CHP Genel Başkanı Özgür Özel, 5 Kasım 2025 Çarşamba akşamı, İstanbul Ümraniye’de “Millet iradesine sahip çıkıyor mitingi”nin sonlarına doğru; dün (11 Kasım 2025 Salı) “İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Davası”nı düzenlediği basın toplantısında açıklayan ve İBB’nin tutuklu Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında 828’le 2 bin 352 yıl arası hapis cezası istendiğini
https://www.sozcu.com.tr/son-dakika-bassavci-akin-gurlek-aylardir-beklenen-ibb-iddianamesini-acikladi-p257927 belirten İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’le ilgili konuya giriyor, “Başsavcılık oldukça iyi maaş alınan bir yer. 168 bin lira, 10 emekli maaşı kadar maaş alınıyor.” diyor, özetle şöyle sürdürüyor:
“Ama bir bakıyorsunuz 2 Ekim 2024’te bu göreve atanıyor, ardından 29 Kasım 2024’te Eti Maden Şirketi’nin Lüksemburg’daki Eti Maden Anonim Şirketi’ne Akın Gürlek Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanıyor. Ekrem Başkan’ı tutukladığı günün de içinde olduğu dokuz ay boyunca buralardan maaşları alıyor. Ne zaman ki Özgür Özel 2 Ağustos günü çıkıp da dedim ya, ‘Hollanda, Lüksemburg taraflarında neler olduğunu biliyorum.’ Apar topar 6 Ağustos 2025 günü Yönetim Kurulu Üyeliğinden ayrılıyor. Soruyorum HSK’ya, soruyorum Adalet Bakanı’na, soruyorum Sayın Cumhurbaşkanına. Eti Maden’in Lüksemburg’daki şirketinden buna maaş bağlandığını biliyor musunuz? Bilmiyor musunuz? Biliyorsanız nasıl görevde tutuyorsunuz? Bilmiyorsanız şimdi bundan sonra ne yapacaksınız? Ey Erdoğan sen de ‘Bu çocuk bu kadar ağır işi, bu kadar haksızlığı bu maaşa yapmaz. Eti Maden’den Euro bazında maaş bağlayalım’ mı diyorsun? https://chp.org.tr/haberler/chp-lideri-ozgur-ozel-akin-gurleke-eti-madenin-luksemburgdaki-sirketinden-maas-baglandigini-bilmiyor-musunuz
Bir gün sonra (6 Kasım 2025 Perşembe)…
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Beştepe Millet Kütüphanesi’”nde düzenlenen “Kütüphane 5.0 ve İnsan Merkezli Dijital Dönüşüm Uluslararası Konferansı’”ndaki konuşmasın bitiminde özetle şöyle diyor:
“Dün ana muhalefet partisi genel başkanının hezeyanlarını hem kendi partisi, hem de ülkemiz siyaseti adına inanın hicap duyarak takip ettim. Konuşan, Türkiye’nin ikinci büyük partisinin genel başkanı mı yoksa ayarları bozulmuş hakaret otomatı mı maalesef belli değil. Türkiye böyle bir siyasi üslubu, böyle bir çiğliği asla hak etmiyor. Öte yandan şunu da hepimiz çok iyi biliyoruz. Zihin fukara olunca akıl ukala olur, dilin de freni boşalırmış. Bakın gerçekten üzülerek söylüyorum. Zihni ile dili arasındaki bağ tamamen kopmuş, ağzından çıkanı kulağı duymayan zavallı bir şahıs var. Bu zat gün aşırı söylediği yalanlarla, önüne gelene attığı iftiralarla, meydanlarda savurduğu hakaretlerle giderek saldırgan hâle geliyor. Yerel yönetimleri ahtapot misali saran suç örgütünün yolsuzlukları ortaya döküldükçe bu zat da panikliyor, çirkinleşiyor, kontrolü iyice kaybediyor. Biz elbette, günden güne daha da seviyesiz ve sevimsiz bir hâl alan bu dile, siyaseti enfekte eden bu zehirli söylemlere milletimizi mahkûm etmeyiz. Kendisine tavsiyem: Biz az söyledik, o çok anlasın.” https://www.tccb.gov.tr/haberler/410/162937/-kutuphanecilik-mirasimizi-yasatmaya-devam-ediyoruz-
Ertesi gün (7 Kasım 2025 Cuma)…
Özgür Özel, Ankara Çankaya’daki “İhsan Doğramacı Cami”sinde kıldığı Cuma Namazı çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtlıyor. https://chp.org.tr/haberler/chp-lideri-ozgur-ozel-bassavci-herkese-sorusturma-aciyor-diye-kendisi-sorusturmalardan-muaf-mi-bu-ayricalikli-adam-mi
Sorulardan biri, Erdoğan’ın, 6 Kasım 2025 Perşembe günü, kendisine yönelik sözleriyle ilgiliydi.
