Enfeksiyon Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan “Şu anda bulunduğumuz noktada salgın kontrolden çıkmış durumda”
https://www.sozcu.com.tr/2020/dunya/prof-mehmet-ceyhan-kontrolden-cikmis-durumda-6008688/ demiş.
İlkin irkildim.
Sonra düşündüm:
Eğilip bükülmeyen söylenen doğru bir söz!
Ülke gerçeğini içeriyor ve yansıtıyor!
Ve…
“Şu anda, bulunduğumuz nokta, salgın gibi, kontrolden çıkmayan ne var?!” diye mırıldandım.
Öyle ya, “… kontrolden çıkmayan ne var?!”
Hiçbir şey yok!
Baş çevirip göreceğiniz, göz yumup anımsayacağınız her şey kontrolden çıkmış!
Hangi birini sayayım?!
Böyle siyasa (politika), devlet ve siyasa insanı mı olur?!
Böyle iktidar, böyle muhalefet mi olur?!
Böyle sivil örgütleri mi olur?!
Böyle seçmen mi olur?!
Böyle seçim mi olur?!
Böyle ekonomi, böyle planlama, böyle kalkınma, böyle paylaşım mı olur?!
Böyle yarı mı olur?!
Böyle haki hukuk, adalet mi olur?!
Böyle resmi kurum mu olur?!
Böyle Milletvekili, Bakan, Kamutay mı (TBMM’mi) olur?!
Böyle para mı olur?!
Böyle inanç, böyle ibadet mi olur?!
Böyle üretim mi olur?!
Böyle birlik, beraberlik mi olur?!
Böyle ilişki, böyle iletişim mi olur?!
Böyle, böyle, böyle!..
Dedim ya, “Hangi birini sayayım?!”
Saymaya kalksam, arkası gelmez!
Topyekun kontrolden çıkışın tek nedeni, “düşmanın düşmanlığı!”
O düşman, İngiltere’dir!
“İngiltere’dir” derken, İngiltere halkını değil, İngiliz Kraliyet Ailes’nin kanatları altında toplanan bir avuç büyük burjuvayı kastediyorum!
Onlar, Türkiye’mizin, halkımızın, dünya lideri Kemal Atatürk’ümüzün, bölgemizin, kutsal ve çağdaş İslam Dini’mizin, halkların ve insanlığın bir numaralı düşmanlarıdır!
Yerel işbirlikçiler edinir, yetiştirirler ve onları kullanarak, amaçlarına adım adım ulaşırlar!
Düşmanlıklarını, yerel işbirlikçilerinin üzerlerine yıkarlar, kendilerini belli ettirmezler, yerel işbirlikçileri hedef yaparlar!
Bana göre, bir anlamda, yerel işbirlikçileri maşa olarak kullanan gerçek gücü, gerçek düşmanı görmezden gelerek, hepten ve her keresinde yerel işbirlikçilere takılı kalmak, o yerel işbirlikçileri yermek, onlarla yatıp kalkmak, “gerçek düşman”ı koruyup kollamaktır, “gerçek düşman”a dolaylı olarak “işbirlikçi” hizmeti vermektir, kendi halkını yanıltmak, kandırmaktır, kendi halkının bilmesi gereken doğruları öğrenmesini engellemek, karartmaktır!
Dünya lideri Kemal Atatürk’ün en usta yanı, en iyi bildiği ve yaptığı, uyguladığı, “gerçek düşman”ı tanımasıdır!
“Gerçek düşmanı”nı tanımayan uluslar, gün gelir yok olurlar!
Dünya lideri Kemal Atatürk’ün en iyi bir diğer yanı, halkına ve halklara “gerçek düşman”ı tanıtması, işaret etmesi, göstermesidir!
Böyle bir “dünya lideri”ne saygısızlık, edepsizlik eden, bilin ki, “gerçek düşman”ın en militan “yerel işbirlikçisi”dir!
Onların yumuşak karınları, “Atatürk düşmanlığı”dır!
Ve kendilerini, ne kadar gizleseler de, çok çabuk ele verirler!
“Gerçek düşman” İngiliz büyük burjuvazisinin, dünya lideri Kemal Atatürk’e düşman kesilmelerinin iki nedeni var:
Birincisi, çok ağır askeri ve siyasi yenilgiyi tattırması; ikincisi, Türkiye’de -bölgeyi de derinden- etkileyen “Düşünce Devrimi”ni gerçekleştirmesi, insanlara düşünmeyi kazandırması…
Düşünce ve düşünen insan, vahşi İngiliz burjuvazisinin olduğu gibi başka emperyalistlerin de zehiri, korkulu rüyası, kâbusudur!
O nedenle, en başta Kemal Atatürk’ümüze, ülkemize, halkımıza, bölgemize ve çağdaş dinimize düşmanlıklarını hep canlı tutmuşlar, hep canlı canlı tutacaklar!
Uyanık, duyarlı ve hazırlıkta olmak öncelikli görevimizdir!..
Yorum Yaz