İstanbul MHP Milletvekili ve MHP Genel Başkan Yardımcısı, -“Prof. Dr.” olmasına karşın “ağzı bozuk”, “densiz”- Edip Semih Yalçın gene, birkaç yıl öncesine kadar MHP’de siyasa yaptıkları bir kısım arkadaşlarının MHP’den ayrılıp kurdukları İyi Parti’ye, partim CHP’me, siyasi etiği ayaklar altına alan sözler etmiş.
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/mhpli-semih-yalcindan-iyi-partiye-hakaret-177442h.htm Üzerinde durmaya değmez. Onun için “link” verip geçiyorum.
Ama…
Cumhuriyet Gazetesi’nde dün (25 Ekim 2020 Pazar) “Olayların Ardındaki Gerçek” imzasıyla “Meral Akşener’i Öncelikle Meral Akşener Korumalıdır”
https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/olaylarin-ardindaki-gercek/meral-akseneri-oncelikle-meral-aksener-korumalidir-1775889 başlıklı bir yorum yayınlandı.
Linki verdim; okumanızı isterim.
“BUĞRA KAVUNCU’NUN AÇIKLAMASI” ara başlığı altındaki şu vurgular çok yerindeydi:
//Kavuncu, FOX TV’de İsmail Küçükkaya’nın sorularına yanıt verdi. Olayın merkezindeki kişi olarak görüşlerini bildirdi.
Kavuncu, “Millet İttifakı’nın korunacağını” söyledi ve çok önemli bir noktaya vurgu yaptı. Şöyle ki;
“Tek adam rejiminden güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sisteme geçişin ardından bizim yine en büyük rakibimiz CHP olacaktır” dedi.
1- İyileştirilmiş parlamenter sistem,
2- Tekrar en büyük rakip olarak CHP’nin hedefe konulması.
Bu cümle siyasal bir hedef gösteriyor. “Hedef CHP”dir. Buğra Kavuncu’nun bir yerlere mesaj göndermek istediği de anlaşılıyor.
Kimi siyaset yorumcuları, “Kendisi hakkında yapılan ciddi iddiaları saptırmak için durduk yerde ‘Millet İttifakı’na çomak sokuyor” diyor. Kimileri, içine CHP’nin sokulmasını bilinçaltı bir görüş olarak değerlendiriyor. Kimileri de olaydaki asıl noktanın İYİ Parti’nin Millet İttifakı’ndan dolayısıyla CHP ile ilişki bağından koparılması olduğunu belirtiyor.//
“MERAL AKŞENER’İ KİM KORUYACAK?” ara başlığı altında yazılanlar da çok yerindeydi:
//Yukarıda bu konunun merkezinde Meral Akşener’in olduğunu söyledik. Toplumda karşılık gören, her kesimden oy devşiren Meral Akşener, siyasal hedef tahtasının merkezine konulmuştur.
Bir noktada, Meral Akşener’in hata yapması isteniyor. Peki, Akşener’i bu hassas ve zor geçitten kim çıkaracak, kim koruyacaktır?
Akşener’i tek kişi koruyabilir, o da Meral Akşener’dir. Bunun için soğukkanlı olmalı, adaletten ve hukuktan ayrılmamalı, yansız hareket ettiğini her daim göstermeli. Bu konunun basit bir konu olmadığını, Türk siyasal yaşamının çok önemli bir konusu olduğunun bilincinde hareket etmeli.
Bunlar yapılabilir mi? Olayın bir ucunda Buğra Kavuncu, öteki ucunda dünyanın en tehlikeli casusluk örgütü FETÖ ve onun patronu CIA var…
Konu çok önemlidir, olayların ne yönde ve ne gibi gelişmeler göstereceğini hepimiz göreceğiz.//
Yazarın “konu” dediği, İyi Parti’nin son kurultayı ile patlak veren ve İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın, İstanbul İyi Parti İl Başkanı Buğra Kavuncu’nun “FETÖ’cü” olabileceği suçlamasıyla gelişen, yaşanan İyi Parti’deki süreç…
Biliyorsunuz.
