“KANDIRIKÇI, SİYASİ PALYAÇO, ŞAKLABAN” MUHARREM İNCE, KENDİNİ ATATÜRK’E BENZETTİ!..
https://bakikarakol.com/wp-content/themes/osmosis/images/empty/thumbnail.jpg 150 150 bakikarakol bakikarakol https://secure.gravatar.com/avatar/9c47b0a2dd4845fdd2b5a8eb86cb0daa?s=96&d=mm&r=g24 Haziran 2018 gecesi ortalarda görünmeyerek, kendine umut bağlayan milyonları yalnız bırakan, bu eyleminden ötürü “kandırkçı, siyasi palyaçı, şaklaban” sözcükleriyle andığım, “sözde Atatürkçü”, “sözde CHP’li” Muharrem İnce dün düzenlediği basın toplantısında https://t24.com.tr/haber/muharrem-ince-chp-ideolojik-savrulmalar-yasamaktadir,931754 , CHP’den istifa ettiğini, istifası dilekçesini basın toplantısı bitiminde e-devlet üzerinden göndereceğini açıkladı.
Aldığım çok güzel haberdi!
Çok sevindim, çok mutlu oldum.
Partim CHP’mde Muharrem İnce gibiler çok!
Onların da istifalarını dört gözle bekliyorum.
Özde değil, sözde Atatürkçü-CHP’li, “kandırkçı, siyasi palyaçı, şaklaban” Muharrem İnce (M.İ), kendisinden ayırtsız (farksız) olan partim CHP’min başındaki Sorosçu “adı lazım değil”i ve onun yönetimdeki arkadaşlarına yönelik yergilerinde haklı.
Ancak…
M.İ. Parti Sözcüsü Faik Öztrak’ın değimiyle “Cumhur İttifakı ağzıyla” konuştuğu yadsınamaz!
M.İ “Bölme mölme yok. Bölme parlamenter sistemde. Bu sistemde (ucube ‘Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde) bölme olmaz. Bölmüyorum kardeşim. Bölmem için Cumhur İttifakı’nın yanına gitmek lazım. Oraya gitmediğimize göre. Ne bölmesiymiş bu. ‘Allah kahretsin başka verecek yer yok onun için gidip CHP’ye oy veriyorum’ diyen insanlara bir seçenek sunuyoruz biz, bir seçenek. Bölme falan yok. Türkiye’yi bu iktidardan da bu muhalefetten de kurtaracağız” diyerek, kendini ele veriyor.
M.İ “Millete doğruları söyleyen. Herkesi kucaklayan ama ilkelerinden asla taviz vermeyen” olacaklarını söylerken, “Adam kazandı” çığırtkanlığından sonra koyup kaçtığı, saatlerce ortalarda görünmediği 24 Haziran 2018 seçim gecesinin anımsanacağını düşünemedi!
Aradan 2 yıl 7 ay 9 gün geçti, hala o gece nerede olduğunu açıklayamamış, hayal kırıklığı yarattığı milyonlardan çıkıp özür dilememiş!
O insanlardan gene oy alacağını usundan (aklından) geçirmez mi?!.
Böyle birine nasıl inandım 20 TL bağış yaptım, oy verdim!
Kendime öyle kızıyor, öyle kızıyorum ki!
Sahi…
O bağış kampanyasında toplanan paralar ne kadarı, ne oldular?!
Bugünler için mi toplanmıştı?!
Şimdi mi harcanıyor?!
Değilse…
Biliyorum, yanıt vermeyecek.
Ben gene de sormuş olayım:
Bu hareketin ekonomik kaynağı ne, neresi, nereler, kim, kimler?!
Ya şu sözleriyle “Kurucumuz Mustafa Kemal Atatürk Samsun’a gitmeden önce İstanbul’u terk etti. İstanbul işgal altındaydı. İşgali kurtarmak için İstanbul’u terk etti. Ruhu İstanbul’daydı. Ama işgalden kurtarmak için Samsun’a gitti. Ankara’dan İstanbul’u kurtardı. Ben de bu işgal altında olan Atatürk’ün emanetini işgalden kurtarmak için terk ediyorum” kendini dünya lideri Kemal Atatürk’e benzetmesine ne demeli?!
Gerçek Atatürkçü, gerçek CHP’li olsaydı, bunu yapar mıydı?!
“Yeni bir yola çıkıyoruz. Hedefimiz 50+1” diyerek, ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nden yana olduğunu, kendine yonttuğunu, “tek adamlığa” göz diktiğini daha başka nasıl anlatacak?!
Ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ne “Öz güveni yüksek, Türkiye’ye 50+1i getirecek olan 83 milyona ‘Girin kolumuza’ diyorum” tümcesiyle yaptığı övgüye bakar mısınız?!
Ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” 2 yıl 7 ay 9 günde çöktü!
Halk per perişan!
Bu kadar kör, sağır olunur?!
İnandırıcılıktan yoksun “İlkeli duruşu omurgası olan yenilikçi, özgürlükçü ve birlikte siyaset yapacağım.
İyi Parti’den sonra gruptaki en çok milletvekili olan siyasi parti biz olacağız.
Bu yaz ortasında 60 ilde örgütleneceğiz” tümcelerinin ardından ettiği “Bölüyor diyenler, korkuyorlar. Neden korkuyorlar? Tahtları, koltukları sallanacak diye. Bölme mölme yok kardeşim. Gel yarışalım hep birlikte. Hazine parası senin olsun, binalar senin olsun. Biz kendi emeğimizle gücümüzle çalışacağız, uğraşacağız; ikinci tura Erdoğan karşısında sen kalırsan, seni de destekleyeceğiz. Bu kadar basit” biçimindeki sözleriyle usunca “bir bölen” olmadığını kanıtlamak isterken, battı da battı!
İçte ve dışta, dünya lideri Kemal Atatürk ve O’nun ‘Cumhuriyet Halk Partisi’ ile neden bu kadar çok “uğraşıldığını” sorsam, “Atatürkçüyüm, CHP’liyim” diyen bu sözde Atatürkçü, sözde CHP’li “kandırıkçı, siyasi palyaço, şaklaban” Muharrem İnce yanıt veremez!
“O uğraşanlar”ın değirmenine su taşıdığından, onlara yardım ve yataklık ettiğinden de haberi yok!
Öğrenecek!..