Monthly Archives :

Mayıs 2022

KENDİNİZE GELİN, HADDİNİZİ BİLİN VE “KAÇACAKLAR” SAVI!..

150 150 bakikarakol

Sözcü Gazetesi’nden Deniz Zeyrek’in önceki günkü (23 Mayıs 2022 Pazartesi) “Hangi hata Kemal Bey?” https://www.sozcu.com.tr/2022/yazarlar/deniz-zeyrek/hangi-hata-kemal-bey-7150112/ başlıklı yazısı çok hoşuma gitti.

O başlığı ve yazısıyla benim de tepkimin hızını kesen Zeyrek’i kutlarım.

 

Partim CHP’min ne yazık ki başındaki “adı lazım değil”, 21 Mayıs 2022 Cumartesi günkü İstanbul Maltepe’deki görkemli mitingde gene pot üstüne pot kırdı. https://chp.org.tr/haberler/chp-genel-baskani-kemal-kilicdaroglu-maltepede-milletin-sesi-mitinginde-konustu

Meydanı dolduranlar ağırlıklı olarak CHP’lilerdi; onlara “Dostlarım” dedi!

Hangi siyasi parti Genel Başkanı, partililerine “Dostlarım” diye seslenir?!

Partili, dosttan öte, partilidir.

Mitingde “Dostlarım” seslenişi ile kimleri kastettiğini, biz gerçek, öz CHP’liler çok iyi biliyoruz ve “Dostlarım, biz birlikte oluyoruz ve birlikte iktidar oluyoruz. Ve ben iktidar olduğumuzda asla değişmeyeceğim, ben neysem oyum. Nerede durduğumu biliyorsunuz ve bunu değiştirmek niyetinde değilim” tümceleriyle “dostları”na vermek istediği iletiyi (mesajı) çok iyi anlıyoruz!

Tümcesinden biri de “Kendi celladınızı seçmeyin”

Bu çok doğru tümceyi eden, partisinin celladı olmamalı!

Şu “Diyorlar ki, ‘Ama CHP’de geçmişte böyle yaptı, şöyle yaptı.’ Evet hatalar oldu ve evet biz bugün çok mükemmel bir parti iddiasında da değiliz” sözleri, bir “CHP celladı”nın edeceği sözler değil midir?!

Değilse, “Kendi celladınızı seçmeyin” tümcesinin sahibi, CHP karşıtlarının, CHP cellatlarının, CHP için söylediklerini bıraksın, “Evet hatalar oldu” sözüne açıklık getirsin ve sözünü kanıtlasın!

“Evet biz bugün çok mükemmel bir parti iddiasında da değiliz” ne demek?!

Genel Başkan olarak, ekibinizle birlikte “mükemmel” olamayabilirsiniz ama CHP için “mükemmel bir parti iddiasında değiliz” diyemezsiniz!

CHP “mükemmel” partidir, “mükemmel” olmayan siz ve ekibiniz!

Cumhurbaşkanlığı adaylığınız için, CHP karşıtı, CHP celladı kesilemez, “CHP Genel Başkanı” sıfatınız unutup CHP düşmanlarının ağzıyla konuşamazsınız!

Kendinize gelin, haddinizi bilin!..

 

“Adı lazım değil” dün de (24 Mayıs 2022 Salı) grup konuşmasında https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/son-dakika-chp-lideri-kirlenmis-burokratlara-seslendi-7153266/ çarpıcı savda bulundu, “Bir kaçış planının anatomisi”ni saat 22.00’da açıklayacağını belirtti.

Türkiye’yi ve sayısız ülkeyi ekrana kilitlemeyi başardı!

Vurguladığı saatte Türk ve dünya kamuoyunun karşısına çıktı; şimdilik, ellerindeki belgelerden yalnızca birini açıklayacağını söyledi.

Açıkladı.

(Pek uzun olmayan açıklamasını https://www.sozcu.com.tr/2022/gundem/kemal-kilicdaroglundan-carpici-iddia-iki-vakif-ismi-vererek-erdogana-cagri-yapti-7154114/ linkinden okuyabilir, videodan izleyebilirsiniz.)

Ayrıntıya girmeyeceğim.

Türk halkı, şu “kaçış olayı”na yabancı değil!

