ASKERİ YAPILANMA, AFAT YAPILANMASI GİBİ OLURSA!..

  • 0
150 150 bakikarakol

9 Şubat 2023 Perşembe günü, başka internet gazetelerinde ve sitelerinde de yayınlanan Cumhuriyet Gazetesi’nin internet sitesi www.cumhuriyet.com.tr’de yayınlanan, başlığı “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı üst yönetimi bakan akrabasından imama ‘yandaşlarla’ dolu”, spotu ise “Deprem bölgelerine zamanında müdahale edememekle eleştirilen AFAD’ın liyakatten uzak, ‘yandaş’ bir kadroyla yönetildiği ortaya çıktı. Yönetimdeki akrabalar ‘Esas afet AFAD’da’ dedirtti.” olan https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/afet-ve-acil-durum-yonetimi-baskanligi-ust-yonetimi-bakan-akrabasindan-imama-yandaslarla-dolu-2049802 haber, bakın, beni aldı nerelere götürdü!

 

(Haberi ayrıntılı paylaşmayacağım; ama verdiğim linkten okumanızı ısrarla isteyeceğim.)

 

Böyle bir yapılanmadaki “Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı”nın (AFAT’ın), 6 Şubat 2023 Pazartesi sabahı saat 04.17’de 7.7 büyüklüğünde Kahramanmaraş Pazarcık merkez odaklı, aynı gün saat 13.24’de de 7.6 büyüklüğünde ayni ilin Elbistan merkez odaklı, on ilimizin genelinde ciddi hasara neden olan, on binlerce can alan, binlerce binayı yerle bir eden vb; aylar öncesinden yer bilimcilerinin “Geliyor” diye bas bas bağırdıkları ama “rantseverler”in kulak tıkadıkları depremde “beceriksizliği” bütün çıplaklığıyla ortaya çıktı, yediden yetmişe herkes ve bütün dünya halkları gördü, tanık oldu!

Yetmezmiş gibi…

“Beceriksiz” AFAT’ın yetkilisi, işine odaklanacağına, “bilgilendirme açıklamaları”(!)nın ilklerinde, AFAT hesaplarından, AFAT’a para bağışı yapılmasını söylemeye başladı!

Ve de…

Söyleyip durdu!

 

Bir anlamda “aile” veya “yandaş şirket”e dönüşen -daha doğrusu “dönüştürülen”- AFAT, beni “düşündürmek”le kalmadı, bana, ufuk açıcı bir “ipucu” da verdi.

Onu, ayrıntılara girip sizi yormadan anlatmaya çalışayım:

 

Öncelikle, yerel ölçekte düşünmekten çıkalım, evrensel düşünelim.

 

“Korunmak” insanda başlar; “korumak”la gelişir ve sürer.

Her ikisi de “düşünce”nin ve “deneğim”in ürünüdür.

 

Sonra…

Toplumlar ve yurtlar oluşur.

Düşünen insanlar, toplumu ve yurdu koruma seçeneklerini bulurlar, uygularlar.

Her düşünce ve uygulamada “deneğim” kazanırlar.

Gene de yetinmez.

Olasılıklar üzerinde çalışmalar yaparlar, öngörülerde bulunurlar, hazırlanırlar.

 

İnsanları, toplumları ve yurtları, vatanları/ülkeleri koruma çok ama çok yönlüdür, asla sınırlı/kısıtlı değildir; eğer olursa, “koruma” gerçekleşmez.

 

“Korunmanın”, “korumanın” da sayısız aracı, kurumu, kuruluşu vardır.

Onlardan biri, AFAT gibi –bilerek, bilmeyerek- yapılanırsa/yapılandırılırsa, sonuç “korunmak”, “korumak” olmaktan çıkar.

 

Ülkeleri ve toplumları koruyan yapıları, kurum ve kuruluşları tek tek irdelemeyelim, içlerinden birini ele alalım.

Örneğin “Askeri oluşum”u.

 

Bu oluşumun, belirgin özelliklerinden biri, “ölüm”, ağır, orta, hafif “yaralanma” gibi olaylarının yüksek oranlarda olmasıdır.

Yani…

Askeri oluşumlarda, kurum ve kuruluşlarda çalışanların/çalışacakların, işlerinin “ölümcül derecede riskli” olduğunu bilmeleri, kavramaları ve kabullenmeleri gerekir.

Gerekir ki…

“Ölüm riski”ni, “ölme korkusu”nu ruhundan, bedeninden söküp atsın, canını vermekte ikileme düşmesin, isteyerek versin.

 

Bu da, eğitimle olur.

 

Eğer…

Buralara –askeri oluşumlara- eş, dost, hısım, akraba, tanıdık vb, formalite sınavlarla yerleştirilirlerse, onların, vurgulanan eğitimi almaları, alabilmeleri olanaksızdır.

Gene de…

Birilerinin hatırına, emrine/“talimat”ına, baskısına göre karar verip hareket ederek, “kayırmacılık”, “kollamacılık” yapılırsa…

İyi bilinsin ki…

O “torpilliler” ölmek korkusundan tir titrerler, savaşmazlar, esir düşerler, ülkelerine, halkına “yenilgi”yi yaşatırlar.

 

Böylesi “askeri yapılanma” içindeki ülkelerin başı “yenilgi” ve “dertler”den kurtulmaz.

Gün gelir, dünya haritasından silinir, giderler.

 

Uzatmayacağım…

Anlayan anlamıştır; anlamayana, söyleyecek sözüm yok.

 

İzninizle yazımı şu tümcelerimle bitireyim:

Ülke, toplum, devlet olmanın her alanında -linkini verdiğim haberde yazıldığı gibi- AFAT tipi yapılanmalar, birer AFET’e dönüşür!

Feryat, figan gezegenlerde yankılanır!

Gözyaşları sel olur akar, “toprak” diye bir şey bırakmaz, altına alır!..

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.