AYM BAŞKANININ GÖZYAŞLARI, KORKULARI VE ANAYASASINDA “LAİKLİK” YAZAN MÜSLÜMAN ÜLKEDE ŞU OLANLAR!..

  • 0
150 150 bakikarakol

4 Kasım 2025 Salı günü, Malatya’daki İnönü Üniversitesi’nin 2025-2026 Akademik Yılı açılış törenine Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya da katılıyor, bir konuşma yapıyor. https://www.sozcu.com.tr/anayasa-mahkemesi-baskani-kursude-agladi-ben-bu-lafa-geldiginde-korkuyorum-p258826

“Adalet yalnızca mahkeme salonlarında aranan bir kavram değil. Hayatın her alanında, insanın varoluşunda, toplumun düzeninde ve devletin işleyişinde yön gösterici bir değer, ahlaki bir pusuladır.” diyor.

Doğru.

Ve ekliyor:

“Unutmayın; azim, sabır ve doğru yön bir araya geldiğinde, hiçbir hedef ulaşılamaz değildir. Yeter ki kalbinizle inanın, aklınızla planlayın, emeğinizle sürdürün. O zaman yolunuz her zaman aydınlık, geleceğimiz her zaman, her daim umut dolu olacaktır.” diye ekliyor.

Bu da doğru.

Tam bu sırada gözleri doluyor.

www.sozcu.com.tr’nin haberine göre, AYM Başkanı Özkaya “Öyle bir yaşayalım ki, vakti geldiğinde, Hazreti Allah bizi kimsenin hakkıyla..” sözcüklerinin ardından gözyaşlarını tutamıyor, boğazı düğümleniyor.

Sözlerini “Yani bir tarafı Cennet, bir tarafı Cehennem. Ben, bu laf geldiğinde, korkuyorum. Evet, Cenabı Allah, bizi kimsenin hakkıyla huzuruna seslemesin.” tümceleriyle tamamlıyor.

 

Duygusal biri olarak, duygu seline kapılıp ağlayan AYM Başkanı Özkaya’nın duygusallığını anlıyorum.

Başkan Özkaya, “din inancı”, yaşamında, işinde, iletişiminde, ilişkilerinde vb öncelik alan biri.

Ve…

Din önceliğini, başkalarına da öğütlen biri.

Oysa…

İnsanoğlu, bu içerikteki öğütleri çoktan aşmıştır.

Ama…

“Ölüm” gerçeği sonrasını düşünüp değerlendirirken, “biri veya birilerinin hakkı” ve Yaradan’ın huzuruna çıkmak korkusu”yla yaşamı biçimlendirmek, bunu da başkalarına öğütlemek, günümüzde güncelliğini koruyor.

 

“Ben, Allah’tan korkarım” çokça söylenir.

Kızarım.

Azıcık düşünen, Yaradan’ından korkar mı?

İnsan, içten inanarak, seveceği, sevmesi gereken Tanrı’sından, Allah’ından, Yaradan’ından korkması kadar bir ilkellik olmaz, olamaz, olmamalı.

Doğum ve ölüm arasını insanca öylesi yaşayacaksın ki, kendini olumsuz yargılamayacaksın, korkuya, evhama kaptırmayacaksın.

Bunun da yolu, önce kendini tanıyacaksın, kendinle tanışacaksın; ardından yaşamına içerik ve biçim (şekil) vereceksin, kararlılık göstereceksin, yalpalama yapmayacaksın, “yanlış”ın seni etkisi altına almasına kapı açmayacaksın.

Bunu yaparken de, “korkunun kölesi” olmayacaksın.

Olursan, en başta “kendini tanımamış, kendinle tanışmamışsın” demektir.

 

“Korku köleliği”, toplumsal düşünmeyen bencillerin, emperyalistlerin, “din”i, iş ve siyasalarına bulayanların işine çok yarar; en büyük darbeyi ise insana, insanlığa vurur.       

   

“Cenabı Allah, bizi kimsenin hakkıyla huzuruna seslemesin” sözünden -her edildiğinde- korktuğunu dile getiren AYM Başkanı Kadir Özkaya, dini öğütleri yanında, sanki birilerine, bir yerlere ileti (mesaj) gönderiyor.

 

Başkan Özkaya’nın, yaşama ve dini inanca “bakış”ı penceresinden bakarsak; Cumhuriyet Gazetesi’nin internet sitesinin 15 Kasım 2025 Cumartesi günlü, spotu “AKP’nin iki hafta önce Hakim Savcılar Kurulu (HSK) üyeliğine aday gösterdiği ancak kurada seçilemeyen İsmail Ergüneş, AKP Gaziosmanpaşa İlçe Başkanlığı’na atandı.” olan “AKP’den tepki çeken atama: HSK adayı İsmail Ergüneş ilçe başkanı oldu” https://www.cumhuriyet.com.tr/turkiye/akp-den-tepki-ceken-atama-hsk-adayi-ismail-ergunes-ilce-baskani-oldu-2452875 başlıklı haberdeki yaşanmışı; Sözcü Gazetesi’nin internet sitesinin de 16 Kasım 2025 Pazar günlü “TOKİ projesi için İsmailağa’dan icazet alınmış!” başlıklı ve “TOKİ’nin üreteceği ‘500 Bin Sosyal Konut’ projesi için İsmailağa Cemaati’nin ‘Fetva Kurulu’ndan ‘uygundur’ görüşü alındığı iddia edildi.” https://www.sozcu.com.tr/toki-projesi-icin-ismailaga-dan-icazet-alinmis-p259452 spotlu haberini nasıl yorumlamalı, tanımlamalı?

 

Yürürlükteki Anayasasında “laiklik” yazan Müslüman ülkede şu yaşanmışlıkların olması; insanı, sürece ve sürecin derinliklerine alıp götürüyor, düşünmeye, sorgulamaya zorluyor.

İç sızısı, geleceği, geçmişin karanlığıyla harmanlıyor.

Çırpın dur…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.