Yaklaşık 3,5 yıllık ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi”yle de, daha hızla siyasi inişe geçen Cumhur İttifakı İktidarı ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın 1 numarası AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, 7 Ekim 2021 Perşembe günü partisinin Genel Merkez’inde gerçekleştirdiği Partili Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında, ettiği https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/130810/-dunyanin-ciddi-bir-bocalama-donemine-girdigi-salgin-surecinde-uretim-carklarini-durdurmayarak-kendimizi-diger-ulkelerden-ayristirdik- çok özetle şu “Biz, kimsenin işine karışmayız, doktorların işine de karışmayız…
Doğru yerinden kalkana kadar yalan dünyayı dolaşırmış gerçeğini de unutmamalıyız. Bizim söylenir söylenmez hakikat denizinde boğmadığımız her yalanın bir süre sonra büyüyüp ayağımıza dolaşması kaçınılmazdır…
Bizim insanımız, sürekli mavra yapanı, desteksiz atıp tutanı, yalanı gerçek ciddiyetiyle söyleyerek, kendine güldüreni istihza ile de olsa bir süre takip eder ama günün sonunda tercihini daima eser ve hizmet siyasetinden yana kullanır…
Enflasyonun yüzde 20’nin altında olduğu bir dönemde ortalama yüzde 30’lar düzeyinde yaptığımız artışlarla çalışanın, üretenin, sabit gelirlinin yanında olduğumuzu çok açıkça ortaya koyduk…
Ülkenin yönetimine talip olduklarını söylemekten vazgeçmelerinin kendileri için daha iyi olacağını da hatırlatmak istiyoruz…
Eğer karşımızdakilerin insafına kalırsak, bunlar bize Türkiye Cumhuriyeti’nin aynı haklara sahip vatandaşları olmamıza rağmen bırakın adil davranmayı, yağmurlu havada bir bardak su bile vermezler…
İktidara geldiğimiz günden beri karşımıza çıkan her engeli yıkıp geçmemizi sağlayan, 15 Temmuz’da çıplak elleriyle tankları durduran, bölgesel ve küresel tüm güç odaklarını hizaya getiren milletin gücünün üstünde bir güç tanımadık, tanımıyoruz…
Hep söylüyorum ya, bize gurur, kibir, asla yakışmaz. Biz tevazu ordusuyuz ve tevazu ordusu olarak bu yolculuğa devam edeceğiz. AK Parti’nin 20 yıllık geçmişinde bunun aksi hiç olmadı…” sözleri, bekledikleri olumlu tepki yerine, yergiler almasına karşın…
Partim CHP’min ne yazık ki başındaki “adı lazım değil”in, bir gün sonra, kimi ulusal gazetelerde manşetlerde –örneğin https://www.karar.com/guncel-haberler/gerilimden-kaygiliyim-1635027’de-, kimi de yazarların köşelerinde –örneğin https://www.yenicaggazetesi.com.tr/mobi/erdogan-iktidari-icin-her-yolu-deneyecektir-478690h.htm ’de-, yer alan açıklamalarındaki siyasi cinayetler kaygısı, vurgusu ve AKP’yi, AKP–MHP–BBP ortaklı Cumhur İttifakı’nı, Cumhur İttifakı İktidarı’nı siyasi sıkışıklıktan kurtardı!
“Adı lazım değil”in sözlerini okuduğumda, “Galiba ‘Siyasi cinayet’in ne olduğunu bilmiyor!” diye söylendim.
Bilseydi…
Kaygıdan, kaygılanmaktan söz etmezdi, yaşanmışlıklardan söz ederdi.
Örneğin:
6’ıncı yılı dün anılan Ankara Gar Katliamı bir siyasi cinayet değil mi?!
Benzerleri yurdun çeşitli yerlerinde yaşandı.
Onların her biri birer siyasi cinayet değil mi?!
Dahası…
İnsanlar…
İşsizlikten, açlıktan, umutsuzluktan vb intihar ediyorlar!
Çeşitli nedenlerden en yakınlarını, en sevdiklerini öldürüyorlar!
Bunlar siyasi cinayet değil mi?!
İş kazaları, trafik-tren kazaları, doğal afetlere hazırlıksız yakalanmak, ölümlere neden olmak siyasi cinayet değil midir?!
Kötü yönetimlerin her sonucu birer siyasi cinayet değil de nedir?!
Sözcü Gazetesi Ankara Temsilcisi ve yazarı Saygı Öztürk’ü “Devlet gücü tehdit aracı oldu” https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/saygi-ozturk/devlet-gucu-tehdit-araci-oldu-6697711/ başlıklı dünkü yazısı ve Yurt Partisi Genel Başkanı, efsane Emniyet Müdürü, eski Milletvekili, İçişleri eski Bakanı, –Cumhurbaşkanı olmasını istediklerimden– Sadettin Tantan’la konuşup Tantan’ın sözlerine genişçe yer verdiği için kutluyorum.
Tantan’ı da açık yürekliliğinden ve her keresinde ülkesini, halkını en gerçekçi biçimde düşündüğünden, en doğru siyasi söylem ve eylemlerde bulunduğundan ötürü kutluyorum.
Muhalefete ne doğru çağrıda bulunuyor!..
Yorum Yaz