TRUMP’IN ABD’DE YAPACAĞININ AYNISINI ÜLKEMİZDE “CUMHUR İTTİFAKI” YAPACAK, ÇÜNKÜ YARGILANMAKTAN KORKUYORLAR!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Sonradan…
Beyaz Saray Basın Sekreteri Kayleigh McEnany “Başkan, özgür ve adil bir seçimin sonuçlarını kabul edecek”
https://www.sozcu.com.tr/2020/dunya/trump-geri-adim-atti-secim-sonucunu-kabul-edecegim-6053180/ dese de, ok yaydan çıkmıştı…

Biliyorsunuz, 3 Kasım 2020’de emperyalist USA’da yani ABD’de Başkanlık seçimi var.
Cumhuriyetçi Parti’nin adayı şimdiki “kaçık” 45’inci Başkan Donald Trump, Demokrat Parti’nin adayı Joe Biden.
Ve Trump, rakibi Biden’ın gerisinde.

BBC Türkçe’de yer alan habere göre, Trump, Beyaz Saray’daki basın toplantısında, bir gazeteci, ülkede birçok kentte süren protestoları anımsatıyor, “Louisville ve ülkenin birçok kentinde insanlar ayaklanıyor” deyince ve “Kaybederseniz, koltuğunuzu, sorunsuz bir şekilde devretmeyi taahhüt ediyor musunuz?” diye sorunca “Ne olacağını göreceğiz. Biliyorsunuz, oylardan (posta yoluyla kullanılan oylar) uzun bir süredir şikayet ediyorum. Bu oylar gerçek bir felaket. Bunlardan kurtulmak istiyoruz. O zaman barışçıl bir devir olur. Yoksa devir olmaz, devam eder. Bu oylar kontrolden çıkmış durumda. Demokratlar bunu herkesten daha iyi biliyor.” https://www.cnnturk.com/dunya/trump-kasimdaki-secim-yuksek-mahkemede-bitebilir?page=5 yanıtını veriyor. “Bu iş Yüksek Mahkeme’de bitebilir” tümcesini de ediyor.

Bu haber bana, ülkemizde yaşanan iki olayı anımsattı.

Birincisi:
7 Haziran 2015 – 1 Kasım 2015 Genel seçimlerini https://www.dw.com/tr/t%C3%BCrkiyeyi-sarsan-be%C5%9F-ay-7-haziran-1-kas%C4%B1m-2015/a-50204527 anımsayacaksınız.
Bir yıl önce -2014’te- halkoyu ile Cumhurbaşkanı seçilen ve Cumhurbaşkanı seçildiği için “AKP Genel Başkanlığı”nı bırakan Recep Tayyip Erdoğan, atadığı, büyük kongreleriyle de “Genel Başkan” seçtirdiği Ahmet Davutoğlu’na Hükümet Kurması için görev verdi.
Davutoğlu, 45 günlük yasal süre içinde Hükümet kuramayınca, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kamutay’ın (TBMM’nin) ikinci büyük partisi CHP’nin Genel Başkanına “Hükümet kurma görevi” vermedi, 26 Ağustos 2015’te, 1 Kasım 2015 Pazar günü genel seçimin yapılması kararını aldı.

Bu “karar” ve “uygulama”, Trump’ın, rakibinin kazanması durumunda, “hile var” savına dayanarak, görevi bırakmama/devretmeme anlayışıyla örtüşüyor!..

İkincisi:
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Anayasa Mahkemesi’ni (AYM’yi) “özgürlükler” ilgili karardan ötürü, AYM Başkanını hedef aldı.

Zeynep Gürcanlı dünkü (24 Haziran 2020 Perşembe) “AKP ile Anayasa Mahkemesi gerginliğinin şifreleri: Asıl sorun mahkemenin yapısı mı?” https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/akp-ile-anayasa-mahkemesi-gerginliginin-sifreleri-asil-sorun-mahkemenin-yapisi-mi-6052779/ başlıklı yazısında çok güzel analiz etmiş.
Kutluyorum.
İçişleri Bakanı Soylu’nun, AYM Başkanı’na, AYM Başkanı üzerinden AYM’ye çıkışı, Gürcanlı’nın vurguladığı gibi “AYM’nin yapısı” kadar, 2023’e bırakılmayacak ama 2011’ın Ağustos’unda veya 2022’nin Kasım’ında yapılacağını öngördüğüm “Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri” ni de içeriyor.

AKP ve Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP, her iki seçimi kazanamayacaklarını biliyorlar.
Biliyorlar ama kazanamayacakları seçimi kazanmak için ne, neler yapılması gerekiyorsa, onun üzerinde geceli gündüzlü harıl harıl çalışıyorlar.
Uyuyan muhalefeti daha bir uyutarak!..
Bir iki ay önce, bir yazımda, Başkanı ve üyeleri yenilenen Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK’ya), YSK’nın garip “derin sessizliliğ”n dikkat çekmiştim.
Muhalefet ayıkmadı!
Hala!..

Siyasi varlıklarını ve siyasi geleceklerini önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri’ne bağlayan Cumhur İttifakı’nın ortakları AKP ile MHP, kazanamayacaklarını net bildikleri iki seçimde iktidarı, kazanacak “İttifak”a bırakmayacak!
Çünkü böyle bir “niyetleri” yok!
En son gidilecek yerin AYM olacağından, orayı şimdiden etkileri altına almak istiyorlar!

Alırlar mı?

Bilemem.

Ama…
Şunu biliyorum:
AYM’yi etkileri altına alamazlarsa, seçimleri kazanacak “ittifak”a (Millet İttifakı’na) iktidarı bırakmak zorunda kalırlarsa, işleri çok zor olacak!

Yargılanacaklar…

Gizledikleri, kaçırdıkları vb ne varsa hepsi ortaya dökülecek.

Mahkum olacaklarından hem eminler, hem korkuyorlar.

İşte o yargılanma sürecinde, birbirlerini ispiyonlayacaklar, suçlayacaklar.

Hepsi, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanını sorumlu tutacak, ondan emir aldıklarını, onun emirlerini yerine getirdiklerini söyleyecek.

İşte…
Bu ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin böyle bir tehlikesi var.
O nedenle…
“Ucube ‘Partili Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi’ne en başta AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı karşı çıkmalı, ‘Demokratik, Laik Parlamenter Sistem’e dönüşe öncülük etmeli” diyorum, yazıp durdum…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.