Ardahan kökenli ailenin, Erzurum doğumlu, yıllardır da Kars’ta oturan Sezai Yazıcı kişiliğine, iletişimine, ilişkisine, Kars Tarihi ağırlıklı tarih bilgisine, araştırmacılığına güvendiğim, saygı duyduğum biridir…
Tam bir “Kars ve Türkiye aydını”dır…
Kendini “İl Tarihçisi” olarak tanımlar…
Kars Tarihi yanında Erzurum Tarihi’yle de ilgilidir…
Siyasi, ekonomik, kültürel vb olayları titizlikle ve namusluca izler, düşünür, analiz eder, yorumlar…
İki komşu il, Kars-Erzurum geçmişini en gerçekçi ve yalın biçimde bilen üç insandan biridir…
Yazacaklarımı, değerlendireceğini düşünüyorum; dahası, değerlendirmesini kendisinden istiyorum…
Tarihçi değilim…
Ama “bilgiler”im var…
Türkiye’mizde, Kars ve Erzurum kadar, komşuluk ilişkilerinde örnek olacak kadar iyi, başka iki komşu il yoktu…
Kars ve Erzurum, aynı havayı soluyan, aynı kışı, aynı yazı yaşayan, aynı suyu içen, aynı yazgıyı yaşayan, özellikle 1914, 1917 ve 1920’lerdeki Ermeni çeteleri Taşnak, Hınçak katliamlarını görmüş iki ildir…
Kurtuluş günlerinden başlayarak, birbirlerine dayanmışlar, dayanışma içinde olmuşlar…
Kız almış, kız vermişler…
Komşu il olmaktan öteye gitmişler, dünür, birbirlerini çok iyi anlayan, seven insanlar olmuşlar…
Bu iki ilimizin tarihi yazılırsa, bunu da Sezai Yazıcı üstadım yaparsa, her şey ayrıntılarına kadar çok daha net bilinecek…
Ama bu iki kardeş kent, gün geldi, ayrıştı, birbirine düşman edildi!..
Karslı Erzurum’a gidemez, Kars otobüsleri ve 36 plakalı araçlar, Erzurum’a giremez, Erzurum’dan geçemez oldu!..
Erzurumlu da Kars’a gelemez, Erzurum otobüsleri, 25 plakalı araçlar Kars’a giremez, Kars’tan geçemez oldu!..
İki ilde de saldırılar yaşandı; insanlar öldü, yaralandı; araçlar taşlandı, kurşunlandı!..
Bu neden ve nasıl oldu?!.
Olayın özü özetle şu:
Bu ülkede, 1948-1953 ve 1956-1960 yılları arasında iki defa “Komünizmle Mücadele Derneği” diye “sözde dernek” kurulur…
Kurduranlar, emperyalist USA (yani ABD)/İngiltere bloku…
1963’te kurulan yeni bir başka dernek daha var; adı “Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği”dir…
Bu derneğin arkasında, emperyalist USA’nın (ABD’nin), dünyada her taşın altından çıkan istihbarat teşkilatı CIA’nın olduğu yazılmış, çizilmiştir…
Bu dernek iki yıl sonra (1965’te) 27 olan şube sayısını 110 çıkarır; aynı yıl içinde İzmir, Antalya, Adana, Erzurum, Kars ve Trabzon illerinde mitingler yapar…
“Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği”nin şube açtığı illerden biri “Erzurum”dur ve kurucuları arasında, “sümüklü böcek”, “sulu göz” FETÖ başı Fetullah Gülen var…
Erzurum’da “Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği”nin şubesinin açılmasıyla, iki komşu kardeş il Kars ile Erzurum’un arasının açılması süreci de başlar…
Bu süreçte, iki il ile birlikte çevre illerde de ayrışma ve kardeş kavgası baş gösterir…
Ekonomik olarak Erzurum ciddi biçimde olumsuz etkilenir…
Erzurum, bölgenin “depo kenti” gibidir; çevre iller, iğneden ipliğe alacaklarını Erzurum’dan alırlar…
Erzurum kadar, çevre iller de ekonomik sıkıntılar içine girer; alacakları malları, daha uzak büyük illerden alırlar; nakliye biner, zaman yitimi (kaybı) yaşanır…
110 şubeli “Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği”, Türkiye genelinde şöyle bir strateji uygular:
Şube açtığı her ilin batısında, doğusunda, güneyinde, kuzeyinde yer alan en az bir ili, “mücadele edilecek karşıt il” seçer ve yerel etkinliklerden, kültürlerden, siyasi düşüncelerden vb yararlanarak, iller arası kavganın fitilini ateşler, körükler…
12 Mart 1971, 12 Eylül 1980’deki askeri darbeleri yapanlar, onların arkasındaki -27 Mayıs 1960’daki gibi- emperyalist ABD/İngiltere bloku, bu 110 şubeli “Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği”nden fazlasıyla yararlanır…
Neden yararlanmasın ki!..
Çıkarları doğrultusunda projelendirdikleri “kendi üretimleri” idi!..
1985 yılında kapanan “Türkiye Komünizmle Mücadele Derneği”, Kars’la Erzurum’un arasını açmakla kalmaz, Türkiye’nin bütün illerini birbirine düşürür, Türkiye’ye ve Türk halkına çok büyük zararlar verir…
Etkin ve etkili olduğu o günler, “Türkiye’nin zor günleri”dir!..
Benzerinin bir daha yaşanmaması içten dileğimdir!..
Özellikle Kars ve Erzurum halkının, o “zor günler”i görmemek için duyarlık sergilediğini, eskisi gibi “kardeş komşu il” olmada emek tükettiğini gözlemlediğimi, bundan da çok mutlu olduğumu söylemek isterim…
Yorum Yaz