Türkiye ve Türk halkı, hiçbir iktidar döneminde, “Cumhur İttifak”lı AKP iktidarında –hele ki şu son üç-beş yıldaki- kadar yorulmamıştı!
Gelişmeler, olaylar birbirini izliyor!
Gündem, pervaneden beter dönüyor!
Bu yazımda, “şaştıklarım” içinden seçtiklerimden birkaçına değineceğim…
Ünlü “180 derece dönüş”üyle, daha önce yerden yere vurduğu AKP’nin ve AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında yer alarak, ülkenin ve halkın başına “musallat” ettiği ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin ilk seslendiricisi, acayip sahiplenip savunanı, PKK terör örgütü başı “bebek katili” A.Ö’ye çağrıda bulunan, CHP kökenli ailenin çocuğu olmasına karşın CHP’ye etmedik ağır sözler, hakaretler bırakmayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli,18 Eylül 2025 Perşembe günü bir yazılı açıklama
Açıklamasının sonlarında “Zorlayacağız, zora dayanacağız, zorbaların üstüne üstüne gideceğiz, haklı davamızdan tek bir adım geri atmayacağız.
Çünkü Kudüs düşerse tarih düşer, İslam zaafa uğrar. Kudüs düşerse Ankara kaybeder, İstanbul kavrulur.” dedi, şöyle sürdürdü:
“Dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek ‘TRÇ’ ittifakının inşa ve ihya edilmesidir.
TRÇ ittifakının da; Türkiye, Rusya ve Çin’den müteşekkil olması arzu ve önerimizdir.”
Net anladım ve emin oldum ki, Devlet Bahçeli, dış siyasada, iç siyasadaki kadar dolu, donanımlı hiç değil!
Olsa; bunun olanaksızlığını bilirdi ve “TRÇ” önerisinde bulunmazdı!
Bahçeli’nin “TRÇ” önerisi; Birleşmiş Milletler’in (BM’nin) 80’inci Genel Kurulu’na katılmak için 22 Eylül 2025 Pazartesi günü ABD’nin New York kendine giden, orada gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan’a soruldu.
Soran, TRT muhabiri gençti. https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/erdogan-dan-bahceli-nin-turkiye-rusya-cin-ittifaki-onerisine-ilk-yorum-dogrusu-tam-takip-edemedim-2437161
Erdoğan “Doğrusu ben onu tam takip edemedim, hayırlısı olsun inşallah” sözcükleriyle karşılık verdi.
Görüldü ki, Erdoğan, Cumhur İttifakı’ndaki “özgül ağırlık”lı ortağı, büyük destekçisi Bahçeli’nin “arzu”lu önerisi “TRÇ”yi ilk duyuyordu!
Aradan 4 gün geçiyor, böylesi ulusal ve uluslararası konudan, ülkenin “Bir Numara”sı habersiz!
Bu, nasıl olur, olabilir!
Cumhur İttifakı’na, AKP ve Erdoğan’a yakınlığıyla bilinen Abdulkadir Selvi, 19 Eylül 2025 Cuma günlü, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde “Özgür Özel’in doğru hamleleri!” https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/ozgur-ozelin-dogru-hamleleri-42953579 başlıklı yazı yazdı.
Başlığı ve yazıyı okuyunca, halkımızın ünlü “Bayram değil, seyran değil eniştem beni neden öptü?!” sözünü anımsadım.
Anımsamakla kalmadım, söylendim de.
“Yandaş” sözcüğü ile anılanlar ve “yandaş namı”na sahipler arasında önlerde yer alan Selvi, neden “Özgür Özel güzellemesi” yaptı?
Yaptı mı, yaptırıldı mı?
Yanıt amaçlı değil ama şöyle düşündüm:
Dünyayı ve dünya haklarını kene gibi kemiren, insan ve insanlık, barış ve kardeşlik, özgürlük, hak, hukuk vb düşmanı katil emperyalistler, emirlerindeki senaristlere, “Erdoğan’la, AKP’yle ve Cumhur İttifakı’yla buraya kadar. Halkının desteği yüzde 30’ların altında. Kısa, orta, uzun zaman süreli senaryolarınızı buna göre düşünün, yazın” mı dediler, bir biçimde Türkiye’deki uzantıları üzerinden Selvi’nin kulağına üflediler?!
Konuyu burada bırakayım.
Demokratik, laik Cumhuriyet’e, demokratik, laik Cumhuriyet’in kurumlarına, devletine; kısaca, “Atatürk Türkiye”sine bilinçlice ve içten bağlı, saygılıyım.
Ayrım yapmam ama “yargı”nın, hele de Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK’nın) yeri bende başkadır.
