KILIÇDAROĞLU, AKŞENER’İ, VALLAHİ DE HİÇ TANIMAMIŞ!..

  • 0
150 150 bakikarakol

24 Haziran 2018’de yapılan “Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimi”ni kast ederek, “Geçen seçimde neden seçim ikinci tura kalmadı? Meral Akşener son bir ayda çalışmalarını durdurdu. Kampanya başladığı zaman oyları yüzde 16’ydı. Yüzde 7’ye kadar düşmesine müsaade etti. Meral Akşener’in aldığı oy kadar oy alsaydı seçim ikinci tura kalırdı. Bilerek yapıldığını biliyorum” https://www.gercekgundem.com/siyaset/umit-ozdagdan-ilginc-iddialar-aksener-2018de-erdogani-cumhurbaskani-seciyoruz-gerekcesini-sorma-demis-409048 dedi, sürdürdü:

“Meral Akşener’in siyasal kampanyasını yöneten yönetici, seçimlerden bir ay önce Meral Akşener’in kendisini Ankara’ya çağırıp genel merkezde dinlenmeyen odaya götürüp ‘Erdoğan’ı Cumhurbaşkanı seçiyoruz. Bana gerekçesini sorma’ dediğini, ben partiden ayrıldıktan sonra bana anlattı. ‘Bunu açıklarsanız inkar ederim’ dedi. Bir de şunu ekledi: ‘Ben bu açıklamayı İstanbul’da seçimlerden üç gün sonra yaptım ve Meral Akşener telefonla beni tehdit etti’ dedi. Meral Akşener de, ben de, bu kişinin kim olduğunu biliyoruz. Meral Akşener’in hiçbir tehdidinden korkma. Çık ve açıkla kardeşim. Türk halkına borçlusun.”

Bu sözleri 26 Ocak 2023’de söyleyen, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ.

“Çık açıkla” diye çağrı yaptığı, çıkıp açıkladı mı, daha bir sessizliğe mi gömüldü ve Meral Akşener’den ya da İyi Parti’den yalanlama veya başka içerikte bir açıklama yapıldı mı?

Bilmiyorum.

 

“Erdoğan, Akşener’in çok yakınıyla 1 saat 45 dakika süren bir görüşme yaptı. Geçtiğimiz Perşembe ya da cuma günü. Kim olduğunu söylemeyeceğim ama evinde. Yani anlatabiliyor muyum? Daha önce de bu kişiyle yapılıyordu görüşmeler. Burada yapılan görüşmede de Tayyip Erdoğan, -mealen söylüyorum- gidişattan memnun olmadığı Bahçeli’ye artık asla güvenmediğini, her an oradan bir kazık yiyeceğine inandığını, fakat genel olarak toplumda da oylarının düşmekte olduğunu fark ettiğini, bu nedenle yetkilerinin bir bölümünü yeni bir oluşumla parlamentoya devretmeye hazır olduğunu, ama bunun karşılığında kendisi ve 300-400 kişilik ekibi için dokunulmazlık istediğini söylemiş. Yani ters bir şey oldu. ‘Beni yargılamaya, arkadaşlarımı yargılamaya kalkmayacaksınız’ diyor. ‘Ben size kapıları açacağım, size iktidar vaat ediyorum’ diyor. İşin özlü aslında o. ‘Bazı yetkilerimi devrederim’den, şimdi ben anladığımı söyleyeyim: Bir tür parlamenter rejime geçip Cumhurbaşkanlığına sembolik olarak devam etmek, ama bir seçimi daha garantiye almak. Bunu da yapabileceğini gördüğü, anladığım kadarıyla İYİ Parti. Çünkü Milliyetçi Hareket Partisi çok palazlandı. Oy yok fakat devletin içine çok soktu. Aynı Cemaatte yaptığı hata gibi şimdi. MHP de beni kandırdı, diyebilir Tayyip Erdoğan.” https://t24.com.tr/haber/can-atakli-erdogan-aksener-in-cok-yakiniyla-gorustu-yetkilerinin-bir-bolumunu-parlamentoya-devretme-karsiliginda-ekibi-icin-dokunulmazlik-istedigini-ima-etmis,964339

Bu sözleri de 7 Temmuz 2021’de söyleyen Can Ataklı.