90’lı yıllarda Anavatan Partisi (ANAP), Doğru Yol Partisi (DYP) eski Genel Başkanı ve eski Başbakan Tansu Çiller’in yurtdışına kaçacağını uzunca bir süre dile getirdi gündemde tuttu; öyle ki Tansu Çiller, Amerika’daki mal varlığını Türkiye’ye getirip Mehmetçik Vakfı’na bağışlayacağının sözünü vermek zorunda kaldı, ama tutmadı!

O yıllardaki ANAP Genel Başkanı ve eski Başbakan merhum Mesut Yılmaz, siyasi rakibi Çiller’in yurtdışına kaçacağını, yurtdışındaki mal varlığını ve bağış sözünü yerine getirmemesini gündemden düşürmedi.

Aradan 30 yıla yakın süreç geçti; kişiler değişti ama aynı konu Türkiye’nin gündeminde!

“Yaklaşık 30 yıl öce de ‘kaçış’ olmadı, bugün de olmayacak” diye düşünüyorum.

“Para kaçırma” geçmişteki gibi bugün de belgelense, gereği yapılmayacak mı ki?!

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı’nın “kaçmak” bir yana, Türkiye’de kalıp özellikle “kaçma” savının sahibiyle çok fena kapışacağı öngörüsündeyim.

(Zaten dün geceden itibaren AKP, MHP cephesinden “veryansın” başladı.)

Benim derdim, iki siyasi arasındaki siyasi kavga değil, sevdalısı olduğum ülkemin siyasileri arasındaki, ulusa ve bölgeye ciddi zararlar veren, düşman emperyalistlere ise yarayan “siyasi kavgalar”ın kökten bitmesidir!..

ÜÇ AY ARADAN SONRA, MERHABA…

150 150 bakikarakol

Doktor dostumun bilgilendirmesi ve yönlendirmesi doğrultusunda, 18 Şubat 2022 Cuma günlü AKP’Lİ BELEDİYE BAŞKANLARINA NE, NELER OLUYOR?!. https://bakikarakol.com/akpli-belediye-baskanlarina-ne-neler-oluyor/ başlıklı yazımla, yazılarıma ara verdim.

Bugün (18 Mayıs 2022 Çarşamba) tam üç ay oldu.

 

Dün akşam saatlerinde doktor dostum beni fena haşladı:

“Seninle anlaşmıştık: Twitter’dan ve Facebook’tan siyasi ağırlıklı paylaşımlarda pek az bulunacaktın. Ne yaptın? Sağlığını ciddi biçimde olumsuz etkileyen siyasi ağırlıklı konularda paylaşımlarda bulundun. Sağlığını neden riske edersin?! Yaşamak mı istemiyorsun?! Söyle bilelim. Yaşamak istiyorsan; içinde daralma yapan, kalbini sıkıştıran, nefes almanı güçleştiren,  halsizleşmene neden olan, çığırından çıkmış iç-dış siyasi konulardan ve üzüntü veren olayları izlemekten, hukukun katledilmesinden, yargının siyasallaşıp inanırlığını ve güvenirliğini yitirmesinden, işsizliğin, açlığın, sefaletin bütün yurdu kasıp kavurmasından vb vb uzak duracaktın. Durmadın. Durmalısın. ‘Duyarsız ol’ demiyorum; duyarlılığının, sağlığını bozmasına, yaşamına mal olmasına izin verme. Önümüzdeki üç ayla bir yıl arası bunu başarmalısın. Ondan sonra değerlendirme yapar, yeni yol haritamızı belirleriz…”

 

Doktor dostuma, vurgulananlar konusunda çok daha dikkatli, duyarlı olacağıma, özellikle siyasanın sağlığımı bozmasına, yaşamıma mal olmasına izin vermeyeceğime söz verdim.

Çünkü…

Siyasa benim olmazsa olmazım, yaşamımın parçası, onsuz olamam; olursam, biterim.

Üç aylık süreçte bu gerçeği, daha doğrusu bu gerçeğimi gördüm.

 

Doktor dostum anlayışla karşıladı; siyasanın, sağlımı bozmasına, yaşamıma mal olmasına izin vermemek koşuluyla, ikinci üç aylık süreçte, hafta bir gün köşe yazısı yazmama izin verdi; gözünün de üzerimde olacağını sözlerine ekledi.

 

Evet, kıymetli okurlarım, sözümü tutacağım; sağlığım ve yaşamım söz konusu.

 

Yazılarımı Çarşamba günleri yazacağım; elimden geldiğince de kısa tutacağım.

 

Üç ay aradan sonra, MERHABA…