Medya Mahallesi’nin Ayşenur Ablası, Ayşenur Arslan, 23 Ağustos 2021 Pazartesi günlü ERDOĞAN’IN MASASINDA HANGİ “U DÖNÜŞÜ” VAR? https://halktv.com.tr/makale/erdoganin-masasinda-hangi-u-donusu-var-650527 başlıklı yazısında, Ankara’nın siyasi kulislerine hakim ve bir hayli deneyimli bir isimden aldığı bilgileri paylaşıyor.
Arslan, o ismin, masada olduğunu savladığı (iddia ettiği) bir başka seçeneği şöyle yazıyor:
“Erdoğan daha şimdiden ‘onurlu ve güvenli bir çıkış’ için nabız yokluyor. Devr-i sabık yaratılmayacağından.. Tıpkı Trump gibi yarın gidip öbür gün ‘nerede kalmıştık’ diye mücadeleye dönebileceğinden emin olursa.. İlk seçimde gider, ardında bıraktığı krizleri yerine geleceklerin sırtına yükler.. Ve son 20 yılda -TSK’dan Emniyet’e akademiden yargıya- oluşturduğu kadroları DAHA GÜÇLÜ BİR GERİ DÖNÜŞ için seferber eder.”
Katılıyorum.
Çünkü…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının böyle düşünebileceğini ve bu düşüncesini yaşama geçirebileceğini yazmıştım.
Aylar önce yazdıklarınızın, aylar sonra kulislerde konuşulması, mesleğin duayeni tarafından kaleme alınması, alıntılanması ve gündem olması hoş bir gelişme…
Devr-i sabık yaratılmayacağına ilişkin iki yazımdan paylaşımlarda bulunacağım:
14 Nisan 2021 Çarşamba günlü TANRI AŞKINA “128 MİLYAR DOLARIN HESABINI VEREMİYORSAN, SANDIĞI GETİR, NAMUSUNLA GİT BARİ” NE DEMEK?!. https://bakikarakol.com/tanri-askina-128-milyar-dolarin-hesabini-veremiyorsan-sandigi-getir-namusunla-git-bari-ne-demek/ başlıklı yazımda, “… Eğer hesabını veremiyorsan sandığı getir, namusunla git bari” ne demek?!
Sandığın getirilmesinin karşılığı, 128 Milyar Dolar’ın ve 19 yıllık AKP iktidarlarının sorgulanmayacağının sözü, “teminatı” mı?!
Bu, “siyasi rüşvet teklifi” değil de nedir?!
128 Milyar Doların nereye gittiği sorulmayacak, araştırılmayacak, sorumlular yargı önüne çıkarılmayacaksa…
19 yılda yaptıklarının hesabı AKP’den, AKP’lilerden, AKP’nin bürokrat kadrolarından, beşli çeteden vb yargıda hesap sorulmayacaksa…
Bu da halkı kandırmak, halka yalan söylemek değil midir?! diye yazıyorum.
18 Mayıs 2021 Salı günlü YAŞAMLARI YAŞANILMAZ KILINAN İNSANLARDAN “HELALLİK” İSTEMEK VE “MUHALEFET AĞALARI”NIN “SİYASİ RÜŞVET”İ!.. https://bakikarakol.com/yasamlari-yasanilmaz-kilinan-insanlardan-helallik-istemek-ve-muhalefet-agalarinin-siyasi-rusveti/ başlıklı yazımda yazdıklarım ise özetle şöyle:
Partim CHP’min ne yazık ki başındaki “adı lazım değil” 14 Mayıs 2021 Cuma günü @kilicdarogluk hesabından “Helalleşelim kesinlikle. Türkiye için erken seçim çağrısı yapıyorum. Seçim! Hemen! #HemenSeçim” https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1393198088257515521diye paylaşımda bulundu.
Tanrı aşkına, “Helalleşelim kesinlikle” ne demek?!
Kendisi ile helalleşmek istenmiyor ki!
Kendisi ile helalleşmek istemeyene “helalleşelim kesinlikle” diyerek, iktidar olduklarında geçmişe yönelik hesaplaşmanın içine girmeyeceklerinin yani devr-i sabık yaratmayacağı”nın işaretini/sinyalini, sözünü mü veriyor?!
Bunu uzatmayayım, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e geçeyim…
14 Mayıs 2021 Cuma günü saat 15.10’da @meral_aksener hesabından gerçekleştirdiği paylaşımda şunları yazıyor:
“Sayın @RTErdogan sen unutmuş olabilirsin ama, siyasetçi milletiyle kürsülerde değil, sandıkta helalleşir. Madem helalleşmek istiyorsun, korkma, getir sandığı helalleşelim. Zor durumdaki çiftçiyle, esnafla, işsiz gençle helalleşelim. Milletimizin kutlu iradesiyle helalleşelim.” https://twitter.com/meral_aksener/status/1393176864395509765
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı gönlünü ferah tutsun, Millet İttifakı ilan etti:
İtidarlarında Devr-i sabık yaratmayacak…
Yorum Yaz