KLASİK “TANSU ÇİLLER GÜLMECESİ” VE BİR FIKRA…

  • 0
150 150 bakikarakol

29 Aralık 2020 Salı günkü AÇIKLANAN ASGARİ ÜCRET, TEPKİLER VE İŞÇİ, İŞÇİ SINIFI!.. başlıklı yazımda şöyle yazmıştım:
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının çok yakınında iken, dört gün önce, partim CHP’min başındaki “adı lazım değil”in “danışmanı” olan Kamuoyu Araştırmacısı İbrahim Uslu dün gece Halk TV’de “Sözüm Var” programında, Devlet Bahçeli’nin, Meral Akşener’e “Evine dön bitsin bu çile” çağrısını, “Milliyetçi Cephe oluşturmak” için yaptığını söyledi.
Katılmıyorum.
Konuyu, 1 Ocak 2021 Cuma günü, “Tansu Çiller Gülmecesi” ile birlikte yazmayı düşünüyorum.

Aynı kanalın, aynı programında, 30 Aralık 2020 Çarşamba günkü canlı yayınında, CHP eski Milletvekili ve eski Bakan Fikri Sağlar’ın, “Türbanla başörtünün aynı olmadığı”na ilişkin çok doğru biçimde söylediği sözleri, “türban üzerinden siyasi rant “ kovalayan; Atatürk, Atatürk düşünceleri, devrim ve ilkeleri ve de CHP karşıtı “dinci faşistler”i fena kızdırdı, ayağa kaldırdı, saldırıya geçirdi.
Partim CHP’nin tepesindeki Soroscu “adı lazım değil” ve onun gibi düşünen Parti Meclisi Üyeleri, Milletvekilleri, AKP’nin eline koz verdiği için partili (CHP’li) Fikri Sağlar’ı, “dinci faşistler” kadar yerdiler, yerden yere vurdular!
Twitter hesabımdan yerdim.

İki konuyu da, yeni yılın (2021) ilk gününde değil, yakın günde yazmanın uygun olacağını düşündüm.
Bu nedenle, bugün “Tansu Çiller Gülmecesi” ile son anda cep telefonuma sevdiğim bir abimden gelen “fıkra”yı yazacağım.

*

Tansu Çiller, Doğru Yol Partisi (DYP) Genel Başkanı ve Başbakandır.
İstanbul’daki DYP’li Karslılar, randevu alırlar.
12 kişilik heyetle, randevu günü İstanbul DYP İl Başkanlığı’na giderler.
Tansu Çiller, İl Başkanının salon büyüklüğündeki odasında bir başka heyetle görüşmektedir.
Yarım saatlik beklemenin ardından, çift kanatlı kapı açılır, heyet çıkar, Karslı hemşerilerim içeri alınır.
Tansu Çiller kapının kenarında ayaktadır.
İçeri girenlerle tek tek tokalaşır.
Koltuklara karşılıklı otururlar.
Çiller’in tam karşısına oturan heyetin en yaşlısı birden, eliyle Tansu Çiller’i işaret eder, “yazıklanır” bir ses ve kendine özgü aksamıyla “Bu eksik eteğe oy vermeyenin gözü çıhsın (çıksın), yazıhlar (yazıklar) olsun” der.
Herkes duyar.
Çiller de…
Çiller’in yüzünde tedirginlik kol gezer.
Bir yandan da, bakıp durduğu etekliğini çekiştirir.
Sağ yanında oturan kaynıma döner, usulca “Mevlüt Bey, etekliğim eski mi?” diye sorar.
“Yok efendim” yanıtını alınca, “Ama karşımda oturan amca bey öyle dedi” der.
Kaynım, “eksik etek”i “eski etek” anlayan Çiller’e, yaşlı Karslı hemşerimin “eski etek” demediğini, “eksik etek” dediğini, özellikle Kars yöresinde “kadın”a “eksik etek” de denildiğini anlatır.
Çiller rahatlar.
Ve kahkaha atar.
Bu defa Karslı hepşerilerim, Tansu Çiller’in kahkaha atmasına anlam veremezler, kalakalırlar, Çiller’in ve birbirlerinin yüzüne şaşkın şaşkın bakarlar.
Sonradan anlarlar.
Kahkahalar salonda cirit atar.

Fıkraya gelince.
O da şöyle:

Akıl hastanesinde bir hasta kendini tavana baş aşağı asar, “ampul” olduğunu söyler.
Kimse indiremez.
Başhekime iletilir.
Başhekim “Gidin ona ‘Elektrikler kesildi. Artık bir işe yaramazsın. İn oradan’ değin, ikna edin” der.
Bir süre sonra görevlilerden biri Başhekime gider “Efendim, onu ikna ettik, inecek. Fakat şimdi etrafında toplananlar ‘Karanlıkta kalacağız’ diyorlar, indirmemize izin vermiyorlar” diye anlatır.

Düşündüm ki…
Yeni yılın ilk günü, günleri.
Yorgunsunuz.
Zaten neredeyse her şeye, herkese canınız sıkkın.
Ciddi konularda yazarak, bir de ben keyfinizi kaçırmayayım; birazcık olsun gülümsetebileyim.

Başarabildiysem, ne mutlu…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.