YAŞAMLARI YAŞANILMAZ KILINAN İNSANLARDAN “HELALLİK” İSTEMEK VE “MUHALEFET AĞALARI”NIN “SİYASİ RÜŞVET”İ!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Dünkü KAÇIŞLARI YOK, MEHMET CENGİZLER MAT OLACAKLAR!.. https://bakikarakol.com/kacislari-yok-mehmet-cengizler-mat-olacaklar/ başlıklı yazıma “14 Mayıs 2021 Cuma günü videokonferans sistemiyle partisinin teşkilatlarıyla bayramlaşmasında “Pazartesi gününden itibaren kontrollü normalleşme takvimimizi uygulamaya başlıyoruz. Niyetimiz Mayıs ayı sonuna kadar ihtiyatlı hareket etmeyi sürdürmektir” dedikten sonra “Sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” tümcesini söyleyen AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının bugün toplanacak kabine bitiminde akşam saatlerinde yapacağı açıklamadan saatler önce İçişleri Bakanlığı dün sabah bir ‘Normalleşme Genelgesi’ yayınladı.
İlginç olduğu kadar çelişkili!
Şöyle ki:
İçişleri Bakanlığı önceliği neden ve neye dayanarak aldı?!” paragrafılarla başlamıştım; başlık konusu başka olduğu için ayrıntıya girmemiş, geçmiş, bugüne bırakmıştım.

Dün akşam saatlerinde “kabine” toplantısı bitiminde açıklamalar yapan AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının “Sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” sözü, sosyal basında anında yoğun tepki aldı.
Halen de alıyor!
Tepkinin yoğunluğu, tepkilerdeki “Helal etmiyoruz” vurgusu kadar, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının “Sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” tümcesine şaştım kaldım!
Hiçbir Cumhurbaşkanında, hiçbir Başkanda, hiçbir kralda vb olmayan yetkilere sahip ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin “Cumhur İttifakı”nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın bir numarası AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı böyle bir tümceyi nasıl edebilirdi?!

Beni, ikinci bir şaşkınlığa uğratan “Sıkıntıya düşen insanlarımız, esnafımız, çalışanımız olduysa hepsinden helallik istiyoruz” tümcesindeki “olduysa” sözcüğüdür.

Olanı, olanları “olduysa” diyerek geçiştirmek, hafifletmek, önemsizleştirmek ne kadar doğru, etik?!

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanına konuşma metni hazırlayanlar, yazanlar nasıl böyle bir yanlış yaparlar?!
Halkın, yaşadıkları gerçeklerle, ülke yöneticinin söylediklerini karşılaştırdıklarında ne yargılara varacağını nneden düşünmezler?!
Hizmetinde oldukları insanı zora soktuklarını, siyasi yaşamına çok büyük zarar verdiklerini niye us (akıl) etmezler?!

Beni bir başka şaşkınlığa düşürenler ise “muhalefet ağaları”nın “helallik” konusunda söyledikleri!
Ağız birliği etmiş gibi, “erken seçim de erken seçim” deyip durdular!

Tamam…
Yeniçağ Gazetesi’nin İyi Partili yazarı Orhan Uğuroğlu’nun “Erdoğan’ın omuzları çökük, yüzü asık ve kızgın video görüntüsü var” ve “Erdoğan bu çöküş görüntüsü aslında AKP iktidarının çöküşünün de tescilidir”. https://www.yenicaggazetesi.com.tr/helallik-istemek-cokusun-tescilidir-452199h.htm tümcelerinin geçtiği dünkü ”Helallik istemek çöküşün tescilidir…” başlıklı yazısındaki saptamasına, vurgusuna katılıyorum.
Ama…
“Muhalefet ağaları”nın yakarırcasına sandığı getirmesini istedikleri AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanına, “siyasi rüşvette” bulunmalarına çıldırdım!

