Önceki gün (16 Eylül 2020 Çarşamba) “Adında Türk bulunan Tabipleri Birliği derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır” https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/bahceli-turk-tabipler-birligi-kapatilmalidir-6041249/ diye twittter atınca, aynı gün saat 21.50’de twitter hesabımdan “Küçük ama etkili ortak başı ‘Adında Türk bulunan Tabipler Birliği derhal ve gecikmeksizin kapatılmalıdır. Yöneticileriyle ilgili adli işlem yapılmalıdır’ çağrısında bulunmuş. Neden?! O çok korktuğunuz gerçekleri söyledikleri için mi?! Hadi bunu da yapın!..” https://twitter.com/BakiKarakol/status/1306304441675649026 tümcelerimle tepki gösterdiğim Cumhur İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın küçük ama etkili ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye şimdi buradan bir çağrım olacak:
Dolar’ın, Euro ve diğer yabancı para birimlerinin, TL’miz karşısında yükselişine ilişkin de bir “sorumlu (!)”, “suçlu (!)” bulun, gerçekleri dile getiren (!), sorunu anında sorun olmaktan çıkaracak (!) “fetva” verin, dövizdeki yükseliş durmakla kalmasın, aşağılara insin…
Türkiye’yi, Türk halkını seviyorsanız, bu iyiliyi yapın…
D. Bahçeli, çağrıma kulak verir mi, yapar mı?..
Soruyu, yapmayacağını bilerek soruyorum.
Gene de –beni yanıltması dileği ile- sürece bırakıyorum.
Önceki gün www.cumhuriyet.com.tr ‘de okuduğum, “Gine Devlet Başkanı, çalışmalarından memnun olmadığı Çalışma Bakanı’nı tekme tokat dövdü” başlıklı ve “Gine Başkanı Alpha Conde, çalışmalarından memnun olmadığı Çalışma Bakanı’nı sokak ortasında tekme tokat dövdü. O anlar saniye saniye görüntülendi.” https://www.cumhuriyet.com.tr/video/gine-devlet-baskani-calismalarindan-memnun-olmadigi-calisma-bakanini-tekme-tokat-dovdu-1766408 spotlu haberi okudum, haberin videosunu izledim.
Gülemedim.
Gine Devlet Başkanı, Çalışma Bakanını “çalışmıyor” diye sokak ortasında döveceğine, düşünüp kendini sorgulamalıydı, sorumlunun kendisi olduğunu anlamalıydı, özünde sokakta kendini dövdüğünün ayırtına varmalıydı.
Bu gibi durumlar, halkını cahil bırakan, bilgilendirmeyen, aydınlatmayan ülkelerde hep olur.
Ama pek azı dışa yansır.
Genellikle içte gizlenir, açığa çıkması, bilinmesi istenmez.
O ülkeler, emperyalist işgali altındadır.
İktidarda da, emperyalistlerin yerel işbirlikçileridir.
Halkına, ülkesine, işbirlikçisi oldukları emperyalistlerin çıkarları, verecekleri izinleri ölçeğinde hizmet (!) verirler, iş yaparlar(!)
Ellerine tutuşturulan senaryoların dışına çıkacak olurlarsa, bir biçimde alaşağı edilirler.
İçlerinde, canlarını yitirenler de olur.
Emperyalistler artık ülkeleri, topları, tüfekleri, tankları, askeri güçleriyle işgal etmiyorlar, yerel işbirlikçi –siyasi ağırlıklı- kadrolarını iktidara taşıyarak ediyorlar.
Gine’de yaşanan bu olay bana yabancı gelmedi…
Yanlış anımsıyorsam -lütfen yardımcı olun- bizde de, bir Başbakan, Bakanlarından birini tokatladığına ilişkin haber çıktı, dedikodu yayıldı.
Emek sömürücüsü, insan ve insanlık karşıtı emperyalistlerin, yerel işbirlikçi kadrolarını iktidara taşıyarak “işgal”i gerçekleştirdikleri ülkelerde, halklar hep zamla, işsizlikle, insanca yaşama hakkından, hak, adaletten vb yoksun bırakılarak dövülüyor, dövülmekten beter ediliyor, yaşamları zindana, Cehenneme çevriliyor.
