AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, Cuma namazı çıkışı cami bahçesinde veya önünde açıklama yapmayı gelenek haline getirdi.
Geçen Cuma (19 Mart 2021) namazı çıkışında da “Kerem Aydınlar Camisi” önünde basın mensuplarına konuştu:
“Kongre noktasında ön hazırlıklarımızı kararlı bir şekilde yaptık, şu anda sloganlarımızdan tutunuz, yapacağımız konuşmaya varıncaya kadar hepsi hazırlanıyor. Çarşamba günü yapacağım konuşma 2023’ün bir manifestosu olacaktır. Onu o konuşmada da göreceksiniz” dedi, sürdürdü:
“Çok daha geniş anlamda bir konuşmayı planlamış durumdayım. Çarşamba günü bu konuşmamızı ifade ederek aynı zamanda da AK Parti olarak, MHP ile Cumhur İttifakı olarak 2023’e doğru çıktığımız bu yolda dayanışmamız neler olacaktır? Bunları da ifade edeceğiz. Çarşamba günü yapacağım konuşma adeta 2023’ün bir manifestosu olacaktır.
Koronavirüs sürecinde bu kongreleri yapıyoruz. MHP yaptı, biz bir tarafta sonra yapacağız. Bütün kongrelerimizi zor şartlarda hızlı bir şekilde gerçekleştirdik. Şimdi de büyük kongrelerimizi yapacak 2023’e hazırlanacağız. İnşallah 2023 Türkiye’de bir dönüşüm süreci olacak.”
https://www.internethaber.com/cumhurbaskani-erdogan-2023un-manifestosunu-carsamba-gunu-aciklayacagim-2171393h.htm
“Zor şartlarda” mı?!
“Büyük Kongreler” mi?!
Yarından sonraki (24 Mart 2021 Çarşamba) 7’inci Olağan Büyük Kongre’den başka 2’inci bir Büyük Kongre mi var?!
Büyük Kongre’de yapacağı konuşmanın “2023’ün manifestosu” olacağını vurgulayan AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı “2023 Türkiye’de bir dönüşüm olacak” tümcesiyle, “2023 hedefi”nin “özne”sini belli etti.
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanından bir gün önce (18 Mart 2021 Perşembe), 4’lü Cumhur İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın etkili ortağı MHP Genel Başkan Devlet Bahçeli ise “2023 ve takip eden on yılları kapsayan stratejik hedeflerimizin ilki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi; daha yerinde bir ifadeyle, Türk Tipi Başkanlık Modeli…” http://www.mhp.org.tr/htmldocs/mhp/4787/mhp/Milliyetci_Hareket_Partisi_Genel_Baskani_Sayin_Devlet_Bahceli__nin___13_Olagan_Buyuk_Kurultay_acilisinda_yapmis_olduklar_.html diyerek, hedeflerinin ‘bu sisteme/modele sahip çıkmak, ilke, kural ve kurumlarıyla yaşamasına hizmet etmek’ olduğunu belirtmiş, daha bir açılımda bulunmuştur.
Bahçeli, gerçeklerle örtüşmeyen “Türkiye, tarihinin en önemli yönetim reformunu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle başarmıştır. Yeni sistem, Cumhuriyet’in kuruluş ilkelerine dayanmıştır” demiş ama iki ayrıntıyı unutmuştur:
Birincisi; Sistemin adı “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” değil, “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”dir.
“Partili” sözcüğün özellikle metinde/tanımda yer almasını ısrarla isteyen Bahçeli’nin kendisidir.
İkincisi; Cumhur İttifakı’nın “Partili Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi”nin kaynağı, amacı “Türk-İslam Sentezi”dir, “Türk-İslam Sentezi”ni yaşama geçirmektir.
Bahçeli “Güçlendirilmiş ve iyileştirilmiş parlamenter sistem teklifleri beyhudedir, eskiye kıvrılıştır, geleceğe dair söyleyecek bir şeyi olmayanların acıklı kıvranmasıdır. Zillet ittifakının, ‘Güçlendirilmiş parlamenter sistem’ ezberi; içi boş, günü kurtarmaya dönük taktik bir adımdır. Artık Parlamenter Sisteme geri dönüş yoktur” sözlerinin artından
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi; siyasi, hukuki ve ekonomik reformlarla kökleştirilmeli ve güçlendirilmelidir. Memnuniyetle söylemek gerekir ki, bu süreç kararlılıkla devam etmektedir. Eksik varsa giderilecek, yetersizlik varsa telafi edilecektir” demiştir.
Bahçeli varsın böyle söylemlerde bulunsun!
Yaşanan gerçekler hiç de anlattığı gibi değil!
Ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile ülke hiç bu kadar kötü yönetilmemişti!
Halk aç, yoksul kalmamış, yorulmamış, yorgun düşmemişti!
İşsizlik tavan yapmamıştı!
Ayrımcılık, kayırmacılık, kollamacılık bu boyutlara varmamıştı!
Dışta itibar, güven, saygınlık altlara düşmemişti!
Ekonomi dibe vurmamıştı!
Döviz tepelere fırlamamıştı!
Vb!..
Bahçeli “Biz yürüdükçe, Türkiye düşmanları köstebekler gibi saklanacak. Türkiye’yi faka bastırmak, tuzağa düşürmek için çırpınan hasis ve hamiyet yoksunu çevreleri ibretle takip ediyorsunuz” demesine karşın, “Türkiye’nin düşmanları”nın ve “Türkiye’yi faka bastırmak, tuzağa düşürmek için çırpınanlar”ın kimler olduğunu açıkça söylememiştir, sözü gene CHP’ye, İyi Parti’ye, HDP’ye getirmiş, onlara veryansın etmiştir!
Bu kez “muhterem” sözcüğünü de kullanarak “2023’de Cumhurbaşkanı adayımız bellidir. O muhterem isim, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır” dedikten sonra “Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Partili kardeşlerimize huzurlarınızda teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum” tümcesini eden Bahçeli’nin “teşekkür”ünü, “şükranları”nı anlayamadım, anlamlandıramadım!
Netleşen şu ki:
AKP ve MHP, “2023 hedefi” dedikleri, “Türk-İslam Sentezi”ne dayalı ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nde kararlılar!
Ucubeyi kalıcı kılmak için ellerinden geleni yapacaklar!
Ulusal dirençle karşılaşacaklarının, “hedef”e ulaşamayacaklarının bilincindeler, ayırtındalar!
Bu yılın Ağustos ayı başlarından itibaren, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 öncesi ve sonrası benzeri zor günlerin başlayacak olmasından kaygılıyım!
Umarım ve dilerim, y a n ı l ı r ı m ! . .
Yorum Yaz