Sözlerle ilgili ne, neler oldu?

Bilmiyorum.

 

“Atamanın hukuka aykırı bir tarafı yok. Yargı yolu açıktı, kullanılmadı. ‘Koltuktan kalkmayacağım’ denildi, ben de siyasi irademi kullandım. 

Hani Fatih’in ünlü bir sözü var, ‘Ben padişahsam emrediyorum gel, ben padişah değilsem sen padişahsan gene gel otur.’ Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin İçişleri Bakanı’yım. Dolayısıyla o kurumun tüm odalarında oturup çalışma hakkım var. Onun için bir gece saat 03.30’da turizm sezonu geliyor, artı 1 Mayıs geliyor. Toplantı tertip ettim. Ayrıca tek başıma genel müdürle beraber gitmedim, bütün genel müdür yardımcılarını, daire başkanlarını toplayıp onlarla beraber çalıştım. Herhangi bir kapı kırma söz konusu olmadı, çünkü İçişleri Bakanı’yım, herhangi bir kapıyı kırmaya gerek yoktur, ihtiyacım yoktur. Talimatı veririm kapılar açılır, ama şimdi sorgulanmayan bir şey var, amir benim. İlgili arkadaşın amiri benim, verilen bir talimatı, benim verdiğim bir talimatı bir devlet memurunun uymamasını, koltuğunu işgal etmekte devam etmesine, direnmesini niye hiç kimse tartışmıyor? Ben bakanım istediğim yerde istediğim şekilde çalışırım. Herhangi bir kapı kırma olayı yoktur, talimat veririm kapı açılır. Ben bir siyasi tasarrufta bulundum, bir arkadaşımıza geçici görevlendirmeyle bir il’e görev verdim. Bir diğer arkadaşımızı da geçici görevlendirmeyle Emniyet Genel Müdürlüğü’ne getirdim. Bunun kanunsuz, hukuka aykırı bir tarafı yoktur. Hukukçulara danışarak yaptığım kanunun, Anayasa’nın bana tanıdığı bir haktı. Bir siyasi irade kullandım. Bu sabık arkadaşımız bu göreve gitmeyeceğini söyledi. Şimdi ben bakanım. Bu kanunsuz olduğuna inanılan bir işse, hukuk yolu, yargı yolu açıktı. Bu yol kullanılmadı. ‘Hayır, koltuktan kalkmıyorum’ denildi. Sebebini sorduğumda Sayın Cumhurbaşkanı’nın kendisini iki kez aradığını ve o koltukta oturmasını istediğini söyledi. Sayın Cumhurbaşkanı’nın makamına siyasi polemik konusu yapılması yönünde bir yola girilmişti, bunu uygun görmedim. Bu bir siyasi iradedir. Dediğim gibi kanuna ise uygundur.” https://www.milliyet.com.tr/siyaset/aksener-ben-bakanim-istedigimi-yaparim-5386005

8 Nisan 1997’deki bu sözlerin sahibi de, 54’üncü Refahyol Hükümeti’nin İçişleri Bakanı, Doğru Yol Partisi (DYP) Milletvekili, şimdi İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener.

5 Nisan 1997 günlü www.milliyet.com.tr’nin “Akşener’den gece darbesi” başlıklı haberini okumanız için  https://www.milliyet.com.tr/siyaset/aksenerden-gece-darbesi-5386197 linkini veriyorum.

 

https://www.facebook.com/watch/?v=1691374401139175 linkini de tıklayıp izlemenizde, başı siyah örtülü kadının, karşısındaki gözlüklü erkeğin elini öptüğünü göreceksiniz.

O kadın, Meral Akşener; elini öptüğü de, Milletvekili ve İçişleri Bakanı olduğu DYP’nin Genel Başkanı Tansu Çiller’in eşi Özer Çiller’dir.

