BİR ŞEHİT BABASIYLA KONUŞMAK!.. NE ACI!.. ATEŞ GİBİ YAKICI!..

  • 0
150 150 bakikarakol

5’inci günlerinde “Bitlis Şehitleri”mizi, dinmeyen yürek acısıyla tek tek rahmetle, saygıyla anıyorum.
Tüm şehitlerimiz gibi onlar da, Cennet’lerinde ışıklar içinde uyusunlar.
Eşlerine, çocuklarına, annelerine, babalarına, yakınlarına ve Türk halkına sabırlar diliyorum.

Perşembe (4 Mart 2021) günkü askeri “sabıkalı” helikopterin düşmesi sonrası meydana gelen kazada yaşamlarını yitiren 11 şehidimizden “Jandarma İstihbarat Kurmay Albay Şentürk Aydınyer” https://www.gercekgundem.com/galeri/guncel/15311/bitliste-sehit-ve-yarali-olan-askerlerin-kimlikleri-belli-oldu?utm_source=share-twitter , sevdalısı olduğum Kars’ımın merkez Dikme Köyü’ndendi.

Büyükbabası, rahmetli Hacı İsrafil Aydınyer’di.

İsrafil amca, 7 Ağustos 2013’te yitirdiğimiz babam rahmetli Saraç Hacı Ahmet Karakol’un kardeş değerinde dostuydu.
Kars’taki evimize, rahmetli eşiyle gelir, giderdi.
Babam, annem de Dikme Köyü’ne giderlerdi.

1972 doğumlu Şehit Albay’ımızın babası Hacı Himmet Aydınyer’in adını babamdan duymuştum.
Himmet abiyi 1977’de Ankara’da makamında ziyaret ettim.
İlk o zaman gördüm.

Yıllar sonra babamdan, Himmet abinin oğlunun subay olduğunu öğrendim.

“Bitlis Şehitleri”mizin adları gecenin ilerleyen saatlerinde açıklanınca “Aydınyer” soyadına dikkat kesildim.

Ertesi gün (Cuma) Kars’taki amcaoğlu Ayhan’ı aradım.
Ben sormadan, o söyledi:
“Şehit Albay Şentürk Aydınyer, rahmetli İsrafil amcanın torunu!..”
Korktuğum olmuştu!
11 şehit haberini duyduğumda yıkıldığım gibi ikinci kez yıldım!

Ayhan’dan, şehit Albayımızın babası Hacı Himmet Aydınyer’in, küçük amcası Necdet Aydınyer’in cep telefonlarını aldım.

Cuma namazı sonrası Ankara’daki “şehit cenaze töreni”ni tv’den izledim.
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının –gelenek haline getirdiği- konuşmasını da…
(Bu konudaki düşüncelerimi yarın yazacağım.)

Genelde Türkiye’mizin, özelde Kars’ımızın şehidi Jandarma Albay Şentürk Aydınyer’in, 4 şehit arkadaşıyla birlikte Ankara Cebeci Şehitliği’nde toprağa verilmesinden birkaç saat sonra baba Hacı Himmet abinin cep telefonun numaralarını tuşladım.
Telefon çaldı.
Küt küt atan yüreğim ağzıma geldi.
Heyecanlandım.
Yutkundum.
Derin derin nefes aldım.
Bekledim.
Telefon açılmadı.
Amca Necdet’i aradım.
Meşguldü.
Ara ara aradım.
Sonunda açtı.
Kendimi, soğukkanlı olmaya aşılamıştı (telkin etmiştim).
Necdet’in sesini duyar duymaz, boğazım düğümlendi, sesim kısıldı.
Kendimi tanıttım.
Anımsadı.
“Şehidimiz hepimizin, bütün ulusun şehididir” dedim, gerisini getiremedim.
İçin için ağlamaya başladım!
Necdet de!..

Sakinleştim.
Sabırlar diledim.
Abisi, Hacı Himmet Aydınyer’i aradığımı, telefonu çaldığını ancak açmadığını söyledim.
“Açmıyor. Konuşacak durumda değil Baki abi” dedi.
Yarın (Cumartesi) veya Pazar arayacağımı söyledim.
Telefonu kapattım.

Dün (Pazar günü) saat 13.00 sıralarında, Necdet’i aradım.
“Abim bugün biraz iyi. Az bekle, abime vereyim” dedi.
Verdi.
Verirken de “Abi, Ahmet amcanın oğlu Baki” dedi.
Himmet abinin sesini 44 yıl aradan sonra duydum.
“Baki’can” dedi.
Kendimi tutamadım.
Sessizce ağladım.
Himmet abi titrek sesle “Üzülme Baki’can” dediğinde, bende ipler koptu!
Hüngür hüngür ağlamaya başladım.

Hay Allah!
Ben ne yapıyordum!

Evet, şehitlere canım yanar, ağlarım!
Ama ilk defa bir şehit babasıyla konuşuyordum!
Şehit babasının acısına, titreyen sesine yaşayarak tanık oluyordum!
Ne acı!
Ateş gibi yakıcı!
Gel de dayan!

Güç bela, Şehit Albay’ımız Şentürk Aydınyer’in babası Hacı Himmet Aydınyer’e “taziye”de bulunabildim!
Teşekkür etti.
“Amca” belledikleri babama, “yenge” dedikleri anneme rahmet diledi.

Himmet abimi ara ara arayacağım.

Bütün şehitlerimizi rahmetle, saygıyla anıyorum.
Bütün şehitlerimizin ailelerine sabırlar diliyorum…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.