Özel’in yanıtı özetle “Cuma mübarek gün, o ağzını bozduğunda neler söylediğini saysam akşam haberde kullanamazsınız. Canlı veren arkadaş varsa, yayından çıkmak zorunda kalır. Erdoğan’ın konuşmasında esas itiraz ettiğim nokta, ‘Ülkemizin ikinci büyük partisinin’ diyor. Türkiye’nin birinci partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Bir kere bunu içselleştirecek. Ondan sonra çıkacak bana ‘Onu söyle, bunu söyleme’ diyecek. Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisidir.” oluyor.
Yanılmıyorsam, ikincisine ya da üçüncüsüne tanık olunca, şaşkınlık içinde kaldım, kendi kendime konuşarak, sorgulamaya başladım:
Özgür Özel bunu neden yapıyor?!
Özgür Özel’den önceki CHP Genel Başkanlardan, dahası merkez sağ ve merkez sağın da sağındaki siyasi partilerin Genel Başkanlarından da yapan oldu mu?!
AKP Genel Başkanı Erdoğan’a kadar olmadı.
Merhum Necmettin Erbakan bile yapmadı.
Ama…
Genel Başkan, Başbakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan sonra ikinci yapan, demokratik, laik Cumhuriyet’in kurucu partisi Cumhuriyet Halk Partisi’nin 8’inci Genel Başkanı Özgür Özel oldu!
Nasıl olur?!
Olmaması gereken, neden ve nasıl olur?!
Siyasi çizgisi, kurucu Genel Başkanı dünya lideri Kemal Atatürk tarafından belirlenmiş Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Özgür Özel, Cuma Namazı çıkışı, cami bahçesinde/havlusunda, önünü kesen basın mensuplarına, siyasi açıklamalarda nasıl bulunur?!
(Özgür Özel’in dini inancına, ibadetine, camiye gitmesine, Cuma namazı kılmasına zerre sözüm yok; yergim, namaz çıkışı, cami ortamında siyasi söylemlerde bulunmasına, siyaset yapmasına…)
Gazeteciler, her yerde, her fırsata sorular sormak, yanıtlar almak için siyaset ve devlet insanlarının, kimi bürokratların, ilgililerin, çalıuşanların, sıradan vatandaşların önlerini kesebilirler; karşılarına dikildikleri de, camiye siyaseti sokmamaya özen gösterecek, cami dışında bir yerde sorulara yanıt vereceğini söyler, yürür gider, uygun yerde de durur, soru alır ve soruları yanıtlar.
Olması, yapılması gereken bu!
Ama Özgür Özel, bu olması gerekeni yapmıyor!
Neden?!
Yaptığı, “yapmaması gereken” kendi usu mu (aklı mı)?!
Yoksa başkalarının usu mu?!
Kendisinin veya bir başkasının/bir başkalarının usu olsa da, çok yanlış ve çok tehlikeli olduğunu neden düşünmez?!
Demek kiii!..
Özgür Özel’de “ciddi bir CHP boşluğu, eksiği” var!
Yazımı uzatmayayım, şöyle bitireyim:
AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin 5 Kasım 2025 Çarşamba günkü grup toplantısı çıkışında gazetecilerin, Edirne’de tutuklu eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’la ilgili AİHM’nin yeni kararını içeren sorusunu “Burası yargı ülkesi, yargı ne derse o olur ve ona uyarız.” https://www.cumhuriyet.com.tr/siyaset/erdogan-dan-demirtas-yaniti-yargi-ne-derse-o-olur-2450007 biçiminde yanıtlarken; CHP’liliğini, siyasetçiliğini sorguladığım, yererdiyim ama çalışkanlığını, koşturmasını yadsımadığım, alkışladığım Özgür Özel, 8 Kasım 2025 Cumartesi günü Ordu’daki “Millet iradesine sahip çıkıyor mitingi”nde Erdoğan’a “Burası güya senin deyiminle: Hukuk devleti, kanun devleti.” https://chp.org.tr/haberler/chp-lideri-ozgur-ozel-alin-terini-somurerek-bir-ulke-ayakta-kalamaz-emekli-ve-emekci-cin-direnecegiz diye sesleniyor.
Çok pardon, Özgür Özel, “Hukuk Devleti” ile “Yargı Devleti”nin ayırtını (farkını) bilmiyor mu, ikisini aynı mı sanıyor?!.
Yorum Yaz