Bu vahşet, insanlar gizli gizli bilgilenir, örgütlenir, söylem ve eyleme geçeceği zaman dilimine kadar sürer gider.
İşte o zaman da…
Halk, Türk halkının, Yunan askerini önüne katıp Ege Denizi’ne döktüğü gibi, emperyalistleri, emperyalistlerin yerel işbirlikçilerini önüne alacak bir güzel dövecek, dövmekle yetinmeyecek egemenliklerine nokta koyacak, yargılanmalarını sağlayacak, hak ettikleri cezalara çarptıracak, tarihe kayıt düşecek.
Ülkelerin bu evrensel gerçeğinden kaçış yok.
Bu arada…
Us (akıl) sağlığından geçmesinin çok yararlı olacağını düşündüğüm D. Bahçeli’ye, uçuk yergisinden ötürü “Uyarı ve öneri paylaşmak etik sorumluluğumuzdur. Sözlerimizin arkasında, görevimizin başındayız”
https://www.gercekgundem.com/guncel/213515/turk-tabipler-birliginden-bahceliye-yanit?utm_source=share-twitter yanıtını veren Türk Tabipler Birliği’ni ve TTB’nin çağrısına https://www.sozcu.com.tr/2020/saglik/saglik-calisanlari-saygi-durusunda-6042074/ uyarak, 14-18 Eylül 2020 günleri arasında tüm sağlık kurumlarında siyah kurdele takan sağlık emekçilerimizi kutluyorum.
Dünya liderimiz Kemal Atatürk’ümüzün “Beni, Türk hekimlerine emanet edin” dediği tüm sağlık emekçilerimize selam olsun.
Onların, Türk halkının sağlığı için –canları pahasına- verdikleri saygın, onurlu çalışmalarını, destekliyor, alkışlıyorum ve us dengesizliği, yitikliği yaşayanların saçma sapan, abuk sabuk sözlerinden zerrece etkilenmemelerini istiyorum.
Öte yandan…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı’nın dün video konferans yöntemiyle gerçekleştirdiği “140’ıncı AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı”ndaki şu “Biz, ülkemizi başkaları öyle istediği veya sadece onlardan öyle gördüğümüz için değil, milletimiz layık olduğu için kalkındırmaya, geliştirmeye, hak ve özgürlüklerin en geniş manada tesisi için çalışıyoruz. Bunun adına demokrasi dememiz, tüm dünyadaki ortak kavram olduğu içindir. Avrupa ve Amerika, demokraside ve ekonomide tümüyle yerle yeksan olsa bile biz, milletimizi her alanda kalkındırmaya, hak ve özgürlüklerini genişletmeye devam edeceğiz. Kendimizle birlikte ister tarihî bağlara dayansın, ister yeni ilişkiler kurmuş olalım tüm dostlarımız, kardeşlerimiz için de aynı mücadeleyi vermekte kararlıyız. Bunun adı ‘Türkiye modeli’dir. Başka bir yerde insani değerler üzerinde bina edilmiş böylesine samimi bir demokrasi, adil bir kalkınma hedefi, köklü bir hak ve adalet ideali bulamazsınız. İnşallah 2053 vizyonumuzu işte bu model üzerinde inşa edeceğiz.” https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/122109/-turkiye-nin-uluslararasi-alandaki-itibarini-gucunu-kabiliyetlerini-gelistirdik- sözlerindeki “Türkiye modeli” vurgusu ve “Başka bir yerde insani değerler üzerinde bina edilmiş böylesine samimi bir demokrasi, adil bir kalkınma hedefi, köklü bir hak ve adalet ideali bulamazsınız” tümcesi söylendiği andan itibaren tartışılır oldu.
Daha da olacak.
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanına konuşma metni yazanlar ve yazılan metni cam ekrandan/prompterden okutanlar, gerçeklerle örtüşmeyen, çelişen sözcük ve tümcelerden kaçınmaya neden dikkat etmez, özen göstermezler?!.
Yorum Yaz