Monthly Archives :

Mayıs 2020

ERZURUM VALİSİ, KARS İÇİN “KÖY” DEDİ Mİ, DEMEDİ Mİ?!.

150 150 bakikarakol

Dün (22 Mayıs 2020 Cuma) saat 18.20 de www.sozcu.com.tr internette “Vaka sayısı artan ilin valisi: Alınan kararı çok sert bir şekilde uygulayacağız” https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/gizlice-baba-evine-ziyarete-giden-kadin-9-kisiye-corona-bulastirdi-5830979/ başlıklı bir haber çıkıyor ve haberde aynen “Dün itibariyle toplam vaka sayımız 54´tü. Ancak Horasan ilçemize bağlı Kırkgözeler Mahallesi’nden komşu köy olan Kars’a gelin gitmiş bir hemşehrimiz, köyünde Covid-19 vakası var diye, kimseye haber vermeden baba evine geliyor. Bunun üzerine bugün 9 yeni pozitif vaka çıktı. Kendisinde de vaka belirtileri var. O köyü karantina altına aldık” deniyor…
Haber DAH’nın yani Demirören Haber Ajansı’nın…
Bir Karslı olarak, sevdalısı olduğum Kars’ımın “köy” olarak gösterilmesine tepki gösteriyorum, twitter hesabımdan paylaşımlarda bulunuyorum…
Arkasından, Erzurum Valiliği’nin resmi web sitesine giriyorum; orada, Erzurum Valisi Oktay Memiş’in konuya ilişkin, aynı günkü (22 Mayıs 2020 Cuma) basın açıklamasındaki sözlerini okuyorum…
Vali Memiş aynen “Dün itibariyle toplam pozitif vaka sayımız 54’tü. Ama bugün Horasan’a bağlı bir köyümüzden Kars’a gelin gitmiş bir hemşehrimiz yaşadığı yerde Covid-19 vakası var diye Horasan’a geliyor. 9 kişiye bulaştırıyor, kendisiyle birlikte pozitif vakaları kontrol altına aldık. Kırkgözeler köyünde karantina uyguluyoruz” http://www.erzurum.gov.tr/vali-memis-acikladi-erzurumda-maskesiz-sokaga-cikmak-yasak diyor…
Gayet düzgün, Kars’tan “köy” diye söz edilmiyor…
Hangisi doğru?!.
DHA çarpıttı mı, Erzurum Valiliği sonradan düzeltme mi yaptı?!.
Gerçeğin ortaya çıkması için Kars Valisi Türker Öksüz’ün devreye girmesi gerekmektedir…
1980 öncesi “Kars Erzurum ayrımcılığı, gerginliği” 40 yıl aradan sonra yeniden hortlatılmasın…

*

Kars’ımı “köy” gösteren haberin peşini bırakmadım…
Haberi yapan DHA Erzurum Bölge’den Salih Tekin meslektaşımla konuştum…
Tekin, “Ben, Vali Beyin ağzından çıkanı birebir yazdım” dedi, haberinin arkasında durdu…
Erzurum Valisi Oktay Memiş’i “düzeltme” yapmaya çağırıyorum…

*

Bu paragrafı yazmıştım ki, Kars Belediyesi eski Başkanı Naif Alibeyoğlu aradı…
Erzurum Valisi Oktay Memiş ile konuştuğunu, Kars’a “köy” demediğini söylediğini aktardı…
Konu üzerinde durduğunu sözlerine ekledi…
Kars’a olan duyarlılığından ötürü arkadaşım, kardeşim Alibeyoğlu’na teşekkür ediyorum…

*

Diyorum ki…
İyi güzel de, doğru kim söylüyor, kim söylemiyor?!.
Ya Erzurum Valisi Memiş, ya da DHA çarpıtıyor ve ikisinden biri çarpıtmasında ısrar ediyor!..
Çarpıtan, çarpıtmasında ısrarcı olan kimse ortaya çıksın, özür dilesin, düzeltmesini yapsın, bundan sonraki tümler kurarken, yazarken daha bir dikkat etsin…
Kars ve Erzurum kardeş kenttir…
Karslı ve Erzurumlu kardeştir…
12 Eylül 1980 öncesi birbirine düşman edildiler ama bu defa, bundan sonra edemeyecekler, başaramayacaklar…

