Grup konuşmasındaki (29 Haziran 2021 Salı) “Her şart altında doğruyu söyleyeceğiz, doğruluktan şaşmayacağız. Çıkar uğruna ülkülerimizi çiğnemeyeceğiz, çiğnetmeyeceğiz. Birileri mesut ve memnun olsun diye çizgimizi bozmayacağız. Köşesiz olmayacağız, yeri geldi mi pişmiş aşa su katmaktan çekinmeyeceğiz. Nasıl inanıyorsak öyle yaşarız, yaşadığımız gibi de inanırız” sözlerinin ve “Bizden istenen nedir? Doğruyu söylemeyelim mi? Tarafımızı göstermeyelim mi? Zulme karşı gelmeyelim mi? Haklıdan yana olmayalım mı?” sorularının ardından, ulusta yaşanan gerçeklerle zerre örtüşmeyen şu “9 Temmuz 2021 tarihi itibariyle Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin üç yılı dolmuş olacaktır. Geride bıraktığımız üç yıllık süre zarfında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devlet yönetimine denge ve sürat, kuvvetler ayrımına da derinlik ve netlik kazandırmıştır. Dünya siyaset tarihinde, kansız, kavgasız, kargaşasız, ilaveten demokratik katılım ve çoğulculuk prensiplerine müzahir bir sistem değişikliği nadiren görülmüştür. İşte Türkiye bunu başarmıştır. Tarihi müktesebatımızla uyumlu, milli özlemlerle mutabık Türk Tipi Başkanlık Modeli, ülkemizin stratejik üstünlüğünü kanıtlamış, demokratik gücünü teyit etmiş, istikbal ve istiklal haklarına bağlılığını tescillemiştir. Yeni hükümet sistemi refah, bereket ve bolluk demektir. Yeni hükümet sistemi huzur, ufuk ve umut demektir. Yeni hükümet sistemi istikrar, irade ve dik duruş demektir” tümcelerini eden Cumhur İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın –küçük ama yüksek özgül ağırlıklı- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “İç ve dış tehditlere karşı en büyük güvencemiz devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne her düzeyde sahip çıkacak milli birlik ve dayanışma ruhudur. Bu ruhun daha da kuvvetlenmesini sağlayan yönetim reformu ise Türk milletinin 16 Nisan 2017 halkoylamasıyla kabul ettiği Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yani Türk Tipi Başkanlık Modeli’dir” http://www.mhp.org.tr/htmldocs/mhp/4839/mhp/29_06_2021__Milliyetci_Hareket_Partisi_Genel_Baskani_Sayin_Devlet_BAHCELI__nin_TBMM_Grup_Toplantisinda_yapmis_olduklari_konus.html diyerek, bu yurdu kurtaran, bu yurdun devletini kuran, dünya liderimiz Kemal Atatürk’ümüze hakaret ediyor, ayırtında değil!
Bu son paragraftaki sözleri yeni de söylemiyor!
Adını “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” diye bizzat kendisinin koyduğu ucube sistemin sözde kabul edildiği andan itibaren söyleyip duruyor!
Kaldı ki…
Ucube sistemin ne olduğunu halk bilmiyordu; ama güvendiği siyasilerin yalanlarına kandı, oy verdi.
Gene de yüzde 50’nin altında kaldılar.
Sandık hileleri, Yüksek Seçim Kurulu’nun hukuk dışı yanlı kararlarıyla yüzde 51’i aşabildiler.
Şimdi de ucubeden övgüyle söz ediyor, edebiliyor!
Yetmezmiş gibi “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yani Türk Tipi Başkanlık Modeli’dir” diyerek dünya liderimiz Kemal Atatürk’ümüze, hakaret ediyor!
Atatürk’ümüzün, Demokratik Parlamenter Sistemi seçmekle yanlış yaptığını, ulusa zarar verdiğini anlatmaya çalışıyor!
Özellikle ve öncelikle dünya liderimiz Kemal Atatürk’ümüzü, Türk tipi başkanlık modelini düşünmemekle ve uygulamamakla yeriyor, suçluyor!
Kendini, Atatürk’ümüzden daha iyi ve daha ileri düşünen görüyor!
Hem…
“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” ile “Türk Tipi Başkanlık Modeli”nin aynı olmadığının, tümce olarak da “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yani Türk Tipi Başkanlık Modeli” tümcesinin düşük veya yanlış olduğunun ayırtında değil!
Bugün şu yaşanan çileler, berbat gidiş, “Türk Tipi Başkanlık Modeli” değil mi?!
Bunun neresi iyi?!
Bunun neresi iyi ki, övgüler diziyor?!
Böyle bir modeli bu ulusun başına “musallat” etmediği için dünya liderimiz Kemal Atatürk’ümüzü saygıyla anıyorum.
Saygıyla hep de anacağım.
İyi ki, böyle bir ucubeyi değil, çağdaş, demokratik parlamenter sistemi ulusa armağan etti.
Dünya liderimiz Kemal Atatürk’ümüz, ülkemiz ve halkımız için en uygun rejimin, demokratik, laik Cumhuriyet donanımlı Parlamenter Sistem’de karar kılarken, 1 Ocak 1948 doğumlu Devlet Bahçeli dünyada yoktu.
Bahçeli’nin, Atatürk Yolu’nda olmasını, o yolda doruklara varmasını isterdim!
Yalnız Bahçeli’nin değil, bu yurdun her bir evladının da…
Bahçeli “Türk Tipi Başkanlık Modeli” önermesiyle suçladığı Atatürk’ümüze hakaretten, -şimdi olmasa da- sağlığında ya da sağlığından sonra yargılanacak, mahkum olacak!
Gerçekler izi, ışığı, gelecekte yaşanacakları öngörü yoluyla aktarır…
Yorum Yaz