreme hazırlayıp da bu insanların can güvenliğini noktasında yatırım yapmıyorsunuz? Neden bu ülkenin en zorlu ekonomik şartlarında böyle riskli, getirisi de az olan bu projeye yöneliyorsunuz? İsyan ediyorum bir bilim insanı olarak.“ https://www.akparti.org.tr/haberler/genel-baskanimiz-ve-cumhurbaskanimiz-erdogan-tbmm-grup-toplantimiza-katildi-09-06-2021-13-51-05/
Aynen katılıyorum!
Ve…
Adım kadar eminim, bu bilimsel çığlığa, isyana kulak verilmeyecek!
Başı AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının çektiği “Kanal İstanbul” yanlıları bildiklerini okuyacaklar, inatlarında inat edecekler!
N e d e n ?!
Hani “Millet”, “Milli İrade”, “Milli İradeye bağlılık” deniyordu, deniyor?!
16 milyonluk İstanbulluyla birlikte Türkiye nüfusunun üçte ikisinin siyasi, ekonomik, askeri gibi alanlardan gereksiz gördüğü “Kanal İstanbul Projesi”nde, halkı dinlememe, bilim insanlarının yakaran sedalarını duymazdan gelme, ulus yararına olmayan ve de olmayacak yanlışta inat etme niye?!
İnat etmekte amaç ne?!
“Yarar” (!) diye anlatılanların hiç biri ulusal gerçeklerle örtüşmüyor!
“Kanal İstanbul Projesi”ne karşı olan; Kamutay (TBMM) içi, Kamutay dışı siyasi partiler ve sendikalar, dernekler, başka demokratik sivil kitle örgütleri, araştırmacılar vb, “Kanal İstanbul Projesi”ndeki “ısrar”ın peşine düşmeliler, o “ısrar”ın ne olduğunu, nereye/nerelere, kime/kimlere uzandığını ortaya çıkarmalı!
Çünkü…
“Kanal İstanbul Projesi”nin ülkemize, halkımıza, çocuklarımıza, torunlarımıza bedeli, öngörülenin 5-10 katı ağır olacak!
Böyle bir “zarar”da, “tehlike”de “ısrar” ne için?!
Bu arada…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, aynı grup konuşmasında şu sözleri de etti:
“Bizim eserlerimize ve hizmetlerimize engel olamadılar. Israrla söylüyorum: Olamayacaklar. Havamızı, suyumuzu, topraklarımızı kirlilikten korumak için nasıl mücadele ediyorsak, inşallah siyaseti de kirli ellerin, kirli niyetlerin operasyon aracı olmaktan kurtaracağız. Bunun için 2023 çok önemlidir. Sizlerden, Haziran 2023’e kadar geçecek her günü hazine değerinde görerek çalışmanızı; dokunmadık yürek, kazanmadık gönül, tebessüm ettirmedik yüz bırakmamanızı istiyorum. Varsın birileri, ülkenin ve milletin geleceğini lağımlarda arasın. Biz milletimizle birlikte çıktığımız bu kutlu yolda, büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa edene kadar durmadan, duraksamadan bu yola devam edeceğiz.”
Paragraftaki her tümce, ayrı ayrı yorumlu!
Örneğin:
“2023 çok önemlidir” vurgusundaki içerik, hedef nedir?!
“Demokratik, laik Cumhuriyet”ten, “Radikal İslam Cumhuriyeti”ne geçiş mi?!
Muhalefet, “Sizlerden, Haziran 2023’e kadar geçecek her günü hazine değerinde görerek çalışmanızı; dokunmadık yürek, kazanmadık gönül, tebessüm ettirmedik yüz bırakmamanızı istiyorum” tümcesiyle dile getirilen çalışmanın içinde mi?!
Değilse, bu tümceden esinlenecek mi?!
Ve Tanrı aşkına, “Varsın birileri, ülkenin ve milletin geleceğini lağımlarda arasın” ne demek?!
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, tepki çeken, çokça yerilen “Aç olarak dolaşanları, buyurun siz de doyuruverin” tümcesi eşdeğerinde “Varsın birileri, ülkenin ve milletin geleceğini lağımlarda arasın” nasıl der?!
Kamutay’ın 1’inci büyük partisinin Genel Başkanı, aynı zamanda “Yürütme”nin başı Cumhurbaşkanı, “birilerinin, ülkenin ve milletin geleceğini lağımlarda aramasına” nasıl izin verir, verebilir?!
‘Ülkenin ve halkın/milletin geleceğini lağımlarda arayanlar’ın olduğu yerde,
‘büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa etmek, edene kadar durmadan, duraksamadan yol almak’ olası mı?!
Değil!
Öyleyse?!.
Yorum Yaz