Kamutay’ın (TBMM’nin) 2’inci büyük (anamuhalefet) partisinin Genel Başkanı Özgür Özel, 30 Kasım 2023 Perşembe günü, yardımcılarından birkaçını da yanına alarak, kalktı, Kamutay’ın 5’inci partisi İyi Parti Genel Merkezi’ne gitti.
Kapıda karşılamada, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener yoktu, Meral Akşener’in kurmayları vardı. https://www.youtube.com/watch?v=aOzPcvrBxDw
Meral Akşener, konuğunu, makam odası bitişiğindeki salonda karşıladı, konuğunun elini sıktı, konuğundan gül aldı; gül almadan, elini sıkmadan önce, konuğuna karşı –bana göre- çirkin bir hareket yaptı.
Şimdi vereceğim linki tıkladığınızda gözlerinizle göreceksiniz: https://twitter.com/BakiKarakol/status/1731787862369055172
Dikkat ettiniz mi?
Meral Akşener, konuğuna nerede duracağını işaret ediyor!
Ne kadar çirkin!
Konuğu, kendisinden yaşça küçük de olsa, o konuk, anamuhalefet partisinin Genel Başkanı ve nerede, nasıl duracak bilen biri.
Meral Akşener’in konuğunu kapıda karşılamaması, konuğuna bu harekette bulunması, konuk Özgür Özel ve beraberindekilerin dikkatinden kaçmış olabilir ya da dikkatten kaçma yok, ama bilerek, belli ettirmediler.
Sonunda, heyetler halinde oturdular, konuştular; iki Genel Başkan basının karşısına çıktılar, açıklamalarda bulundular. https://www.chp.org.tr/haberler/chp-genel-baskani-ozgur-ozel-ve-y-parti-genel-baskani-meral-aksenerin-ortak-basin-aciklamasi-30-kasim-2023
Linki tıkladığınızda, ikilinin neler söylediklerini okuyacağınız için ayrıntıya girmeyeceğim.
Konuk Genel Başkanın “ısrarlı istem”i üzerine, ev sahibi Genel Başkan, “ısrarlı istem”i 4 Aralık 2023 Pazartesi günü partisinin Genel İdare Kurulu’na (GİK’e) götüreceğini, oradan çıkacak kararın bağlayıcı olacağını söyledi.
Bu defa dış kapıya kadar inen, basın açıklamasının bitiminde konuğunu uğurlayan Meral Akşener makam odasına çıktı.
Derken…
4 Aralık 2023 Pazartesi günü geldi çattı.
İyi Parti’de toplantı üstüne toplantı yapıldı; akşam saatlerinde GİK’in kararı sızdı, ardından İyi Parti Sözcüsü Kürşat Zorlu açıklama yaptı. https://www.sozcu.com.tr/iyi-partiden-kritik-aciklamalar-wp7801758
50 kişilik GİK, 14’e karşı, 35 oyla, CHP’nin, 31 Mart 2024’teki yerel seçimlerde Özgür Özel ve yönetiminin “işbirliği/ittifak ısrarlı istemi”ne “hayır” demişti.
Ben çok sevindim, çok mutlu oldum.
Çünkü…
CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazanması daha bir garantiye bindi.
Bindi de!..
(Ayrıntıya en altta giriyorum.)
İyi Parti’nin tabanında büyük oran ve kimi il, ilçe başkanları, CHP ile işbirliğinden yanaydı.
Bu durumda, İyi Parti tabanı ile üst yönetim GİK arasında derin bir uçurum vardı.
GİK üyeleri gibi düşünmeyen İyi Parti tabanının yarıya yakını, üst yönetime okkalı ders vermek için, 31 Mart 2024’te sandığa gittiğinde oyunu İmamoğlu’ndan yana kullanacak.
Ancak şunu belirtmeliyim:
İyi Parti GİK, bir önceki “Yerel seçimlere 81 ilde yalnız başlarına girme, tüm il ve ilçelerde aday çıkarma” kararının arkasında durarak, etik ve tutarlı davrandı.
GİK, bu etik ve tutarlı doğru karara karşın, İyi Parti’nin siyasi yaşamdan yok oluşunun kapısını da ardına kadar açtı.
