“AĞZI BOZUK”, “DENSİZ” MHP’Lİ EDİP SEMİH YALÇIN’A ANIMSATMA VE ÖNERİ!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Türkiye’mizde siyasada (politikada), siyasacıda (politikacıda), siyasa söylem ve eylemlerinde düzey/seviye AKP iktidarıyla yok oldu!

Son yıllarda, aylarda öyle siyasalara, siyasacılara, siyasa söylem ve eylemlerine tanık olduk ki!..
Hele de şu günlerde!..
“Aman Tanrım!” deyip utanıyoruz, ellerimizle yüzümüzü kapatıyoruz!

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü’nü bitirdiği, Yüksek Lisansını Ankara Üniversitesi Türk İnkılâp Tarihi Enstitüsünde, Doktorasını da Erciyes Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde yaptığı için, tarihimizi iyi bilenlerden biri olması gerekenlerden “Prof. Dr.” unvanlı siyasacının, “düzey/seviye düşüklüğü”ne “katkı vermesi”ni şaşkınlık içinde izliyorum!

MHP’ye ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye yönelik yergi haber ve yazılar yazdılar diye, gazetecileri, yazarları “ölümle tehdit” eden MHP Genel Yardımcısı Edip Semih Yalçın’dan söz ediyorum.

Benden üç yaş küçük, 1958 Sivas Gemerek doğumlu Edip Semih Yalçın kadar, siyasanın, siyasa söylemin düzeyini/seviyesini düşüren siyasacı görmedim!
“Ağzının bozukluğu”na bir anlam verebilmiş değilim!

Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 4 gün önce (16 Ekim 2020 Cuma) bir açıklama yaptı:
“Ekmek fiyatlarındaki artış dikkatle takip edilmeli. Bu sebeple ‘Askıda Ekmek Projesi’ni başlatıyorum. Hali vakti yerinde her vatan evladı, kendisine en yakın ekmek fırınına gitmeli, eğer 2 ekmek alacaksa 3 ekmek parası ödemeli. Unutmayalım ki inancımız ‘Komşusu açken tok yatan bizden değildir’ esasına dayanmaktadır.”

Bahçeli’nin “Askıda Ekmek Kampanyası” yeni değildi.
2018’de de başlatmıştı, “Askıya koyulan her ekmek mazlumları sevindirecek, masumları şevklendirecek, sofraları şenlendirecektir. Bunun yanında Türk-İslam kültürünü gelecek nesillere gurur ve şuurla taşıyacaktır. Askıya ekmeği koyalım arşa Türk emek ve erdeminin damgasını vuralım” demişti.

Aynı gün (16 Ekim 2020 Cuma) twitter hesabımdan “Cumhur İttifakı’nın ve ‘İktidarı’nın en etkili ve etkin ortağı Devlet Bahçeli ne yaptığını bilmez bir biçimde “askıda ekmek kampanyası”nı https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/bahceli-askida-ekmek-kampanyasi-baslatti-6083848/ başlatınca, hararetle savunduğu
“Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin iflas ettiği itirafında bulunmuştur…” https://twitter.com/BakiKarakol/status/1317204264171806720 diye yazarak tepkide bulundum.

Başkaları ve siyasiler de tepkilerini dile getirdiler.

Ne yazık ki “ağzı bozuk” Edip Semih Yalçın, üç gün aradan sonra dün, @E_SemihYalcin hesabından paylaşımda bulundu:
“Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin başlattığı askıda ekmek kampanyası bazı ciğersizlerin midesine dokundu. Aşımızı taşa çevirenler, soframıza tefrika taşıyanlar, huzurumuza kaos doğrayanlar iş başında. Haramla beslenip zehir kusan tipler helal lokmanın değerini ne bilsin! Kimselere ahvalini açmadan ihtiyacını gidermenin tat ve saffetini utanmazlar nasıl hissetsin!
Askıda ekmek, asil ve âlicenap ecdadımızın yüzlerce yıllık tesanüt geleneğinin bugüne yansımasıdır. Yaralamadan yardım etme, incitmeden paylaşma inceliğinin muazzam bir tezahürüdür.
Askıda ekmeğe siyaset katmak ve bundan suni gündemler icat etmek; milletin aşına kir akıtmaktır, ekmeğine zehir sürmektir, sofrasına necaset bulaştırmaktır. Askıda ekmek kampanyasından ekonominin batakta olduğu, milletin fakrüzaruret içinde kaldığı çıkarımında bulunan densizler çekilin! Millî kültürümüzün yüksek değerlerini mülevves ellerinizle kirletmeyin.” https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/mhpden-elestirilere-tepki-ekonominin-batakta-oldugu-cikariminda-bulunan-densizler-cekilin-1774580

Bu sözlerle yanıt verilen “tepkiciler, yergiciler” arasında olduğum için, “ağzı bozuk”, “densiz” Edip Semih Yalçın’a, şu yazıklarından çıkarıp o kadar yazacaklarım ve soracağım soru var ki!..
Her bir sözcüğü, her bir tümcesi kendisini ters köşe yapar!
Tek sözcük yazmayacak, tek soru sormayacağım.
Ama…
Geçen yıl (2019) Ekin ayı ortalarında, Ankara Kalesi’nden düşerek çok genç yaşta yaşamını yitiren –Allah rahmet etsin- oğlu Turan İlteber Yalçın’ın, bir baba olarak günlerce, aylarca çektiği, çekmekte de olduğu acının çok daha acısını bu yurdun babalarının çektiğini anımsatacağım ve duygudaşlık (empati) yapmasını, “ağdalı dili”ni usunun (aklının) önünden geri çekmesini önereceğim…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.