Önceki gün (5 Eylül 2022 Pazartesi) Fox Tv’de sabah kuşağında canlı yayınlanan, İlker Karagöz sunumundaki “Çalar Saat Programı”na çıktı.
Programın sonlarında (video 1:52:15 – 1:54:40 arası)
https://www.youtube.com/watch?v=o-u8eUKIQao linkinden kağıda döktüğüm şu çok doğru sözleri etti:
“Bir devlet, bir kişinin iradesine teslim edilemez. Devleti bir kişinin iradesine teslim ederseniz, bugünkü tablo ortaya çıkar. Sorun, ‘A’ kişisi, ‘B’ kişisi olmaktan çoktan çıkmış. Sorun, sistem sorunu. Bu sistemin değişmesi lazım. Ahlaklı bir sistem olması lazım. Parlamento. Parlamentoda Milli İrade var mı? ‘Efendim oradakileri millet seçti.’ Hangi millet seçti? Liderler seçiyor değil mi? Vatandaş geliyor sadece altına mühür basıyor. Vatandaş Milletvekilini seçmiyor ki. Bunu biz de biliyorduk. Bu rejimin, bu yapının tümden değişmesi lazım. Gerçek anlamda demokrasinin gelmesi lazım. Gerçek anlamda özgürlüğün gelmesi lazım. Bakın demokratik standartı yükselttiğiniz andan itibaren Türkiye’nin dinamizmini göreceksiniz. Çok kısa zamanda insanlar rahat edecek. Bizim hayal ettiğimiz ve kurmak istediğimiz düzenden 5’li çeteler memnun olmayacak, tefeciler memnun olmayacak, (…) devleti soyanlar memnun olmayacak, ‘Yol, köprü yaptım, dolar garantisi verdim’; bunlar memnun olmayacak. Biz bunları biliyoruz zaten. Biz 85 milyonun memnun olacağı, 85 milyonun kenetleneceği ve Türkiye’nin büyümesi için çalışacağı bir modeli kuracağız. Bu model emin olun halkın modelidir. Bu model milletin modelidir. O nedenle bizim ittifakımızın adı ‘Millet İttifakı’dır; milleti bir arada tutmak, milleti heyecanlandırmak, milletin dinamizmini her alanda da büyütmek ve Türkiye’yi bir dünya markası haline getirmek. Bizim asıl hedefimiz bu.”
Belki izlemişsinizdir.
Ama…
Yazılı ve internet basınında bu sözleri okumadınız; televizyonların haberlerinde, tartışı programlarında dinlemediniz.
Çünkü…
Yazmadılar, vermediler/yayınlamadılar!
Böylesi çok ciddi, doğru, gerçekçi sözler önemsenmedi!
“Neden önemsenmedi?” sorusunun ayrıntısına girmeyeceğim, yorumu sizlere bırakacağım.
Yukardaki sözlerin tamamını, özellikle Hangi millet seçti? Liderler seçiyor değil mi? Vatandaş geliyor sadece altına mühür basıyor. Vatandaş Milletvekilini seçmiyor ki” tümcedlerini önemsedim.
Çünkü…
Böyle düşünüyorum, böyle olması gerektiğini savunuyorum; yazarak, böyle olmasının savaşımını veriyorum.
“Sandığa gidip siyasi parti Genel Başkanlarının hazırladığı ‘Milletvekili Listesi’nde ad ve soyadları yer alanlara ‘oy vermek’, kesinlikle ‘seçmek’ değildir” demekten dilimde tüy bitti, yazıp durmaktan yoruldum.
Ama gene de ara vermeyeceğim.
Yaşamımın son dakikasına kadar savunacağım, yazacağım, söyleyeceğim.
Dilerim…
Ülkemde, halkımın özgür iradesiyle “Milletvekili”ni, -gerçekçi biçimde- seçtiğini görürüm.
Halkın “Milletvekili”ni özgür iradesiyle seçip belirlemesi başlı başına bir süreçtir ve bir sonraki süreç “oy verme” sürecidir; bu süreç çok önemlidir; öylesine önemlidir ki, duyarlılık, özen, özveri ister.
İki sürecin de öncesi var.
O süreç;
“Halkın, aydınlanması, bilinçlenmesi, ‘Seçen’, ‘Seçmen’ bilincine ermesidir.”
Bütün bunlar; yazılması, konuşulması, tartışılması kaçınılmaz, gerekli konulardır, ileriki günlerde her birinin ayrıntısına ilişkin düşüncelerimi sizlerle payşaiacağım.
Ufak tefek -bir iki- eksiklerine, yanlışlarına karşın “öz”ünü çok doğru bulduğum, beğendiğim sözlerin sahibi “Biz 85 milyonun memnun olacağı, 85 milyonun kenetleneceği ve Türkiye’nin büyümesi için çalışacağı bir modeli kuracağız. Bu model emin olun halkın modelidir. Bu model milletin modelidir. O nedenle bizim ittifakımızn adı ‘Millet İttifakı’dır” tümcelerini edince, “altılı masada”ki siyasi partilerin [Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), İyi Parti, Saadet Partisi (SP), Demokrat Parti (DP), Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA), Gelecek Partisi], 28 Şubat 2022 Pazartesi günü yayınladıkları 48 sayfalık bildiriyi veya “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e dönüş deklarasyonu”nu (“Mutabakat Metni” de deniyor) https://halktv.com.tr/gundem/28-subat-2022-guclendirilmis-parlamenter-sisteme-donus-deklarasyonu-tam-metni-666256h daha bir dikkatle okudum.
Her şey ayrıntılı vardı ama halkın/vatandaşın, “Milletvekili”ni, kendi özgür iradesi ve kararıyla seçmesi, bu seçmeyi de nasıl yapacağı tek tümcelik dahi olsa, yoktu!
N e d e n ? !
Bu soruyu…
Öncelikle…
Yazının girişindeki sözleri eden ile “Parlamenter Sistem” değiminin başına “Güçlendirilmiş” sözcüğünü oturtan, “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” değimini topluma mal edenlerin önünde gelen İyi Parti Genel Başkanı’nın yanıtlamasını çok isterim.
Yaşamın her alanında, özellikle siyasa (politika) alanında, “söylem” ve “eylem” iç içeliği olmazsa, söylem söylemde, eylem eylemde kalır!
Bunun da anlamı:
Sonuç almak, amaca, başarıya ulaşmak olanaksızdır, yitirmek kaçınılmazdır!..
Yorum Yaz