Onları, siyasi yazgılarıyla baş başa bırakıyor, Özgür Özel’in dünkü (5 Aralık 2023 Salı) grup konuşmasının https://www.chp.org.tr/haberler/chp-genel-baskani-ozgur-ozel-tbmm-chp-grup-toplantisinda-konustu-5-aralik-2023 sonlarındaki şu sözlerine geliyorum:
// Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı olarak seçildiğim günden itibaren Cumhur İttifakı karşısında tüm muhalefetin, toplumsal muhalefetin, parlamenter muhalefetin bir araya gelmesini ve yerel seçimlerde işbirliği yapmasını savundum. İttifak kelimesini kullanmadım çünkü o kelime yoruldu ve yıprandı. Oysa hem kentler bazında hem de yereldeki Cumhuriyet Halk Partisi’nin örgütlerinin ve diğer partilerin örgütlerinin teşkilatlarının olgunlaştırdığı tüm çözümler karşılıklı kazandıran çözümler olabilir. Bunun için hem bütün topluma hem de siyasi muhataplarımıza çağrılar yapıyoruz. 30 Kasım Perşembe günü, bu kapsamda İyi Parti’nin Sayın Genel Başkanı Meral Akşener’i heyetimiz ile birlikte ziyaret ettik, onlar da bizi heyetleri ile birlikte karşıladılar. Sayın Akşener’e 81 ilde aday çıkarma noktasındaki Genel İdare Kurulu kararlarından haberdar olduğumuzu, bu kararın gözden geçirilebilir olup olmadığını, mümkünse bunun bir kez daha gözden geçirilmesini önerdim, bunun mümkün olup olmadığını sordum. Müzakereler sırasında “Ne teklif ediyorsunuz?” diye sorulduğunda da şunu söyledik: Bir masa kuralım, oturalım konuşalım, iş birliği yapalım; mümkün olan en çok yerde iş birliği yapıp en iyi sonucu alalım, birbirimize kazandıralım ve Türkiye’ye kazandıralım. Sağ olsunlar çok kıymetli bir ev sahipliği yaptılar, çok verimli, bir saatten fazla süren bir toplantı yaptık ve kendileri bunu Genel İdare Kuruluna götüreceklerini söylediler. Pazartesi günü, dün, Genel İdare Kurulu’nda konu görüşüldü. Genel İdare Kurulu’nun kararı, tüm seçim bölgelerinde tek başına girmeleri yönünde oldu. İlk baştan söylemiştim, “alınacak her iki karara da saygılıyız” demiştim, aynen bu saygımızı muhafaza ediyoruz.
İyi Parti, Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçmişte çok önemli işbirlikleri, ittifaklar yaptığı, 81 il başkanımızı birbirinden ayırmadığımız, gittiğimiz tüm ilçelerde ilçe başkanlarını kendi ilçe başkanımız gibi gördüğümüz, çok kıymet verdiğimiz bir partidir. Ben yakasında güneş gördüm mü, yolda görsem, hemen “İyi bir insanla karşılaştık” derim. Çünkü İyi Parti’nin seçmenleri gerçekten iyi insanlar; Atatürk’ü seven, ülkesini seven, bayrağını seven insanlar; yani sizin, bizim gibi insanlar. O yüzden bütün örgütümüz ve bütün seçilmişlerimizden talebim şudur: Eski dosttan düşman olmaz. Sakın İyi̇ Parti GİK’te bir karar verdi diye, İyi̇ Parti ile bir sıkıntımız olduğunu düşünmeyin. İyi Parti, iyi insanların partisidir, çağdaş insanların partisidir, bizim kurucumuz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü seven insanların partisidir; geçmişte birlikte başarılar elde ettiğimiz ve bundan sonra da Türkiye’de birlikte çok şeyi başaracağımız, iyi insanların partisidir.
Bundan sonra ne yapacağız? Bundan sonra ittifak arayışımızı toplumsal tabana yayacağız. Bundan sonra İstanbul’a ihanet edenler İstanbul’a geri dönmesinler diye, Ankara’yı parsel parsel satanlar dönüp kaldıkları yerden devam etmesin diye, Tayyip Bey helikoptere binip Araplara, Katarlılara, Arap şeyhlerine arsalarımızı helikopterden pazarlamasın diye bütün milletimizle ittifak yapacağız.
Bu yol bizim, bu yürüyüş bizim Halk Partililerin tek başına yürüyeceği bir yol değildir. Bütün milletimizi ranta karşı, talana karşı halkçı belediyecilikte birleşmeye davet ediyorum. //
Özellikle sondan ikinci paragrafı pek beğendim ve alkışladım!
Hala da beğeniyor, alkışlıyorum.
