Sevdalısı olduğum Kars’ımın sevdalılarından “Askeran Ailesi”nin kızlarından Eczacı Handan Askeran Ton’un “Bir çınarımız daha göçtü. Çok üzgünüm” dediği, gerçek bir Atatürk, Atatürk Türkiye’si ve Kars, Karslı tutkunu, yazar, şair Psikiyatr Dr. Beşir Doster, 16 Ocak 2025 Perşembe günü İstanbul’da yaşama gözlerini yumdu, Cuma günü de Üsküdar’daki Ihlamurkuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi. https://x.com/BakiKarakol/status/1879957696935596325
Gerçekten, Dr. Beşir Doster ağabeyim Kars’ımızın ve de Türkiye’mizin bir çınarıydı.
Aramızdan ayrılmasına çok üzüldüm.
Hala üzülüyorum.
Hep de üzüleceğim.
Işıklar içinde uyusun.
Dr. Beşir Doster ağabeyimin üzüntüsünü yaşarken, dün (21 Ocak 2025 Salı) sabah, Bolu Kartalkaya’da meydana gelen “otel yangını”nda 66 insanımızın yanarak ve dumandan boğularak yaşamlarını yitirmesi, 51 insanımızın da yaralanması üzüntümü ikiye katladı.
Hele de “yayın yasağı” getirilmesi, öfkemi yükseklere çekti! https://x.com/BakiKarakol/status/1881732395613007884
Birbirini kovalayan “siyasi gelişmeler”, “siyasi gözaltılar, tutuklamalar”, önceki akşam Ankara’da gözlemaltına alınan, gece karayoluyla İstanbul’a getirilen, dün de Cumhuriyet Savcısı’nın “tutuklanma” istemiyle Sulh Ceza Hakimliği’nce tutuklanan Zafer Partisi’nin hem “kurucu”, hem de “şimdiki” Genel Başkanı eski Milletvekili Ümit Özdağ’ın cezaevine konulmasıyla sürdü.
Bu sabah, hangi siyasi gelişmelerle uyanacağız, bilmiyoruz!
Bu yazımda, yaşanan/yaşatılan “siyasi süreç”in nedenleri üzerinde durmayacağım, 18 Ocak 2025 Cumartesi günkü X PAYLAŞIMIMDA https://x.com/BakiKarakol/status/1880530762237415747?t=3alpRHQD9wMTuiQmRPvi2w&s=08 belirttiğim “ÇARŞAMBA YAZACAĞIN” sözümü tutacağım.
Onu da yaparken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 14 Ocak 2025 Salı günü partisinin grup konuşmasında “Şunu bir defa net şekilde ifade etmek isterim ki, bilhassa 12 Ada gasp edilmiş, asıl sahibi olan Türk milletinden ayak oyunlarıyla çalınmıştır.” https://www.mhp.org.tr/htmldocs/mhp/5381/mhp/Milliyetci_Hareket_Partisi_Genel_Baskani_Sayin_Devlet_BAHCELI__nin_TBMM_Grup_Toplantisinda_yapmis_olduklari_konusma_14_Ocak_2.html “itiraf” gibi sözünü, Kamutay (TBMM) içi ve dışı muhalefet partilerin hiç birinin dikkate almamasına, tek sözcük tepki vermemesine değinmeden geçemeyeceğim.
Gelelim “sözüme” veya başlıktaki konuya.
Uzatmadan, özetleyerek yazacağım:
Anımsayacaksınız, İstanbul Beşiktaş’ın CHP’li Belediye Başkanı Rıza Akpolat gözlemaltına alındı, ardından tutuklandı.
Bunun üzerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel (Ö.Ö), 17 Ocak 2025 Cuma günü MYK’sını İstanbul’da topladı, ardından İl Başkanlığı’nda açıklamalarda bulundu.
