UĞUROĞLU’NUN YAZISINDAKİ SON BEŞ TÜMCEYE KATILMIYORUM, “AKP GÜZELLEMESİ” GİBİ GELDİ…

  • 0
150 150 bakikarakol

Yeniçağ Gazetesi yazarı Orhan Uğuroğlu, ülkücü kökenli, deneyimli gazetecidir.
İç siyasa (politika) konularında uzmandır.
Siyasayı, siyasa kulislerini titizlikle izler.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın “Allah kimseyi Sayın Bahçeli gibi birine muhtaç etmesin” https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/babacandan-gergerlioglu-aciklamasi-amac-seytanlastirma-6326862/?utm_source=tavsiye_haber&utm_medium=free&utm_campaign=tavsiyehaber dediği Cumhur İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın etkili ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi dünkü yazısında konu etmiş.
“Teröre ve teröriste destek veren hatta terörü kınamayan partiler kapatılsın ama… İspanya’daki gibi anayasa ve yasalar öyle düzenlensin ki bir daha hiçbir parti aklından dahi geçiremezsin…
Bu kadar net adımlar atılması lazım.
Çünkü partiler demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkesi çerçevesinde vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğü için faaliyet göstermelidir.
Bugüne kadar bu ilkelere uymayan partiler kapatıldı ama yeniden açıldı.
İspanya’nın yaptığını Türkiye maalesef yapamadı.
Hatta yapmayı düşünen ve millete bunu vadeden bir parti de yok.
Nokta.” https://www.yenicaggazetesi.com.tr/bahceliden-cok-supheleniyorum-58591yy.htm tümceleriyle başlayan “Bahçeli’den çok şüpheleniyorum” başlıklı yazısında “14 Eylül ve 19 Kasım 2013’te Genel Başkan Devlet Bahçeli Erdoğan’a dedi ki:
– Buna göre Sayın Erdoğan ya Kandil yetiştirmesidir, ya Türk düşmanıdır, ya da Türk milletinin kanını içmeye yeminli çevrelerin özel ve gönüllü görevlisidir.
– Türkiye Cumhuriyeti’ni PKK severlerin yönetmesi, devletin en üst makamlarında teröristlere yataklık yapanların bulunması Türk milleti için kıyamet alameti değil midir?
– Hangi devletin yöneticileri böyle bir kokuşmuşluğun içinde olmuştur?
– İnşallah Allah’ınızdan bulacağınız günler de yakındır.
– Başbakan Erdoğan barış, çözüm ve süreç derken; PKK’lı caniler elleri tetikte insan avına çıkmışlar, kan dökmek için silahlarının emniyetini açmışlardır.
– Kimse ümitsiz olmasın, kurtuluş yakındır.
– Başbakan ve hükümetinin Yüce Divan’a çıkma günü yaklaşmaktadır” alıntısına yer veriyor, yazısını şöyle bitiriyor:
“HDP kapatılma davasına hızlı bir geçiş yapayım.
AKP biliyorsunuz parti kapatılmasına karşıydı.
– Erdoğan ve AKP’liler HDP kapatılma davasında okların kendilerine döneceğinden endişe mi ediyorlardı?
MHP ise özellikle son aylarda HDP’nin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yoğun baskı yapmaya başladı.
Bugüne kadar ‘erken seçim’ çıkışları ile siyasete yön veren Devlet Bahçeli ne yapmak istemektedir?
‘Başbakan ve hükümetinin Yüce Divan’a çıkma günü yaklaşmaktadır’ diyen Bahçeli’nin sözlerini hatırlayarak kendi kendime soruyorum:
Hele hele Başsavcılığın HDP iddianamesini ‘Çözüm Süreci’ bölümü ile ekindeki ‘İmralı notları’ kitabını da görünce;
– Bahçeli’den çok şüpheleniyorum…
Bahçeli’nin amacı;
– AKP’yi de kapattırmak mıdır?
Söz verdiği gibi;
– Erdoğan’ı Yüce Divan’a göndermek midir?”

Uğuroğlu’nun son beş tümcesine katılmıyorum.
“AKP güzellemesi” gibi geldi.

Bahçeli istese de, çırpınsa da, AKP’yi kapattıramaz, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanını Yüce Divan’a gönderemez.
Gücü yetmez.
AKP’nin, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının arkasındaki dış destek, MHP’nin ve MHP Genel Başkanının arkasındaki dış destekten üç kat, beş kat fazladır, çok da güçlüdür.
Uğuroğlu bütün bunları ayrıntılarına kadar bilen biridir.
AKP’ye, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanına sabah akşam “saydıran” Bahçeli’nin neden ve ne/neler oldu ki 180 derece çark ettiğini, AKP’nin, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının yanında, “safında” yer aldığını…
Yeşil Kuşak, Ülkücü Kuşak projelerini…
Bu iki projenin “Cumhur İttifakı”na neden, nasıl dönüştürüldüğünü…
“2023 Hedefi”ni, “Türk-İslam Sentezi”ni…
Asıl zor günlerin kapıda olduğunu…
2023 Temmuz’unda korkulur olayların yaşanacağını…
Da bilen biridir.
Bunları yazsın isterdim…

Yazımı…
Dün gece Halk TV’de canlı yayınlanan “Sözüm Var” programına görüntülü katılan Gelecek Partisi Genel Başkanı Sema Silkin Ün’ün, ekonomiyi, siyasayı, yargıyı vb dibe vuran ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”ni tanımlayan, beğendiğim şu sözüyle bitirmek istiyorum:
“Kendine, kendisi yetki veren sistem”!..

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.