KARS’TAN, TARİHÇİ, ARAŞTIRMACI SEZAİ YAZICI YAZDI

  • 0
150 150 bakikarakol

“KARDEŞ KOMŞU İL KARS-ERZURUM NEDEN DÜŞMAN EDİLDİ?!.” başlıklı yazımı anımsayacaksınız…
Şöyle başlamıştım:
// Ardahan kökenli ailenin, Erzurum doğumlu, yıllardır da Kars’ta oturan Sezai Yazıcı kişiliğine, iletişimine, ilişkisine, Kars Tarihi ağırlıklı tarih bilgisine, araştırmacılığına güvendiğim, saygı duyduğum biridir…
Tam bir “Kars ve Türkiye aydını”dır…
Kendini “İl Tarihçisi” olarak tanımlar…
Kars Tarihi yanında Erzurum Tarihi’yle de ilgilidir…
Siyasi, ekonomik, kültürel vb olayları titizlikle ve namusluca izler, düşünür, analiz eder, yorumlar…
İki komşu il, Kars-Erzurum geçmişini en gerçekçi ve yalın biçimde bilen üç insandan biridir…
Yazacaklarımı, değerlendireceğini düşünüyorum; dahası, değerlendirmesini kendisinden istiyorum… //

Vurguladığım gibi, Sezai Yazıcı abim, “değerlendirme” yaptı, gönderdi…
Aşağıda okuyacaksınız…
Kendisine teşekkür ediyorum…
Emeğine sağlık…

// Baki Bey Web siteniz hayırlı olsun! Yazınızı ilgiyle okudum. Sizi kutluyorum. Yine 80’lerdeki gibi gündem yaratacak konular seçiyor, dikkat çekici yaklaşımlarda bulunuyorsunuz. Şimdiden köşenizi zevkle okuyacağımı belirtiyor, başarılar diliyorum. Yolunuz, yönünüz açık olsun.
Ayrıca Güzel sözleriniz için çok teşekkür ediyorum. Beni mahcup ettiniz.
Son yıllarda Kars üzerine peş peşe önemli çalışmalar yayımlandı. Tamamlanmak üzere olan başka incelemelerin varlığından da haberdarım. Ama bildiğim kadarıyla burada değindiğiniz iki komşu kent arasında yaşanan üzücü olaylar üzerine bütünlüklü bir irdeleme henüz yapılmış değil.
Belirttiğiniz gibi bugün artık Komünizmle Mücadele Dernekleri’nin Türk Milliyetçiliği ülküsüyle kurulup ama süreç içerisinde CIA marifetiyle Amerikan çıkarlarına hizmet eden kuruluşlara dönüştürüldüğü ve provokasyonlarda önemli rol oynadığı biliniyor. Bu nedenle iki komşu kentin biri birine düşman edilmesinde etkili olacağı açıktır. Fetullah Gülen’in derneğin Erzurum şubesinin kurucuları arasında olduğunun altını çizmişsiniz. Şaşırtıcı başka bilgilerde var. Gazeteci Avni Özgürel’in 1993 yılında Bekaa’da Abdullah Öcalan’la yaptığı söyleşide kendisine “Ankara Komünizmle mücadele Derneği’nin yan kuruluşu olan İzmir Caddesindeki Fikir Ajansı’nda gördüğünü” söyler ve yanılıp yanılmadığını sorar. Özgürel, Öcalan’ın bunu kabul ettiğini bir süre sonra konuyla ilgili açıklama yapacağını vurgular.
Hiç kuşkusuz toplumsal olaylar çok yönlüdür. Gelişmeleri tek nedene bağlamak yanıltıcı olabilir.
Amerika’nın Kars’a özel bir yakınlık duyduğu 2000’lerden sonra “açık kaynak” haline dönüşen bölge üzerine yaptırdığı CIA ve Dış İşleri Bakanlığı raporlarından da anlaşılıyor. Kars, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Sovyetlerin 1925 Türk-Sovyet Dostluk Antlaşması’nı uzatmayarak tek taraflı iptali, ardından toprak ve üs talebinde bulunmasıyla “Soğuk Savaş” döneminin en dikkat çeken ve en çok mağdur edilen kenti haline gelmişti.
Yabancıların bölgeye giriş-çıkışları nerdeyse olanaksızken, Amerika; 1948 yılında David Douglas Duncan’ın Sarıkamış’ta, 1952’de Ferdinand Kuhn’un bugün bile girilmesi çok zor olan Akyaka’daki sınır karakoluna girmelerini sağlayarak Sovyetlere mesaj vermiştir.
Benzer mesajları da “Sovyet karşıtlığını” kahramanlığa dönüştürme stratejisiyle göz korkutmak için kişiler üzerinden vererek iki kenti düşman etmeye çalışmıştır.” //

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.