Dün (17 Mart 2021 Çarşamba) Kamutay’da (TBMM’de) bir “hoş”, bir “hoş olmayan” olay vardı.
“Hoş olmayan”dan başlayayım…
Kamutay Genel Kurulu’nun saat 15.00’da başlayan oturumunda, Kocaeli HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun Milletvekilliği düşürüldü!
https://www.gercekgundem.com/siyaset/259743/hdpli-omer-faruk-gergerlioglunun-milletvekilligi-dusuruldu?utm_source=share-twitter
Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı neden beklenmedi?!
Kısa bir süre önce aynısı yaşanan İstanbul CHP Milletvekili Enis Berberoğlu olayı neden örnek alınmadı?!
www.t24.com.tr internet gazetesinde hala yayında olan haberi twitter hesabından paylaştı diye, bir Milletvekili suç mu işler ve o twitter paylaşımından ötürü Milletvekili’nin Milletvekilliği mi düşürülür?!
İnanılır gibi değil!
Ülkemiz adına üzücü, kaygı verici!
Beni daha bir sarsan…
Kamutay Genel Kurulu’ndan çıkmayacağını –çıktığı an gözlem altına alınacağı için- açıklayan ve çıkmamakta kararlı davranan Gergerlioğlu’nu, Kamutay’ın AKP’li İdare Amiri, İzmir Milletvekili, eski futbolcu Alpay Özalan’ın çıkarmak istemesi!
Çıkarmak isterken, Gergerlioğlu’nu partili Milletvekilleri arasından, zor kullanarak, çekmeye kalkması! https://t24.com.tr/video/akp-li-alpay-ozalan-in-gergerlioglu-nu-meclis-ten-cikarmaya-calistigi-anlar,37232
Bir Milletvekili, bir başka Milletvekiline bunu nasıl yapar?!
Biri-iki saat sonra, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, AYM’ye, HDP’nin kapatılması için “iddianame” sundu. https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/yargitay-cumhuriyet-bassavcisi-sahin-anayasa-mahkemesinde-hdpye-kapatma-davasi-acti-6319533/
Rastlantı mı, siyasi mi?!
(“Siyasi mi?!” sorusunu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP’nin kapatılmasında istekli ve ısrarlı olduğu için soruyorum.)
Bu üç olay, içte ve dışta, ciddi biçimde Türkiye’nin başını ağrıtacak!
“Hoş” olan ise…
Saat 11.0 sıralarında İyi Grubu’nda yaşandı.
Kim/kimler düşündüyse, kim/kimler karar verdi uyguladıysa, hepsini kutluyorum, hepsine teşekkür ediyorum.
Kürsüye “Dila Zühre Demirci” adlı kız çocuğu çıkarıldı.
Dila Zühre Demirci, “Öğrenci Andı”mızı, gruptaki İyi Parti Milletvekillerini ve konukları ayağa kaldırarak, onlarla birlikte okudu!
https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/meral-aksener-partisinin-grup-toplantisinda-konusuyor-1821222
Gururlandım!
Ayağa kalktım, eşlik ettim.
Ne müthiş duyguydu!
Hep birlikte, “Ne Mutlu Türk’üm diyene” dediğimizde, gözlerimden yaş boşandı!
Saadet Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, “and”ımızın okunmasını yasaklayan Danıştay kararı yanında yer aladursun!..
Son günlerdeki söylem ve eylemleri ile dikkatleri üzerinde toplayan, ezber bozan, Kamutay’ın 2’inci büyük siyasi partisinin Genel Başkanı imiş gibi algı yaratan İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener şöyle diyordu:
Bu ülkede Mustafa Kemallere idam fermanı yazanlar oldu. Milletin meclisinin üzerine ordu gönderenler oldu. Bu ülkede milletine terörist diyenler oldu. Bu ülkede andımızı yasaklayanlar oldu. Aslında buna çok da şaşırmıyoruz. Çünkü onları anlayabiliyoruz. Andımızın sözleri ağır gelenler, elbette andımızı yasaklamak ister. Küçüklerini korumak yerine onlara göz dikenler elbette andımız okunmasın isterler. Oy hesabı dışında büyüklerini sayıdan saymayanlar, yaş almışına emeklisine sahip çıkmayanlar, elbette andımız duyulmasın isterler. Yandaşını milletinden çok sevenler, yükselme ve ileri gitme idealini elbette andımız bilinmesin isterler. Büyük Atatürk dendiğinde kaşıntı tutanlar, çalışmak yerine çalıp çırpanlar elbette andımız hatırlanmasın isterler. En önemlisi de Türk demenin bir ayırma değil, bir birliktelik arzusu olduğunu görmek istemeyenler, Türk Devleti’ni uçuruma sürükleyenler elbette andımızın son cümlesinde şaşkına dönerler. Ama o arkadaşlar hiç kusura bakmasın. Bizler hâlâ buradayız. Türk Devleti hâlâ burada. Cumhuriyet hâlâ burada. Çünkü bu topraklarda milletini ve memleketini özünden çok sevenler, kendilerini ve koltuklarını özünden çok sevenlere karşı her defasında galip gelmiştir. Her zaman da galip gelecektir.