Partim CHP’min ne yazık ki başındaki “adı lazım değil” 14 Mayıs 2021 Cuma günü @kilicdarogluk hesabından “Helalleşelim kesinlikle. Türkiye için erken seçim çağrısı yapıyorum. Seçim! Hemen! #HemenSeçim” https://twitter.com/kilicdarogluk/status/1393198088257515521 diye paylaşımda bulundu.
Tanrı aşkına, “Helalleşelim kesinlikle” ne demek?!
Kendisi ile helalleşmek istenmiyor ki!
Kendisi ile helalleşmek istemeyene “helalleşelim kesinlikle” diyerek, iktidar olduklarında geçmişe yönelik hesaplaşmanın içine girmeyeceklerinin yani devr-i sabık yaratmayacağı”nın işaretini/sinyalini, sözünü mü veriyor?!
Ben öyle anlıyorum ve bunu “siyasi rüşvet” sözcükleriyle tanımlıyorum.
Zaten…
“İkinci Yüzyıl Dergisi”nin “Mayıs 2021” ilk sayısında “Bazı çevrelerde ise başka bir kaygı var; ‘Siz gelince hesap mı soracaksınız? Devr-i Sabık dönemi mi yaratacaksınız?’’ Evet böyle bir kaygı var ama şunu özellikle ifade ediyorum, böyle bir kaygıya kimsenin kapılmasına gerek yok” diyor, şöyle sürdürüyor:
“Çünkü demokrasiyi savunanlar ya da demokrasiyi getirme iddiasında olanlar kinle, öfkeyle hareket etmezler. Yani eğer siz kinle ve öfkeyle hareket ederseniz iktidarı aldıktan sonra, o zaman sizin de demokratlığınız tartışılır. Dolayısıyla demokrasi aslında kinle, öfkeyle değil; akılla, bilimle, bilgiyle, saygıyla, erdemle hareket eden insanların alanıdır. Demokrasiyi böyle savunuyoruz biz. Bir kişi hata yapmışsa bu ülkenin bağımsız kurumları vardır, o bağımsız kurumlar giderler inceleme yaparlar. Varsa bir şey, cezasını keserler.” https://halktv.com.tr/gundem/kemal-kilicdaroglu-soylu-istifa-ederse-bu-tartismanin-uzerini-orterler-458005h

Son iki tümcedeki “Bir kişi hata yapmışsa…” ve “Varsa…” sözcüklerine dikkat ettiniz mi?!
Olasılıktan söz ediyor!
Oysa “olasılık” diye bir şey yok, yaşanmış gerçekler var!
Yadsınacak mı?!
Ya, “Bir kişi hata yapmışsa…” demesine ne demeli?!
Yanlışı (hatayı) bir kişi mi yaptı?!
Bir siyasi kadro yapmadı mı?!

Bunu uzatmayayım, İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e geçeyim…
14 Mayıs 2021 Cuma günü saat 15.10’da @meral_aksener hesabından gerçekleştirdiği paylaşımda şunları yazıyor:
“Sayın @RTErdogan sen unutmuş olabilirsin ama, siyasetçi milletiyle kürsülerde değil, sandıkta helalleşir. Madem helalleşmek istiyorsun, korkma, getir sandığı helalleşelim. Zor durumdaki çiftçiyle, esnafla, işsiz gençle helalleşelim. Milletimizin kutlu iradesiyle helalleşelim.” https://twitter.com/meral_aksener/status/1393176864395509765

Bir üstekinin aynısı!
“Helalleşmek” konusunda kendilerini ortaya niye atıyorlar ki?!

Gerçekte, “helalleşme”nin ne olduğunu bilmiyorlar mı?!

“Madem helalleşmek istiyorsun, korkma, getir sandığı helalleşelim” ben de “siyasi rüşvet” çağrıştırıyor!
Akşener neden “Madem helalleşmek istiyorsun, korkma, getir sandığı helalleş” demiyor da, “… helalleşelim” diyor?!
Bugün de video paylaşımında “Değerlerin içini boşaltan, kurumları istikrarsız hâle getiren, devlet yönetimine olan güveni yerle yeksan eden Ak Parti iktidarının, milletimizin umutlarını, memleketimizin kaynaklarını kullanıp atmasına izin vermeyeceğiz” https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/iyi-partiden-akpye-selpak-siyaseti-videosu-6434882/ tümcesini ediyor!
Sıraladıklarına engel olamamışlar, bir anlamda “izin vermiş”, bundan sonra olacaklara izin vermeyeceklerini haykırıyor!
Kim inanır!

“… kimse hakkını helal etmez” sözlerinden önce “Benim helallik verip vermemem, bir kişi olarak çok önemli değil…” https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/saadet-partisi-lideri-temel-karamollaoglundan-sozcu-tvde-dikkat-ceken-aciklamalar-6434388/?utm_source=ilgili_haber&utm_medium=free&utm_campaign=ilgilihaber diyen Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’na ne demeli?!
“Bir”in öyle bir önemi var ki!
Bunu anlamayana, davul da, zurna da az!

Al birini, vur ötekisine!..

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.