Cumhur İttifakı iktidarının “aparat”ı, CHP içindeki “Guguk Kuşları”nın, önce İstanbul’un Sarıyer, Tuzla, Bakırköy, Başakşehir ve Ataşehir ilçelerinde başlayan kongre sürecinin durdurulmasına https://www.bbc.com/turkce/articles/cn95d3pzq58o; arkasından, CHP’nin 21 Eylül 2025 günü yapacağı 22’inci Olağanüstü Kurultay”ın iptal edilmesine https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/ysk-21-eylul-deki-olaganustu-kurultayin-iptal-talebini-reddetti-chp-den-ilk-tepki-bu-suni-ve-kurgu-gundem-artik-tamamen-sona-erdi-2436545 yönelik istemleri; bazı karar ve uygulamalarını yerdiğim, “itiraz edilmez, kesin” kararları kimi alt mahkemelerce çiğnenmesine tepkisiz kalan “Yüksek Yargı” YSK tarafından “ret” edildi.
Olması gerekendi.
Olağandışı olan, istemlerin kabul edilmesiydi; çünkü toplumda böyle bir beklenti vardı.
YSK iki kez doğruda doğru karar verdi.
Sıra da…
Mühürsüz oy ve zarflar geçerli sayılarak, “Kabul edildiği” açıklana “16 Nisan 2017 halkoylaması”nın* iptali ve YSK’nin, kararlarını öteleyen kimi alt mahkemelerin karşısına kale gibi dikilme…
O l m a l ı .
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’ye hareketinden önce (21 Eylül 2025 Pazar) Atatürk Havalimanı’nda basın toplantısı düzenledi.
www.sozcu.com.tr’nin “Anadolu Ajansı’ndan Erdoğan’ı şaşırtan soru: Ne pazarlığı yapmışım?”
https://www.sozcu.com.tr/anadolu-ajansi-ndan-erdogan-i-sasirtan-soru-ne-pazarligi-yapmisim-p229800 başlıklı haberine göre, Anadolu Ajansı muhabiri, Erdoğan’a, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in 17 Eylül 2025 Çarşamba gecesi İstanbul Bahçelievler ilçesindeki mitinginde “Daha geçen hafta cumartesi günü İstanbul’da, Dolmabahçe’deki çalışma ofisinde ismini gizleyerek Trump’ın oğlu Junior Trump’ı ağırlıyor. Onunla pazarlığa tutuşuyor. ‘İş adamı’ yazmışlar; ismini yazmıyorlar ziyarete. Filistin kan ağlarken Trump’ın oğluyla lobi şirketleri üzerinden iş tutuyorlar. Filistin’i, Filistin’deki kardeşlerimizi yalnız bırakıp Trump’a terk ediyorlar” sözlerinden yola çıkarak, “Efendim CHP Genel Başkanı Özgür Özel, sizin ABD Başkanı Donald Trump’ın oğluyla Gazze pazarlığı yaptığınız iddia etti. Sizin bu konudaki fikirlerinizi öğrenmek isterim’ diye soruyor.
Erdoğan “Ne pazarlığı yapmışız? Oda yanımızda mıydı? İnanmıyorsunuz böyle şeylere değil mi?” diyor.
AA muhabiri bir “ilk”e imza atıyor:
“Biz size soruyoruz efendim.”
Erdoğan sözlerini “Sağır duymaz uydurur. Bu adam da sürekli böyle uydurup duruyor. Buna partimizin sözcüsü gereken cevabı en güzel şekliyle verdi. Ve bizler de ilk fırsatta çok daha geniş manada gereken cevabı vereceğiz.” tümceleriyle tamamlıyor.
Evet…
İçte, Türk basınında, AA muhabirinin “Biz size soruyoruz efendim” demesi bir “ilk”!
Ne yalan söyleyeyim, Erdoğan’ın “Ve bizler de ilk fırsatta çok daha geniş manada gereken cevabı vereceğiz.” sözüne takılıyorum.
Şu aralar, CHP Genel Başkan Yardımcılarından, Grup Başkan Vekillerinden, Milletvekillerinden, İl, ilçe yöneticilerinden, partililerden “Sayın Genel Başkanımızın liderliğinde…” sözünü çok sık duyar oldum.
Tam bir “AKP ağzı”!
Böyle bir söylem ya da benzerleri, CHP’nin kuruluş amaç ve ilkelerinde yoktur!
“AKP ağzıyla konuşmak”, CHP’nin felsefesine aykırıdır, CHP’ye ve CHP’lilere zarar verir…
* Ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” halkoyuna sunuldu.
Yorum Yaz