ULUSLARARASI MAHKEME KARARI GÖSTERİLMEDİKÇE, SOYKIRIM SÖYLEM VE TANIMALARIN HİÇ BİRİ HUKUKEN KABUL EDİLEMEZ!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Üzgünüm!
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı, aradan iki gün geçtikten sonra dün yaptığı açıklamayla https://www.akparti.org.tr/haberler/cumhurbaskanimiz-erdogan-kabine-toplantisinin-ardindan-basin-toplantisi-duzenledi-26-04-2021-20-48-41/ bekleneni vermedi, sakin dille tarih anlatısında bulundu, hayal kırıklığı yarattı!

Dilerim, Kamutay’ın (TBMM’nin) bugün açıklayacağı bildiri aynı olmaz!

CHP eski Milletvekili, Emekli Büyükelçi Onur Öymen’in, dün gece Tele 1 TV kanalında Tuncay Mollaveisoğlu’nun “Anında Manşet” programında “muhteşem” söylediklerinden esinlenerek, diyorum ki:

24 Nisan 2021 Cumartesi günü, sözde Ermeni Soykırımını kabul ettiğini duyuran emperyalist ABD’nin “bunak” 46’ıncı Başkanı Joe Bıden’e, dünyanın da duyacağı tonda “Bunu, neye, uluslararası hangi mahkeme kararına dayanarak, söylüyorsun?!” diye sormak, arkasından “Kanıtla” demek gerek.

Kanıtlayamaz!

Çünkü…
Bir yargılama ve mahkeme kararı yok!

İngilizlerin Malta’daki yargılamalarından bile “Soykırım yapıldığı belgelenememiştir” kararı çıkmıştır.

Şimdi…
Diyorum ki:

Türkiye olarak, belgenmiş, belgelere dayanarak verilmiş uluslararası mahkeme kararı olmadan, söylenmiş ve alınmış bütün kararları yok sayalım.
Yok saydığımızı en güçlü içerik ve tonla dünyaya haykıralım.
Yetinmeyelim…
“Uluslararası mahkemeye taşıyalım; kimlerin elinde belgeler varsa, buyursunlar getirsinler; ayları, yılları alsa da, ortaya, belgelere dayalı dört dörtlük, gerçeklerle örtüşen bir yargı kararı çıksın” diyelim.
Bunun yaşama geçmesi için geceli, gündüzlü, içte ve dışta yoğun çalışma içine girelim.
Seferberlik ilan edelim.

İşe “Kamutay Bildirisi” ile başlayalım.

“Kamutay Bildirisi” ile olmuyorsa, olmayacaksa, dünya liderimiz Kemal Atatürk’ümüzün düşüncelerindeki siyasi partilerle, sendika, dernek, başka kitle örgütleriyle yapalım.
İlk imzayı atmaya hazırım.

Batıdaki, doğudaki emperyalistleri, bölgenin tarihi gerçeklerle ve kendilerinin bölgedeki tarihi gerçekleriyle yüzleştirelim, bölge halklarının uyanışıyla da inlerine gönderelim.

İç karşıtların karşı çıkmalarına karşın, çok da iyi yapabileceğimize inanıyorum.

İktidar ve kimi muhalefet kadrolarının zorluklar çıkartacaklarını, engellemelere kalkacaklarını da biliyorum!
Örnek almaktan, izlerinde gitmekten onur duyduklarını her defasında haykırdıkları yüz yıl önceki Osmanlı yöneticileri gibi düşünüp hareket edeceklerinin de bilincindeyim!
Dışa karşı kuzu, saygılı kesilirken, yarından sonraki günlerde “iç”e gürleyeceklerinin, kök söktüreceklerinin de ayırtındayım!
“Bunak” Bıden’dan yedikleri golü unutturmanın derdindeler!
Unutturamazlarsa, siyasi gelecekleri tehlikeye girecek!
Çünkü…
Değirmenlerine su taşıyan muhalefet bile rahat durmayacak!
Değirmenlerine su taşıyan muhalefet bile rahat durmazsa, toplumda hareketlenmeler olacak!
Toplumu, değirmenlerine su taşıyan muhalefetle, o muhalefeti de “Türkiye Ermeni Soykırımı ile 106 yıldır yüzleşmedi. Yüzleşilmeyen suç tekrarlandı, yüzleşilmeyen suç, bugünlere taşındı. Büyük suç cezasız kaldı, ayrımcılık ve nefret suçları sıradanlaşt. Ermeni Soykırımı utancıyla yüzleşin”
https://halktv.com.tr/gundem/hdpnin-soykirim-aciklamasina-tepki-455499h diye çağrı yapan HDP ile vuracaklar!
Yani…
Bütün suçu üzerlerinden atacaklar, suçu üzerlerine attıklarını suçlu ilan edecekler!
Muhalefet üzerine atılan suçu, üzerinden atmak için gün tüketirken, emperyalist ABD’nin “bunak” 46’ıncı Başkan Joe Bıden’ın, savdan, siyasi söylemden öteye gitmeyen yalanı, iftirası unutulacak!
Ama…
Bu ülkede, unutmayacak, unutturmayacak yığınlar var!
Ve…
Onların her biri, 24 Nisan 1915’teki zorunlu göçü, ayrıntılı ve en gerçekçi, en anlaşılır biçimde halka, dünya halklarına anlatacak!..

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.