DÜNDEN 3 KESİT!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Sondan başlayayım:

Dün…

Partim CHP’m, Kamutay’a (TBMM’ye) bir önerge verdi.

İçeriği “18 TL’ye (18 Milyon TL’ye) çıkmış 1 ABD Doları, 20 Aralık 2021 gece yarısı ne oldu ki, 11 TL’ye (11 Milyon TL’ye) düştü?” biçiminde özetlenecek “Araştırma Önergesi”, gece saat 20.00 sıralarında, Cumhur İttifakı ve Cumhur İttifakı İktidarı ortakları AKP ve MHP’nin oylarıyla ret edildi!

Neden?!

“CHP verdi” diye mi?!

Yoksa “O gece ne yapıldığının bilinmesi” mi istenmiyor?!

N e d e n ? ! .

 

Dün öğleden sonra…

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, partisinin Ankara’daki Genel Merkez binasında “151’inci”si gerçekleşen “Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı”nda yaptığı konuşmada “Siyaset kapısı, hacet kapısıdır. Derdi, sıkıntısı, talebi ve teklifi olan herkesin ilk çalacağı kapının AK Parti teşkilatları olmasından daha tabii bir şey yoktur. Bu kapı sadece siyaset kapısı değildir, bu kapı çok daha büyük bir medeniyet, kültür, tarih ve inanç davasının günümüzdeki temsilcisidir” https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/134203/-dunya-salginla-baslayan-saglik-krizi-ve-onu-takip-eden-ekonomik-krizle-sarsilirken-turkiye-hedeflerine-dogru-yuruyusunu-hizlandirmistir- dedi, özetle şöyle sürdürdü:

“Milletten umudunu iyice kesen muhalefet ise başarısızlıklarını örtmek, çapsızlıklarını perdelemek için her yola başvuruyor. Yalan, bunlarda bini bir para. Bu denli yalanı başarılı bir şekilde sergileyen bir başka parti, ben siyasi hayatımda görmedim. Ülkemizin karşılaştığı sorunlara makul, mantıklı çözüm önerileri sunmak yerine çareyi vesayete göz kırpmakta, halkımızı kutuplaştırmakta, hatta ülkemizdeki yabancı büyükelçilere şikâyet dilekçesi yazmakta arıyorlar. Yamalı bohça ittifakının sözde milliyetçi ortağı şehit yakınlarımıza galiz küfürler savururken ittifakın diğer ortağı ise hemen her gün toplumumuzun bir kesimini alenen tehdit ediyor. Bugüne kadar CHP’nin başındaki zatın tehditlerinden neredeyse payını almayan kalmadı. Paşa keyfi kimi isterse hedef tahtasına onu koyuyor. Ağzını her açtığında muhtarlarımızdan öğretmenlerimize, polislerimizden hâkimlerimize, valilerimizden AK Parti seçmenine kadar herkese tehditler savuruyor. Bay Kemal, yarın 2 bin civarında muhtarımla burada bir arada olacağım, muhtarlarla nasıl bir araya gelinirmiş sana da bunu göstereceğim. Son günlerde muvazeneyi iyice yitirdiler, gemi iyice azıya aldılar. Öyle ki işi devletin kurumlarını basmaya kadar götürdüler. Hukuk ve demokrasi içinde sorumlu siyaset yapmak varken, bunlar siyasi eşkıyalık yapmaya özen gösterdiler. Millet adına hesap sormakla mafyacılık oynamayı iyice birbirine karıştırır oldular. Baktılar tehdit dili işe yaramıyor, kimse bunlardan korkmuyor, çekinmiyor şimdi de doğrudan millete ve milletin inancına, milletin tarihine, medeniyet değerlerine hakaret etmeye başladılar. Güya ‘helalleşme’ diyerek çıktıkları yolculukta az gittiler, uz gittiler, dere tepe düz gittiler sonuçta vara vara yine tek parti faşizmine geri döndüler. Son toplantımızdan bu yana yaşananlar 2022 CHP’si ile tek parti cephesi arasında zihniyet açısından hiçbir fark olmadığını göstermiştir. Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’si, 1940’ların diktacı, jakoben, millete ve milletin değerlerine düşman CHP’sinin güncel sürümünden ibarettir. Aradan geçen vakitte dünya değişmiş, Türkiye değişmiş, hatta eski çamlar bardak olmuş ama CHP’nin faşist karakteri ve kafası hep aynı kalmıştır. Kendilerini ne kadar farklı göstermeye çalışırlarsa çalışsınlar, bir noktada gerçek yüzlerini ifşa etmekten kurtulamıyorlar. Ajans patentli takiye siyasetleri çıkmaza girdikçe bilinçaltlarında ne varsa onu konuşuyor, zehirli dillerini ve karanlık niyetlerini belli ediyorlar. Neymiş efendim, dinini, diyaneti öğrenen çocuklar, üniversiteye gidince bilimin b‘sini, fiziğin f‘sini matematiğin m‘sini bilmiyormuş. Neymiş, Diyanet İşleri Başkanlığının okul öncesinde evlatlarımıza eğitim vermesi bilimsel değilmiş, çağ dışıymış. Bre gafil, asıl çağ dışı olan sensin, senin bu faşist zihniyetin. Asıl gerici olan, Orta Çağ karanlığında asıl debelenen sen ve senin gibi meseleye marjinal ideolojilerin at gözlüğünden bakanlardır. Anayasal bir kurum olan Diyanet İşleri Başkanlığının görevini hakkıyla yapmasından niçin gocunuyorsunuz? İstikbalimizin teminatı olan çocuklarımızın Kur’an’ı, Peygamber Efendimizin örnek hayatını, medeniyet değerlerimizi öğrenmesi neden sizi rahatsız ediyor? İslam tarihinin en parlak dönemlerine, Batılıların kendilerini tarif için kullandığı ‘Orta Çağ karanlığı’ yaftası vurmaktan utanmıyor musunuz? Bu milletin dininden, Diyaneti’nden, inançlarını özgürce yaşama, evlatlarını özgürce yetiştirme hakkından kirli ellerinizi ne zaman çekeceksiniz? Milletimize kimliğini ve karakterini veren mukaddes değerlerimizi aşağılamaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Artık cambazlığı bırakın, sahtekârlığı bırakın. Yeri geldiği zaman Peygamberimize, Kur’an’a sahip çıkacaksınız, yeri geldiği zaman da ağzınızda, dilinizde hangi kusmuk varsa onu kusacaksınız. Çok açık ve net söylüyorum CHP Genel Başkanı bu skandalı karanlıkta ıslık çalarak geçiştiremez. Bu edepsizlik görmezden gelinerek, susularak, hiçbir şey olmamış gibi yüksek siyasetçilik oynanarak savuşturulamaz. Çıkıp milletten ve Diyanet camiasından özür dilemelidir. Aksi takdirde milletimiz tıpkı şehit yakınına ağız dolusu küfür eden ittifak ortakları gibi CHP’ye de sandıkta gereken dersi, Allah’ın izniyle verecektir.”