Andımız inancımızda, sözümüzde, yaptıklarımızda ve yapacaklarımızdadır. Andımız milletimize duyduğumuz sevgide ve büyük güçlü ve zengin bir Türkiye’ye duyduğumuz özlemdedir. Andımız kahraman atalarımızın aziz hatırasında, Atatürk’ümüzün mirasındadır. Andımız kalplerimizde, andımız ruhumuzda, andımız irademizdedir. O nedenle andımıza el uzatmaya cüret edenlere inat, bir kez daha: Ne Mutlu Türküm Diyene!
Bakanlıklarımız içinde ikisinin adının başında milli kelimesi vardır. Kafiye olsun diye değildir bu milli kelimesi. Zaten kafiyeli de değildir. Biri Milli Savunma Bakanlığı, diğeri de Milli Eğitim Bakanlığı’dır. İşte o nedenle Milli Eğitim Bakanlığı’nın milli kimliğimize vurgu yapan, milli şuuru besleyen andımızla, yargı üzerinden mücadeleye girmesi acı olduğu kadar ironiktir. Yerli ve milliyiz diyenlerin aslında ne olmadıklarını göstermesi bakımından da bir o kadar öğreticidir. Biliyorsunuz, Danıştay’ın 2018 yılında verdiği ‘andımız yeniden okutulmalı’ kararının ardından bu kürsüden birçok defa kararı uygulayın çağrısı yaptım. Meclis grubumuz soru ve araştırma önergeleri verdiler. Tüm bu süreçte iktidardan da ortağından da daha doğrusu ortaklarından da ses çıkmadı. Danıştay kararına rağmen üç yıldır ortağına ‘andımızı okutun’ diyemeyenler, şimdi ise çıkmışlar genel kurul kararından sonra bu karara isyan ediyormuş gibi yapıyorlar. İbretlik gerçekten. Allah kimseyi böyle yoldan çıkarmasın.
Abdürrahim Karakoç ne güzel söylüyor: Bindirmişler bir gemiye, rotasından haberi yok. Korkuyor ‚’Türküm’ demeye, Atasından haberi yok. Derdi, davası oy için, seneyi satar, ay için, herkese çatar, bey için, ötesinden haberi yok…” https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/meral-aksener-partisinin-grup-toplantisinda-konusuyor-1821222
Sözcü Gazetesi yazarı Soner Yalçın dün “Türkiye’de andımız konusunda yapılan tartışmalar ‘Türküm’ sözünden kaynaklanıyor. Danıştay aldığı kararla okullarda andımızın okunmasını kaldırdı. Gerekçesi henüz yayınlanmadı…
İnsan ister istemez düşünüyor; ‘Türküm’ yerine ‘Müslümanım’ denseydi Danıştay böyle karar alabilir miydi? Alamazdı” tümcelerinin ardından şu iki “Türkiye’nin bölünmez bütünlüğüne inananlar andımızdan niçin rahatsız olur ki? Evet, asıl mesele budur; iktidar kötü yakalanmıştır!” tümceyle biten //“Türküm” yerine “Müslümanım” denseydi andımız kararı ne olurdu// https://www.sozcu.com.tr/2021/yazarlar/soner-yalcin/abd-yargisinin-andimiz-karari-6317939/ başlıklı güzel bir yazı yazdı.
Okumanızı isterim.
Sırf merakımdan soruyorum:
“Andımızın okunmaması”na ilişkin Danıştay kararına oflayıp püfleyen, en yüksek perdeden tepki veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin bugünkü –AKP kongreleri gibi Korona Virüsü salgınını daha bir azgınlaştıracak- 13’üncü Olağan Büyük Kongresinde “and”ımızı okuyacak mı, okutacak mı?
Yoksa…
Unutacak mı?
G ö r e c e ğ i z . . .
Yorum Yaz