BAŞLARKEN

150 150 bakikarakol

Gazetecilik, düşünen, gözlemleyen, üreten, yargılayan, yürekli, kararlı, dayanıklı, ilerici, aydın, insanların işidir…
Doğuştan gazeteci olmaz, yaşayarak gazeteci olunur…
Deneyim, bilgi, birikim, gazeteciliğe giden yolun ana altyapısıdır…
Bu değerlerden ve donumdan yoksunlar, gazetecilik işinde yıllarını verseler de; muhabir, editör, şef, müdür, genel yayın yönetmeni olsalar da gazeteci değillerdir; gazete patronun “adamları”dırlar, resmi işlemlerde “fikir işçisi” görünmelerine karşın, işverenden önce “fikir işçisi karşıtı” insanlardır…
Bunlar, basında örgütlenmenin, sendikalaşmanın ilk engelleridir…
Ve bunlardan o kadar çok var ki!..

Gazeteci görünen “özel görevliler”i saymıyorum…

Elimden geldikçe, vurguladığım türde gazeteci olmamaya, sözcüğün tam anlamıyla “gazeteci” olmaya özen gösterdim…
Özen göstereceğim de…

Hep yazılı basında çalıştım…
Görsel basınla hiç tanışmadım…

Buradan, beni “internet gazeteciliği” ile tanıştıran “arkadaşa” teşekkür ediyorum…
Ne güzel işi yaptı…

“İnternet gazeteciliği”ni, hele de “internet yazarlığı”nı pek sevdim…
Aradığımı bulmuş gibiydim…
Şu an bile, o ilk günkü gibi heyecanlıyım; aynı duygular içindeyim…

Birkaç internet gazetesinde profesyonel olarak köşe yazarlığı, siyasi özel haberler yaptım…

AKP iktidarıyla, internet gazetelerinde, internet gazeteciliği ve yazarlığı yapamaz olmaya başladım…
Üyesi değildim ama CHP’liydim…
Çünkü “dünya lideri” bellediğim Kemal Atatürk’ün izindeydim…
Olaylara, gelişmelere, yaşanmışlara ve yaşanacaklara bu gerçekçi, aydınlık pencereden bakıyordum, gazetecilik ve yazarlık yapıyordum…
AKP, AKP iktidarı, AKP ve AKP iktidarı çevresi vb rahatsızdı; her geçen gün rahatsızlıklarını hissettirdiler…
“Patronlar” baskıya dayanamadılar, internet gazetelerinde yazmama, siyasi ağırlıklı söyleşiler yapmama son verdiler…

Sosyal basının –“sosyal medya” deniyor, ben “medya” sözcüğünü kullanmıyorum- ikisinde yazmaya başladım…

2020 yılın Mart ayı ortalarına doğru, paylaşımlarımın siyasi olanlarından bazılarını sansürlendiğini gözlemledim…
Orada yazmayı bıraktım, diğerinde yazmaya ağırlık verdim…
Bu aşamada, kendime ait, gönül rahatlığıyla yazıp yayınlayabileceğim bir web sitemin olmasını düşündüm…
Nisan başlarında kararımı netleştirdim…
Hazırlıklara başladık…
Bugün yayındayız…
Hayırlı olsun…

Tıklatın, tıklatın…
İzleyin, izletin…
İnceleyin, inceletin…
Düşüncelerinizle, görüş ve önerilerinizle, yorumlarınızla katılın…
Ülkemize, halkımıza, bölgemize, dünyamıza, insanlara ve insanlığa katkıda bulunalım…
Karanlığı, gericiliği, “hep bana, hep bana”cılığı alt edelim, birlik beraberlik içinde aydınlık yarınlara yürüyelim…
Çocuklarımıza, torunlarımıza, onların dünyalı akranlarına güvenli bir dünya bırakalım…
Sevgi, barış, kardeşlik, özgürlük armağan edelim…

Var mısınız?..

Hadi öyleyse, başlayalım…