Kamutay (TBMM) Başkanı, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Şentop, 6 Kasım 2021 Cumartesi günü Türk Parlamenterler Birliği’nin Filizli Köşk’te düzenlediği Anayasalar ve Siyaset konulu konferansta konuşmuş.
Tekirdağ AKP Milletvekili Kamutay Başkanı Şentop, “2. Dünya Savaşı’nın galipleri, 2. Dünya Savaşı’nın mağluplarının anayasalarını bizzat yapmışlardır. İtalya anayasasını yaparken 2. Dünya Savaşı sonrası Amerikan işgal kuvvetleri bizzat buna nezaret etmiştir ve onların denetiminde bir anayasa yapılmıştır. İtalya hala o anayasayla yönetiliyor” demiş, eklemiş:
“Birleşmiş Milletler’deki 5 daimi üye, savaşın galipleridir. İngiltere, Fransa, ABD, Çin ve Rusya. Cumhurbaşkanı’mızın, ‘Dünya 5’ten büyüktür‘ tabiri, ifadesi, mottosu işte o düzenin artık değiştiğini ifade ediyor. 2. Dünya Savaşı sonrası şartlarda kurulmuş bir düzen var. O düzen aslında çöktü şu anda ama yerine yeni bir şey kurabilecek bir dünya dengeler düzeni, güç düzeni henüz çıkmadı ortaya. Ama eskisi de şu anda devam ediyor. Süleyman aleyhisselamın asası gibi. Vefat ettiği halde asaya dayanarak durduğu için ayakta duruyor. Onun öldüğünü anlamamış insanlar ama kurt yavaş yavaş asayı kemirdikten sonra kırılınca asa, düşmüş, böylece öldüğünü anlamışlar. İşte şu andaki dünya düzeni de öyle. Aslında öldü, paradigma çöktü ama fiziken düştüğünü görmediğimiz için henüz biz ona hükmetmiyoruz. Ama zamana doğru da dünya gidiyor.“
İmam Hatip kökenli Kamutay Başkanı Şentop’un, “Süleyman aleyhisselam” demesini, verdiği asa örneğini yadırgadım!
Anayasa Hukukçusu bir Prof. Dr. Milletvekili, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Kamutay Başkanı, böylesi gerçeklerle örtüşmeyen süregelen anlatıya nasıl inanır?!
İmam Hatip kökenli olmak, bu kadar mı etkili oluyor, olabiliyor?!
Şentop, Türkiye‘deki Başkanlık Sistemi’ne birkaç gün içerisinde, birkaç kişi tarafından düşünülerek karar verilmediğini özellikle vurgulamış, sözlerini, tarafsız Kamutay Başkanı gibi değil, AKP Grup Başkanvekili gibi şöyle sürdürüyor:
“Tayyip Erdoğan istiyor diye bir hükümet sistemi değişikliği yapılmadı. Tayyip Erdoğan bunu il başkanıyken istemiş daha. ‘Ben kazanırım‘ düşüncesiyle istemiş değil o zaman. Yine 2002’de kazanmış ve büyük bir çoğunlukla kazanmışken de istemiş. Bu mesele sistemik bir meseledir. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın veya birkaç kişinin arzu ettiği, ‘Bugünden itibaren iyi olur‘ dediği bir mesele değil. Türkiye’deki 1961 Anayasası’yla kurulan sistemin tasfiyesi için gerekli bir husus hükümet sistemi değişikliği.“
Şentop, soru önergelerine verilen yanıtların içeriğine ilişkin yergiler geldiğine değinmiş, gerçek anlamdaki Kamutay Başkanı’nın ağzından çıkmayacak, çıkmaması gereken şu sözleri etmiş:
“Sen istediğin gibi soru sorabilirsin, cevap veren de istediği gibi cevap verebilir. Vermezse ne yapacağız? Sen istediğin soruyu sorabiliyorsan, cevap veren de istediği gibi cevap verebiliyor. Bununla ilgili zorlayıcı bir mekanizma yok.” https://meclishaber.tbmm.gov.tr/develop/owa/haber_portal.aciklama?p1=152536
Şentop’un, ya “Bugün parlamentonun yetkilerinin zayıfladığı iddialarını doğru bulmuyorum” tümcesine ne demeli?!
Tanrı aşkına, Kamutay Başkanlığı makamında oturan Başkan’a, gerçeği eğip bükmek yakışır mı?!
Şu anlatıya bakar mısınız?!:
“Yüzde 100 cevaplama dünyanın hiçbir yerinde yok. Ben başka ülkede de takip ediyorum. Bir kısmı cevaplanmış, herhalde yüzde 65’in üzerinde şu anda cevaplanmış, gerisi cevaplanmamış, devam eden süreçler de var. Bunu soruyorlar, sonra bunun cevabını verirsem bu oranları, ‘Bak sorular cevaplanmıyor‘ diyorlar. Ben de sadece bu dönemi vermiyorum. 26. Dönemi, bundan bir önce parlamenter sistemin olduğu dönemin oranlarını, sayılarını veriyorum, 24. Dönem’in oranlarını ve sayılarını da veriyorum.
Mukayese ettiğimizde bu dönem daha fazla oranda cevaplanmış sorular. ‘Başkanlık sistemine geldik soruların cevaplanma oranı düştü‘ diyemez kimse. Yalandır derse. İstatistik benim elimde var. Başkanlık sistemine geçtikten sonra soruların cevaplandırma oranı da artmış, sayısı da artmış.“
https://meclishaber.tbmm.gov.tr/develop/owa/haber_portal.aciklama?p1=152536
Gel de inan!
Ya da…
Safsanız buyurun inanın!
Şentop’un, 3,5 yıllık sürecinde, Türkiye’nin, Türk halkının, Türkiye’deki başka halkların, dahası AKP’nin, AKP’lilerin, MHP’nin MHP’lilerinde de üzerinden silindir gibi geçen ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nden övgüyle söz etmesi şık ve doğru olmamıştır!
Ayrıca…
Dikkat ettiyseniz, Kamutay Başkanı, Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Mustafa Şentop, iki-üç yerde “Başkanlık Sistemi” diyor.
Kendisinden istemimdir:
16 Nisan 2017’deki halkoylamasıyla (referandumla) gerçekleşen ve “atı alan Üsküdar’a geçti” anlayışıyla resmi sonucu açıklanan Anayasa değişikliğide “Başkanlık Sistemi” yazıldığını, lütfetsin göstersin!
Gösteremez!
Ç ü n k ü . . .
Yoktur!
Var olan “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”dir!
Yoksa unuttu mu?!.
Yorum Yaz