TANRI AŞKINA, ÖZGÜR ÖZEL’E BÖYLESİ YANLIŞI, YANLIŞLARI YAPTIRAN KİM, KİMLERDİR?!.

  • 0
150 150 bakikarakol

Bugün “1 Mayıs”!

“Emeğinden başka özel mülkiyeti olmayan İşçi Sınıfı”nın ve tanımdaki

“İşçi Sınıfı”nın varlığına, ekinine (kültürüne) inanan, inandığını sahiplenen, savunan, düşünsel ve eylemsel savaşımında yer alan yığınların “dayanışma günü”, bayramı!

Kutlu olsun!

 

Kutlu olsun ama…

2017’deki halkoylamasında (referandumda) “halkın kabul etmediği”, Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK’nın) “mühürsüz oyları geçerli sayması” ile “kabul” edildiği “ilan edilen”, resmi kayıtlara öyle geçen ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin ürünlerinden “Cumhur İttifakı”nın iktidarı, tarihsel nedeni, geçmişi ve simgesinden ötürü, İstanbul Taksim’de “1 Mayıs”ın “kutlanması”na gene izin vermedi!

Önce İstanbul Valisi, sonra atanmış “İçişleri Bakanı” sıfatlı “Yüksek Bürokrat”, 1 Mayıs’ta, 1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanamayacağına izin vermediklerini açıkladılar!

Oysa…

Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Başkanı, 1 Mayıs’ı, 1 Mayıs’ta   Taksim’de kutlayacaklarını, bunda kararlı olduklarını basın aracılığıyla duyurdu.

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle bir gün sonra (24 Nisan 2024 Çarşamba) günü gerçekleştirdiği grup toplantısında Partim CHP’min Genel Başkanı Özgür Özel de şu seslenişte bulundu:

“Buradan çağrım: Özgüvenle, işçilere inanarak, güvenerek Taksim’i 1 Mayıs’a açın. Kontrol noktalarında polisin yanında DİSK, üzerimize düşerse CHP, birer görevlisiyle içeriye bir tek 1 Mayıs dışı pankart sokmayarak, orayı karnaval, şölen, kutlama, bayrama yakışan, kanlı 1 Mayısların yası ve matemine yakışan şekilde kutlanmasına izin vermek, 1 Mayıs’ın salimen Taksim’de kutlanmasını sağlamak bugünkü iktidarın kendi için yapabileceği en doğru iştir. Yasaklarsanız, engellerseniz, gaz sıkarsanız o zaman belki o gün, o meydanın işçilere, emekçilere açılmasını bir başka 1 Mayıs’a bırakırsınız. Ama o 1 Mayıs’ta artık siz olmazsınız. Çünkü ‘bittiniz, tükendiniz’ demektir. Şimdi buradan karar alıcılara sesleniyorum: Var mısın? Ben kefilim. Orada olacağım. İşçilerle birlikte bir kişinin burnu kanamadan 1 Mayıs’ın kutlanmasına ve o meydanın boşalmasına kefaleti ben koyuyorum. Taksim’i 1 Mayıs’a açın.”  https://www.chp.org.tr/haberler/chp-lideri-ozgur-ozel-cumhurbaskanindan-en-sade-vatandasa-kadar-herkes-anayasaya-bagli-olacak

Önceki gün ve dün de “İçişleri Bakanı” ile görüştü, kefil oldu, güvence verdi.

Ancak…

Sonuç alamadı!

 

Bana göre…

Özgür Özel’in “kefil olması”, “güvence vermesi” çok yanlıştı!*

Böylesi söylem yerine, bir işçinin burunun kanaması durumunda, iktidarın sorumlu olacağını ve yakasına yapışacağını söylemeliydi!

Söylemedi!

 

İktidar ne yaptı?!

Dünden Taksim’e çıkan yolların tamamını kapattı!

 

Özgür Özel buyursun pirincin taşını ayıklasın!

