Dün okuduğum yazarlar içinde, Sözcü Gazetesi’nden iki yazarın yazısı ilgimi çekti.
Biri, Günaydın ve Meydan gazetelerinde Genel Yayın Yönetmenim Rahmi Turan’ın “Eyvah! Eyvah!” https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/rahmi-turan/eyvah-eyvah-4-5967841/ başlıklı yazısıydı; diğeri de, gazeteciliğini beğendiğim Saygı Öztürk’ün “Muharrem İnce neler söyledi?” https://www.sozcu.com.tr/2020/yazarlar/saygi-ozturk/muharrem-ince-neler-soyledi-5967847/ başlıklı yazısıydı.
İkisi de, yazı konusu olacak değerdeydi.
Önceliği, ustam Turan’ın yazısına verdim.
Meslek büyüğüm “Eyvah! Eyvah!” başlıklı yazısına “Etrafta yine ‘erken seçim’ muhabbeti dolaşmaya başladı” tümcesiyle başlıyor, “Peki, erken seçim olur mu?” sorusunu soruyor; kendi düşüncelerini belirttikten sonra, “Ankara’nın derinliklerinden iyi haber alan kulağı delik gazetecilerden Ahmet Takan dostumuz, son durumu bakınız nasıl özetliyor?” paragrafıyla, Takan’ın “Ankara kulis bilgileri”ne yer veriyor:
“Şimdi size vereyim bomba gibi bir kulis bilgisini…
Hani bir süredir iktidar çevreleri ve irili ufaklı ortakları gündemde dolaştırıp duruyor ya… ‘Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı görev süresinin uzatılması içim mutlaka bir formül bulunsun’ diye…
Hah işte!
İddia o ki, ‘Seçimler 2024 yılına kalır.’ Yani bir yıl ertelenir… Seçim meçim yapılmaz!
Nasıl? Anayasa açık:
‘78’inci madde:
(D) Savaş sebebiyle yeni seçimlerin yapılmasına imkân görülmezse, Türkiye Büyük Millet Meclisi, seçimlerin bir yıl geriye bırakılmasına karar verebilir.
Geri bırakılma sebebi ortadan kalkmamışsa, erteleme kararındaki usule göre bu işlem tekrarlanabilir.’
(Yani seçimlerin yapılması 2025 yılına da bırakılabilir.)
Ya sonrası? Allah kerim!
Anayasa’yı tartışır dururuz. Sonra da işi Yüksek Seçim Kurulu’nun tarafsız (!) üyeleri kökten halleder!
Boşuna çıkmadı o adam kılıçla hutbeye!”
Turan, yazısını “Uzun lâfın kısası şu: Ülkede erken seçim değil, geç seçim bile olmayabilir!
Buna ‘Eyvah, eyvah!’ mı demek lâzım (ya da ne demek lâzım) bilemiyorum!” tümceleriyle bitiriyor.
Ahmet Takan’ın “Ankara kulis bilgileri” gerçekten ilginç ve usum (aklım) yattı…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı “2023 hedefi” değip duruyor.
Nedir o hedef?
Açıklanan mı, yoksa açıklanmayan başka bir hedef mi var?
Muhalefet bunu hiç sorgulamadı, sorgulamıyor!
Neden?!
Şahsen benim, benim gibi düşünenlerin usuna, “2023 hedefi” denildiğinde, 100’üncü yılında demokratik, laik Cumhuriyet’in yerine 100 yıl önceki yönetime dönmek geliyor!
Varsayalım, bu da değil…
O hedef her ne ise, onu gerçekleştirmek için, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı ve siyasa belirleyici danışmanları, iç siyasalarla uğraşmak, seçimle zaman yitirmek istemeyebilirler, “2023 hedefi”ne odaklanabilirler, yoğunca çalışma içine girebilirler.
Doğal ve mantıklı.
Bu pencereden baktığımda, Takan’ın “Ankara kulis bilgileri” usuma yattı.
Herkesi düşünmeye, değerlendirmeler yapamaya, siyasalar üretmeye, onları toplumla paylaşmaya, toplumu bilgilendirmeye çağırıyorum.
Bitirmeden…
Bir kaygımı, korkumu belirtmek isterim:
Anayasa’nın 78’inci Maddesi’nde yazılanların gerçekleşebilmesi için ülkenin, seçim erteletecek savaşta olması gerekir.
Umarım ve dilerim, Cumhur İttifakı ortakları ve iktidarları, Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri’ni bir yıl sonraya bırakmak için ülkeyi savaşa sürüklemezler!..
Yorum Yaz