Meral Akşener, “Abi” dediği Özel Çiller’in, annesinin cenazesinde.

 

Meral Akşener, 5 Mayıs 2018’de kurulan ve kuruluşunda yadsınamaz etkinlikte, ağır payı olduğu “Millet İttifakı”nın https://www.sozcu.com.tr/2018/gundem/millet-ittifaki-resmen-kuruldu-iste-detaylar-2389681/ 2 Mart 2023 Perşembe günkü toplantısında, kendisine ve partisi İyi Parti’ye bir anlamda “siyasi yaşam” veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Millet İttifakı”nın “Cumhurbaşkanı adayı” olmasına karşı çıktı; konuyu, partisinin Genel İdare Kurulu’nda görüşmek istediğini, seçime “kazanacak aday”la gidilmesini, bu adayın, anketlerde önde çıkan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu veya Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş olduğunu dile grtirdi.

Toplantı, 6 Mart 2023 Pazartesi günü gene Saadet Partisi’nde yapılması kararıyla sonlandı.

Bir de bildir yayınlandı:

“Millet İttifakını oluşturan siyasi partilerin genel başkanları olarak 28. Dönem TBMM ve 13. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ortak Cumhurbaşkanı adayımız ve geçiş süreci yol haritası konusunda ortak bir anlayışa ulaşmış bulunuyoruz. Genel başkanların partilerinin yetkili kurullarını bilgilendirmeleri sonrası nihai açıklamayı 6 Mart 2023 tarihinde kamuoyu ile paylaşmak üzere Saadet Partisi’nin ev sahipliğinde tekrar bir araya geleceğiz.

Kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz.” https://chp.org.tr/haberler/millet-ttifaki-aciklamasi-2-mart-2023—ankara

O da ne!..

Meral Akşener ertesi gün (3 Mart 2023 Cuma) parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi, açtı ağzını, yumdu gözünü; Millet İttifakı’na demediğini bırakmadı! https://www.yenicaggazetesi.com.tr/mobi/meral-aksenerden-iki-isme-adaylik-cagrisi-636824h.htm

Neden?!

Bu tezcilik neyin nesiydi ve bu ne biçim siyasi etikti?!

CHP’li iki Büyükşehir Belediye Başkanına, kendisini halkın/milletin yerine koyarak, “Cumhurbaşkanı adayı olun” çağrısı yapmak da ne demek oluyordu?!

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının “Altılı Masadan kalk” https://www.gazeteduvar.com.tr/erdoganin-altili-masadan-kalk-cagrisina-iyi-partiden-yanit-ay-harika-ya-haber-1589655 çağrısı mı kulaklarında çınladı, yoksa biri, birileri mi anımsattı?!

 

Sorular çok, geçelim.

Çünkü bu “kağıttan kaplan”lığın ömrü 2,5 gün (6 Mart 2023 Pazartesi öğlenine kadar) sürdü.

Çünkü beklenin üstünde tepki aldı, istifalar peş peşe gelmeye başladı.

Siyasi yaşamdan silinip “Tarih olmaya” ramak kalmıştı.

Ki…

Araya “sokulanlar”ın aracılığıyla yumuşama başladı, akşam saatlerinde de “geri dönüş” gerçekleşti.

Gece yarısı açıklamasıyla “Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı” duyuruldu:

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu! 

https://www.sozcu.com.tr/2023/gundem/son-dakika-alti-lider-yeniden-bir-arada-kritik-toplanti-basliyor-7612538/

Yalnız bir gariplik vardı:

Kılıçdaroğlu yaptığı konuşmada “11 Madde” diyordu, yazılı açıklamada “12 Madde” yer aldı! https://www.gercekgundem.com/siyaset/iste-kilicdaroglunun-acikladigi-12-maddelik-mutabakat-metni-414146

12’inci Madde sonradan mı eklenmişti?!

Meral Akşener’i hoşnut etmek için mi?!

