Adını anmayacağım.
* ile işaretlediğim linki tıkladığınızda öğreneceksiniz; unvanını, nerede, ne zaman konuştuğunu da göreceksiniz.
Konuşmasından iki paragraf aldım.
İlk paragrafta demiş ki:
“… çok açık ve net söyleyeyim bütün vatandaşlarım duysunlar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti akılla yönetilmiyor, önyargıyla yönetiliyor. Akılla yönetilmiyor, bilgiyle yönetilmiyor, birikimle yönetilmiyor. Tamamen önyargıyla, bir kişinin önyargısıyla, bir kişinin egosuyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti yönetiliyor.” *
İkinci paragrafta da şöyle diyor:
“… çağrı yapıyım Erdoğan’a, arkadaş yüreğin yetiyorsa beni çağırırsın senin televizyon kanalların var orada çıkarsın karşıma oturur hesaplaşırız bende sana cumhurbaşkanı adayının kim olacağını açıklayacağım.”
İlk paragrafta…
Bilerek, siyasi kazanımları uğruna gerçekleri çarpıtıyor, gerçeklerin doğru biçimde bilinmesini önlüyor!
Yani…
Türk halkına yanlış bilgi veriyor, yalan söylüyor!
Bunu da “görevi gereği” yapıyor!
Bu ortamda ayrıntıya girmeyeceğim.
Radikal muhafazakar kesimden üç-beş oy alabilmek için, “Genel Başkan”ı olduğu partinin suçu günahı yokken, partiye ağır suçlamalarda, yergilerde bulunup durandan “etik siyasetçi”, “etik siyasi parti Genel Başkanı” olur mu?!
Gelelim ikinci paragrafa…
Cumhurbaşkanı adayını açıklamanın koşuluna bakar mısınız!
Anlaşılan, içinde yer aldığı “Millet İttifakı”nın Cumhurbaşkanı adayından söz ediyor.
İyi güzel hoş da…
“Millet İttifakı”nın diğer ortakları, bu konuyu kendi aralarında enine boyuna görüştü mü, bir karara vardı mı ve kendisine açıklama yapma yetkisi verdi mi?!
Verdiyse…
Sözüm yok.
Vermediyse…
Nasıl anlamak, yorumlamak gerek?!
Demem o ki:
Her siyasiden “Genel Başkan” olmaz!
Her “Genel Başkan”dan da “lider” olmaz!
Lütfen, “Genel Başkan”a “lider” demeyelim, denilmesine engel olalım!
Her önüne gelene “Hocam” da denilmesinin!..
Ve ve…
Güzel Türkçe’mizi hançerlercesine kullanıma sokulan Arapça, Farsça ağırlıklı yabancı sözcükleri söylememeye özen gösterelim; duyarlı davranalım, kullananları uyaralım.
Özellikle kendilerini aydın, yurtsever, devrimci, Atatürkçü gören, tanımlayanları!..
Cumhur İttifakı’nın ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin iktidarının, iç ve dış siyasamıza, ekonomimize, ekinimize (kültürümüze), sanatımıza vb yaman zararlar verdiği, darbeler vurduğu gibi güzel Türkçe’mize de yaman zararlar verdiğini, darbeler vurduğunu hep gündemde tutalım!..
Yorum Yaz