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, konuşmasını “Türk siyasetinin gözünü ve kalbini kin bürümüş bu kifayetsiz muhterisler tarafından lekelenmesine izin vermeyeceğiz. Bunların ahlaksızlığına, ahlak dışı, edep dışı bu ağızlarına bu ülkeyi terk etmeyeceğiz. Utanmadan, sıkılmadan sokaklara döküleceklermiş, meydanlara döküleceklermiş. Siz 15 Temmuz’u görmediniz mi? Nereye dökülürseniz, dökülün, 15 Temmuz’da sokağa dökülenlere bu millet nasıl dersini verdiyse siz de dökülün, siz de aynı dersi evvelallah alırsınız. Biz de Cumhur İttifak’ı olarak hepinizi önümüze katarız ve gideceğiniz yere kadar kovalarız” sözlerinin ardından “Cumhur İttifakı olarak karşımızdaki yamalı bohça ittifakının kin ve nefret siyasetini kardeşlik siyasetimizle yine boşa çıkaracağız” tümcesiyle bitirdi.

Son tümceyle, alıntıladığım diğer tümceler öyle bir çelişiyor ki!

Büyük olasılıkla, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanına konuşma metni yazanlar birden fazla ve birbirlerinin yazdıklarından habersizler!

Böyle siyasi üslup da olmaz!

Tanrı aşkına, “…Cumhur İttifak’ı olarak hepinizi önümüze katarız ve gideceğiniz yere kadar kovalarız” ne demek?!

 

Dün öğleden önce…

Cumhur İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin grup konuşmasında http://www.mhp.org.tr/htmldocs/mhp/4936/mhp/Milliyetci_Hareket_Partisi_Genel_Baskani_Sayin_Devlet_BAHCELI__nin_TBMM_Grup_Toplantisinda_yapmis_olduklari_konusma_4_Ocak_20.html gene açtı ağzını yumdu gözünü.

www.gercekgundem.com internet gazetesinin dünkü “Bahçeli, Soylu için yine devrede; üç AKP’li isme ağır eleştiriler” https://www.gercekgundem.com/siyaset/320261/bahceli-soylu-icin-yine-devrede-uc-akpli-isme-agir-elestiriler?utm_source=share-twitter başlıklı haberine göre Bahçeli bu kez, ittifak ve iktidar ortağı AKP’nin üç ismine de verdi veriştirdi.

Biri, AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş’tu.

Kurtulmuş’a “… saygıdeğer siyasetçi, senin varmak istediğin yer neresi, yapmak istediğin nedir?” diye seslendi.

Diğeri, “… çürük yumurta…” sözcükleriyle tanımladığı, AKP MKYK üyesi, Gaziantep AKP eski Milletvekili gazeteci kökenli Şamil Tayyar’dı.

Bir diğer ise “Sulu göz siyasetçi” dediği, AKP’nin özgül ağırlıklısı ve ünlü (!) “Şeyini şey ettiğimin şeyi” sözünün patentli sahibi AKP eski Milletvekili, Kamutay eski Başkanı, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tı.

 

Sözünden çıkmayan ortağına her dediğini yaptıran Bahçeli, önümüzdeki günlerde en yakın kurmaylarını ve en güvendiği yardımcılarını, son olarak da kendini, ortağından üç kişiyi yerdiği gibi yererse, şaşmayacağım…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.