Dedi ki “… temel tespitimiz şudur: Adalet ve Kalkınma Partisi’nin bugün yaptığı iş, Cumhuriyet Halk Partisi’ne, ki Cumhuriyet’in kurucu partisidir, son seçimlerin birinci partisidir, düpedüz savaş ilanıdır. Bunu görüyoruz.” https://bizimtv.com.tr/politika/ozgur-ozel-savas-ilanini-goruyoruz-2025-yilinda-sandik-gelecek-108349h
O günlerde, “CHP’li Belediye Başkanlarına yönelik operasyonların hedefi, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’dur” yaygın biçimde konuşuluyordu.
İmamoğlu’nun kendisi de iki gün önce (15 Ocak 2024 Çarşamba), Beşiktaş Belediyesi’ndeki basın toplantısında “Bana hayatı dar etmeye çalışana meydan okuyorum. İBB’ye ve bana ulaşmak ise hedefiniz, benim yol arkadaşlarıma ve ailelerine çile çektirmenize, bahaneler yaratmanıza gerek yok. İşte siyasi yasak davam orada! Madem hedefiniz benim, bari burada mert olun. Onayın benim cezamı, milleti rahat bırakın!” https://www.sozcu.com.tr/son-dakika-ekrem-imamoglu-ndan-carpici-arac-iddiasi-p127442 dedi.
Özgür Özel’in İstanbul CHP İl Başkanlığı’ndaki basın açıklaması yaptığı gün (17 Ocak 2025 Cuma), AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Konya 8’inci Olağan İl Kongresi’nde Özgür Özel’e seslendi:
“Sağa sola sataşmaktan artık vazgeçin, biz işte buradayız. Gelin millet önünde kara kaplı defterleri ortaya serelim. Bakalım kimin yüzü kızaracak. Halbuki onlar da çok iyi biliyor, turpların büyüğü heybede. Paniklemelerinin sebebi de budur. Birkaç yıla sokağa çıkacak, hatta milletin yüzüne bakacak halleri kalmayacak. Siz dahil hiç kimsenin hukuku ve kanunları hiçe sayma hakkı yoktur.” https://www.sozcu.com.tr/riza-akpolat-in-tutukluluguna-erdogan-dan-ilk-aciklama-p128149
Bu sözler, -hele ki “… turpların büyüğü heybede” sözü- gündeme bomba gibi düştü, günlerce konuşuldu, değerlendirildi.
Erdoğan “turplar” demişti, konuşmalarda, değerlendirmelerde, haber ve yazılarda “turplar”, “turp”; “torbadaki turp” da “Ekrem İmamoğlu” oldu.
X hesabından “HEPTEN İMAMOĞLU DEĞİL” https://x.com/BakiKarakol/status/1880530762237415747 diye yazdım; bugünü (Çarşamba) kastederek, ne ve kimler olduğunu yazacağımın sözünü verdim.
Şimdi hemen söyleyeyim:
Erdoğan’ın heybesindeki büyük turplardan sondan ikincisi “Özgür Özel”dir!
Vurgulanan “birkaç yıl” içinde, 2024’ün Ağustos ve Kasım aylarında basına yansıyan, ayağının da sakatlanmasıyla ilişkilendirilen “yasak aşk” olayı gündeme getirilecek, düşünce ve öngörüsündeyim.
Bir diğer “düşünce ve öngörüm”, Erdoğan’ın heybesindeki büyük trupların sonuncusuyla ilgili.
Şu:
Cumhuriyet Halk Partisi’nin kapatılması!
“Yok canım!”, “Hadi sen de!” diyebilirsiniz.
CHP’nin kapatılması, iç-dış CHP karşıtlarının istemi ve özlemidir.
Bugüne kadar yapamadılar, ama bugün yaparlar.
CHP’nin kapanması, hem siyaseten, hem ekonomik olarak işlerine gelir!
CHP seçmeni yeni bir siyasi partide toplanıncaya kadar, atı aldıkları gibi Üsküdar’ı çoktan ve çok rahat geçerler!
Atatürk’ün İş Bankası’ndaki “hisseleri”ni de kontrollerine geçirdiklerinde, keyiften yan gelir yatarlar, ekonomik darlığı bir süre giderirler.
Katılır mısınız, katılmaz mısınız, bilmem.
Katılın, katılmayın, saygı duyarım…
Yorum Yaz