Sözün sahibi Özgür Özel’i kutluyorum ve bu sözleri kendisinin, kurmaylarının, bütün CHP’lilerin seçim süresince dillendirmesini öneriyorum.
Ancak…
Özgür Özel’in, “Kemal Atatürk Milliyetçiliği” ile “Alparslan Türkeş Milliyetçiliği”ni bilmediğini, iki zıttı birbirine karıştırdığını gözlemlediğimi de söylemeliyim.
Bu eksikliğini gidermesini iletmek isterim.
Özel’in “Eski dosttan düşman olmaz” sözü ise beni aldı 2019 yerel seçimlerine götürdü.
Şöyle:
Batıda (Ankara, İstanbul, İzmir’de vb) CHP ile işbirliği/ittifak içinde olan Meral Akşener ve partisi, HDP’li Belediye Başkan adayları kazanmasın diye doğuda (Iğdır ve Bitlis Ahlat’ta) Belediye Başkan adayı çıkarmadı; Iğdır’da MHP’nin, Ahlat’ta AKP’nin adayını destekledi; Kars’ta ise adayını geri çekmedi ama seçim günü 31 Mart 2019’a çok az bir zaman kala İyi Parti oyları -gene HDP adayı kazanmasın diye- MHP adayına gitti*; kendi adayları 920 oyda kaldı; oysa İyi Parti’nin Kars merkezde 7 binin üzerinde oyu vardı.
Buna karşın, Iğdır ve Kars’ta, Cumhur İttifakı’nın adayları kazanamadı, HDP’li adaylar kazandı; ama Ahlat’ta AKP adayı kazandı.
Yani…
Batıda başka, doğuda başka düşünce ve eylem içindekinden “dost” olur mu?!
Özgür Özel, bu soruya yanıt arayadursun, Meral Akşener’in 30 Ocak 2019 Çarşamba günü ettiği –özellikle- şu sözlerini anımsatma amaçla bilginize sunayım:
“Iğdır sınır şehrimiz. Ahlat Osmanlı devletinden itibaren sembolik değeri çok yüksek bir ilçemiz. Biz aday çıkarmıyoruz. Cumhur İttifakı’nın paydaşlarına sesleniyorum: Oturun, anlaşın, tek adaya düşürün. Bizim Iğdır’da 5 bin 500’e yakın oyumuz var. İşte bekayla ilgili İyi Parti’nin somut adımı. Ahlat’ta MHP’den belediye başkanı seçilmiş, daha sonra AK Parti’ye geçmiş Mümtaz Bey var. Orada da 745 oyumuz, aday çıkarmıyoruz ve Mümtaz Bey’in seçilmesine katkıda bulunmak istiyoruz. Cumhur İttifakı’nın paydaşları beka konusunda çok samimiyseler Iğdır ile ilgili tedbir almalılar.”
Gelelim, yukarıda “CHP’nin İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’nun kazanması daha bir garantiye bindi.
Bindi de!..
(Ayrıntıya en altta giriyorum.)” diye yazdıklarıma.
Böyle düşünüyor, böyle yazıyorum ama grup konuşmasında partili taraflar “İstanbul bizimdir, bizim kalacak” https://twitter.com/BakiKarakol/status/1729803910611677639 diye slogan atarken gülümseyerek hoşnutluğunu sergileyen AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ekrem İmamoğlu’nun kazanmasına sessiz, tepkisiz kalacak mı?
Ya kalmazsa?!
Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımadığını haykıran Erdoğan, İmamoğlu’nun kazanması ile bitecek seçimi kabullenip tanıyacak mı?
Ya kabullenmeyip tanımazsa?!
Ya İmamoğlu 2 yıl 7 aylık -siyasi yasağı da içeren cezası onanır, cezaevine konursa?!
O zaman ne olacak?!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve yönetimi ne yapacak?!
Böyle bir olasılığa karşı belirlenmiş siyasaları var mı?!
Yoksa “Daha neler!” denilip geçiştirilecek mi?!
Ne yalan söyleyeyim, ciddi biçimde endişeliyim!..
* Cumhur İttifakı’nın büyük ortağı AKP, Kars ve Iğdır’da aday göstermedi, MHP adaylarını destekleme kararı aldı. O günlerde, HDP adaylarının kazanacağı, ancak bir yıl içinde de alınıp yerlerine kayyum atanacağı tarafımdan kaleme alınmış, yayınlanmıştı.
Yorum Yaz