‘Siyasal hedef tahtasının merkezine konulan’ ve ‘hata yapması istenen Meral Akşener kendini koruyabilir’ mi?
Zor görüyorum.
Şundan:
Meral Akşener, uluslararası arenada baş edecek siyasi, diplomatik donanımda ve “güçlü ekip, danışman” seçiminde, “ekip çalışması”nda vb etkili, başarılı bir değil.
Olsaydı:
Bir:
www.sozcu.com.tr ‘nin 29 Temmuz 2018 günlü “Meral Akşener istifa etti, İYİ Parti olağanüstü kongreye gidiyor” https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/son-dakika-aksener-iyi-parti-genel-baskanligindan-istifa-etti-2534705/ başlıklı haberinde yaşananlar gerçekleşmezdi.
İki:
20 Eylül 2020 günü yapılan 2’inci Olağan Kongresi’nde, Genel Başkan seçimi sonrası, Teşkilat Başkanı Koray Aydın’ın organize ettiği savlanan (iddia edilen), “Genel Merkez yönetimine istenmeyenlerin listesi” olayı ve sonrası patlak vermezdi.
Üç:
İyi Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, yandaş TV kanalına çıkıp partisinin İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu ile ilgili “FETÖ’cü” suçlamasında bulunmazdı, Cumhur İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’na eline, İyi Parti’yi FETÖ ile ilişkilendirecek “altın değerinde koz” sunmazdı.
Dört:
“FETÖ’cü” diye suçlanan İyi Parti İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, partisinin İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ’ı yargıya şikâyet etmezdi.
Daha çok sayabilirim…
Akşener, partisinde bu yaşananların “ana kaynağı”nın “ne olduğu”nu bilmekten, öngörmekten, siyasalar üretip önlemekten yoksundur.
Yardımcıları, danışmanları da ya aynı –yoksun- durumdalar veya kasıtlı yardımcı olmuyorlar.
Yardımcı olayım:
Önce:
Koray Aydın ile Ümit Özdağ’ın, MHP Denel Başkanı Devlet Bahçeli sonrası “Genel Başkanlık” yarışında olduklarını söyleyeyim.
Nokta..
Sonra da “ana konu”ya geleyim:
AKP’nin temsil ettiği “Yeşil Kuşak Projesi” ile MHP’nin temsil ettiği “Ülkücü Kuşak Projesi”nin sahipleri emperyalist İngiltere ve USA (ABD), yol verdikleri Cumhur İttifakı’nın yaşama geçirdiği “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nde, iç siyasa ağırlıklı siyasi söylemlerden ve gelişmelerden, “çıkarları” için ciddi rahatsızlar.
Rahatsızlıklarını, ikinci kere “Askıda Ekmek” söylemini gündeme taşıtarak, hissettirdiler.
Cumhur İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın “küçük ama etkin ortağı” MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, “rahatsızlığı hissettirmek”te rol almasını, Cumhur İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın büyük ortağı AKP’nin dikkatinden kaçmadı.
AKP rahatsız oldu; hemen ardından önlemini aldı.
Önlemlerden biri, bizzat Devlet Bahçeli’nin ağzından İyi Partiye yapılan “Yuvaya dön” çağrısıydı; diğeri, İyi Parti’nin içini karıştırarak, MHP-İyi Parti birleşmesini gerçekleştirecek başlangıcı yapmak..
AKP, ittifakın ve iktidarın küçük ortağı olmalarına karşın, Devlet Bahçeli’nin ve kurmaylarının özellikle iktidarda “etkin”, “etkili” olduklarına ilişkin kamuoyundaki yaygın “algıdan” da “huzursuz”du.
Bu algıdan kurtulmanın teleş ve uğraşında…
İç siyasa ağırlıklı gelişmeleri izleyen emekli gazeteci olarak, bunlar benim gözlemlerim, düşüncelerim, öngörülerim, yorum ve analizlerim.
AKP, MHP, İyi Parti nasıl değerlendirir, bilemem.
Benim için siz okurlarımın değerlendirmeleri önemli.
Saygı duyarım…
Yorum Yaz