Şu günlerde, partisinin il kongrelerinde ettiği “Ekonomi, hukuk ve demokraside yepyeni bir seferberlik başlatıyoruz” ve “18 yılda ülkeye demokraside ve kalkınmada adeta çağ atlattık” sözleriyle çelişen AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, “Kerameti kendimizde görüp milletten yüz çevirdiğimiz, ülkeyi yönetme ve büyütme vazifemizi bir kenara bırakıp, kendi hesaplarımızın peşine düştüğümüz gün artık bu partinin misyonu bitmiş demektir” tümcesiyle bir “bitiş”in olduğunu mu, olacağını mı haber veriyor?!
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının “AK Parti’nin kaderi ile ülkenin kaderi adeta birbiriyle bütünleşmiştir. AK Parti kaybederse Türkiye’nin belirsizlik, istikrarsızlık, siyasi ve mali boyunduruk çukuruna yuvarlanacağı, Türkiye kaybederse de AK Parti’nin yerle yeksan olacağı gerçeğiyle de karşı karşıyayız” sözlerine ise katılmıyorum.
“Türkiye’yi vesayetle, terörle, darbeyle, siyasi ve sosyal kaos denemeleriyle istedikleri çizgiye getiremeyeceklerini görenler ekonomimize de saldırmışlardır” biçimindeki sözleriyle ilgili düşüncelerimi şöyle özetleyeyim:
“Türkiye’nin düşmanları, dünya lideri Kemal Atatürk’ten sonra, Türkiye’ye her alanda saldırmışlardır. Saldırıların hep olması, kötü yönetimdir.”
Son yıllarda, ekonomimizin başında “Hazine ve Maliye Bakanı” sıfatıyla, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının damadı Berat Albayrak vardı.
Berat Albayrak, bir gece, bozuk/düşük tümcelerle yazdığı “istifa metni”ni Instagram hesabından yayımlayarak, çekti gitti.
İki gün sonraki, Bakanlık devir teslim törenine de gelmedi.
Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı, AKP’nin kurucusu, AKP iktidarlarının eski Dışişleri ve Ekonomi Bakanı Ali Babacan, partisinin, Cumartesi (14 Kasım 2020) günkü Sakarya İl Kongresi’nde bu konuya değindi, “İki senedir Hazine’nin başında olup sonra bir küçük mesajla ortadan kaybolmak diye bir şey olur mu? Bu milletin ödediği bedel, birilerinin ortadan kaybolmasıyla kalkmıyor.
Bu millet size ülkenin tapusunu vermedi. Yaptığınız her işlemin, imzaladığınız her evrakın sorumluluğunu taşıyorsunuz. Birilerini gözden kaçırarak olan biteni unutturamazsınız” dedi, ekledi: “Devletin borcunu iki yılda ikiye katlayan bir bakan devir teslime gelmiyor. Devlet geleneğinde ayrılan bakan ile göreve yeni gelen bakan devir teslim yapar. Bu milletin gözünün içine bakacak yüzleri yok. Devlette bir genel müdür, bir müsteşar, bir bakan yardımcısı değiştiğinde devir teslim olur. Bakan değişir, devir teslim olur. Kime güvenip de gelmiyor devir teslime? ‘Hala arkam sağlam’ diyor. Öyle zannediyor. Bu millet sizin yanlışlarınızın, akraba kayırmacılığınızın bedelini ödemek zoruna değil.” https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/babacandan-berat-albayraka-cok-sert-sozler-ortadan-kaybolup-sorumluluktan-kacamazsiniz-1791013
Ağır sözler.
Görevinde başarılı olamaması, ekonomiyi iyi yönetememesi ve iflasın eşiğine getirmesi, “ağır reçeteler” alınmasına neden olması Berat Albayrak’ın yanına kâr mı kalacak?!
Üzgünüm!
Evet, kâr kalacak!
Kayınbabası iktidarda olduğu sürece korunup kollanacak, hakkında hukuki işlem yapılmayacak.
Çünkü: Damat.
Çünkü: Çok bilgiye sahip.
Ama…
Gözden kaçmayan bir “genel kanı” var:
Kayınbaba ile damat arası sıcak değil, soğuk.
Peki…
İpler ne zaman kopar?
Sorunun yanıtına geçmeden önce…
Cumartesi (14 Kasım 2020) gecesi, Halk TV’de Fatih Ertürk’ün “Türkiye Nereye?” programının konuklarından, Gelecek Partisi’nin Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanı, Manisa eski AKP Milletvekili Selçuk Özdağ’ın şu sözlerini paylaşmalıyım:
“Davutoğlu Başbakan iken birinci derece akrabalar Milletvekili olamayacaklar diye karar aldık. Sayın Cumhurbaşkanı Berat Albayrak’ın milletvekili olmasını isteyince itiraz ettik, kriz çıktı. Cumhurbaşkanı ‘Bu benim birinci derece akrabam değil, damadım’ dedi.” https://www.milligazete.com.tr/haber/5708020/erdogan-hakkinda-aciklama-albayrak-benim-birinci-derece-akrabam-degil
İzninizle…
3 Ağustos 2018 günü Yüksek Askeri Şura (YAŞ) üyelerinin Anıtkabir’i, ziyaretleri sırasında, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a omuz attığını da https://www.cnnturk.com/video/turkiye/bakanlar-albayrak-ve-soylu-omuz-iddiasina-boyle-yanit-verdi anımsatayım.
Ve…
“Bu iki olaydan ötürü, Berat Albayrak, kayınbabasına kırılmış olabileceğini düşünüyorum.
Şimdi geleyim “İpler ne zaman kopar?” sorusuna…
AKP iktidardan düştüğü gün; AKP, AKP iktidarları, onlarla birlikte “Cumhur İttifakı” ve “Cumhur İttifakı İktidarı” ortağı MHP için hukuki süreç başlayacak.
Bunlardan, yaptıklarının hesabı yargıda sorulacak…
Bu olacak.
İlk seçimden sonra mi, ilk seçimin hemen ardından yapılacak “erken seçim”den sonramı olacak?
Bilemiyorum.
Bilemiyorum, çünkü muhalefet çok zayıf!
(Bu çok zayıf muhalefet de, Atatürkçü iktidarda, çok zayıf muhalefetliğinden ötürü yargıda yargılanacak.)
Ama…
AKP ve MHP’ye yargı süreci başlatacak “seçim yitirme”, “iktidardan düşme” olayında, İngiltere ve Amerika’nın başı çektiği irili ufaklı emperyalistlerin Türkiye ve bölge üzerindeki çıkarlarının belirleyici olacağını belirtmeliyim.
Yargılama sürecinde, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanını, bütün bildiklerini anlatıp –belki de ağır- suçlamalarda bulunacak ve terk edecek ilk kişi “damat” Berat Albayrak olursa, şaşmayacağım.
Düşünüyorum, kendi kendime soruyorum:
O süreçte, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının yanında kim kalır?
Ailesinden başka kimse usuma gelmiyor.
Bugünkü yandaş ve yalakaların tamamı “azılı karşıt”ı kesilecek.
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanını o gününde, gene “Hak, Hukuk, Adalet” diyenler sahiplenecek, savunacak.
Onlar ki…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının çok ağır sözlerine “muhatap” olanlar, baskı görenler, dışlananlar, itilip kakılanlar, cezaevlerine atılanlar, cezaevlerinde aylarca, yıllarca tutulanlardı!..
Yorum Yaz