İzlediğim kadarıyla, Meral Akşener hoşnut değildi!

Meral Akşener’in beninin derinliklerindekiler yüzünden okunabiliyordu!

Mimikleri, “güvenilmez”liğini sunuyor gibiydi!

 

Uzatmayayım…

Meral Akşener, dünya lideri “Kemal Atatürk Milliyetçisi” değildir, “Alparslan Türkeş Milliyetçisi”dir.

İkisi aynı değildir!

Türk halkı da, dünya halkları da biliyor.

 

“Alparslan Türkeş Milliyetçisi” Meral Akşener siyaseten cahildir, siyasi tutarsızdır, siyasi çelişkiler yığınıdır, siyasi yalancıdır, siyasi iftiracıdır, siyasi yanardönerdir, siyasi güvenilmezdir!

Meral Akşener’e güvenen yanar!

Özellikle Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çok dikkatli ve Yaşar Okuyan gibilerdeki “Meral Akşener dosyaları”na duyarlı olması gerekir!

Meral Akşener’in yanlışları, gene yanlışlar yapacağının işaretidir!

 

Ve ve…

Yazımı; dünkü (8 Mart 2023 Salı) CHP Grup toplantısında, “… Bugün çok kısa bir konuşma yapacağım. Grup kürsümüze, yani bu kürsüye veda etmek için bugün buradayım. Ne yalan söyleyeyim, bu satırları kaleme almak benim için de hiç kolay olmadı. Tüm yaşanmışlıklarımızı arkada bırakarak bu kürsüye veda etmek pek de kolay olmuyor. Bu salon, bu kürsü aslında benim evim. Sizler de benim yol arkadaşlarımsınız. Size son kez bu kürsüden bakmak istiyorum. Hoş geldiniz, şeref verdiniz, onur verdiniz.

Gerçekten umutluyum. Çünkü her gün Türkiye’de herkesin yenilenmiş gibi uyanacağı bir günü, bir dünyayı hayal ediyorum. Yelkenlerimizi hareket ettirecek rüzgarları düşünüyorum. Bize doğru uçan o özgür kuşları düşünüyorum. Bu deliliği hep birlikte yapacağız dostlarım. İyi Parti’nin Sayın Genel Başkanı Meral Akşener ile yapacağız bu deliliği. Çünkü Meral Akşener Hanım merttir. Büyük mücadeleler veriyor. Bu bilinsin istiyorum. Ana kucağını da çok iyi bilir, yeri geldiğinde masaya yumruk vurmasını da çok iyi bilir. Ona müteşekkir olduğumu bütün dostlarımın, arkadaşlarımın bilmesini isterim. İlk görüş ayrılığında bazı insanlar, bilakis kendisini hiç tanımayan bazı insanlar, söylenmemesi gereken şeyleri söylediler. Vallahi de hiç tanımamışsınız. Tanıyın. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim; hani ‘Gerekirse yumruğunu masaya vurur’ diyorum ya, bir de arada bir ülkücü damarı tutar. Büyük lokma yiyeceğiz, ama artık büyük laf etmeyeceğiz. Dostlarım bilsin ki öleceksek bu vatana olan aşkımızdan öleceğiz. Bir gün tüm bunlar geçecek; şafak, tatlı bir gülümsemeyle doğacak. Birbirimize bakacağız, kucaklayacağız. Başardık diyeceğiz, başardık. Ve gerçekten başardık. Hakkınızı helal edin dostlarım. Hadi bismillah.” https://www.sozcu.com.tr/2023/gundem/son-dakika-kemal-kilicdaroglu-bugun-veda-etmek-icin-buradayim-7613363/ sözlerini eden, grup toplantısı bitiminde gazetecilerin “CHP Genel Başkanlığı’ndan da çekilecek misiniz?” sorusuna, “Hayır, istifa etmeyeceğim” yanıtını veren Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Meral Akşener’i, vallahi de hiç tanımamışsınız. Tanıyın” diye seslenerek, bitirmek istiyorum…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.