 

Özel, kendini “kefil” ilan ettiği günden bir gün önce (23 Nisan 2023 Salı), Kamutay’daki (TBMM’deki) “23 Nisan Resepsiyonu”na katıldı; orada gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir süreden beri gündemde olan, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la yapacağı görüşme sırasında Erdoğan’ın “yeni anayasa” konusunu açma olasılığına ilişkin soruya yanıtı “Erdoğan’ı dinlemeden bir şey diyemem. Büyük ihtimalle belli arkadaşlarını görevlendirecektir ve nasıl bir kapsam düşündüklerini… Ben Erdoğan’ı dinlemeden müzakereye kapıyı kapamam ama kırmızıçizgiden ziyade başlangıç hattının olması lazım. Şimdi Anayasa’yı değiştirecekseniz. Uymayacağınız bir Anayasa’yı değiştirecek misiniz? Yani Anayasalar uyulmamak için değil uyulmak için yapılır. E son Anayasa Erdoğan için yapıldı. Uyuyor mu? Ben AİHM kararlarına uymadığını biliyorum. Tanımadığını. Anayasa Mahkemesi kararlarını. Son Can Atalay örneğinde tanımıyor. Taksim’in 1 Mayıs’ta açılması ile ilgili AYM kararına uymuyor. Daha pek çok AYM kararına uymuyor. Mevcut Anayasa’ya uyan bir Erdoğan, bizimle geleceğe dönük bir Anayasa konuşabilir. Ama mevcut Anayasa’ya uyulmaması durumunu ben doğru bulmuyorum. Madem uymayacağız niye değiştiriyoruz? Değiştirirsek uyacak mıyız? O zaman güven artırıcı adımlara ihtiyaç var. O adımları görüşebilirim kendisi ile. Ama bugünkü şartlarda güven artırıcı adımlar karşılıklı iyi niyet ve Anayasa’ya tam sadakat noktasına Sayın Cumhurbaşkanı yaklaşırsa biz de kendisi ile müzakereye yaklaşırız.” https://chp.org.tr/haberler/chp-lideri-ozgur-ozel-anayasalar-uyulmak-cin-yapilir-son-anayasa-erdogan-cin-yapildi-uyuyor-mu oldu.

 

“Erdoğan’ı dinlemeden bir şey diyemem. Ben, Erdoğan’ı dinlemeden müzakereye kapıyı kapamam” tümcelerine takılıyorum!

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel, bu iki tümceyi nasıl eder, neden eder?!

Bu iki tümcenin anlamlarının nereye, nerelere gideceğini bilemez, kestiremez mi?!

 

Tanrı aşkın!..

Biri veya birileri çıksın, bana lütfen söylesin:

Dünya lideri Kemal Atatürk’ümüzün partisi Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’e, böylesi sözleri ettiren, böylesi yanlışı, yanlışları yaptıran kim ve kimlerdir?!

 

“Kendisi” diye yanıtlar gelirse, o zaman CHP’min Kurultay Delegeleri’ni göreve çağırıyorum:

Olağanüstü Kurultay’a gidin, Özgür Özel’i “CHP Genel Başkanlığı”ndan indirin, yolcu edin, bir başka siyasi partinin Genel Başkanını dinledikten sonra siyasa belirlemeyecek gerçek/öz bir CHP’liyi seçin, “CHP Genel Başkanlığı” koltuğuna oturtun!

 

Yapmazlarsa…

Yandı gülüm keten helvası!

 

Görünen köy kılavuz ister mi?!

Zaman harcamaya, gündem işgal etmeye gerek var mı?!

 

Özgür Özel, Erdoğan’ı bugüne kadar tanımamış mı?!

 

“AKP Genel Merkezi’nde saat 16.30” olarak kesinleşen yarınki (2 Mayıs 2024 Perşembe) görüşmede, Özgür Özel, konuşacakları konularla ilgili Erdoğan’ın ne düşündüğünü, Erdoğan’dan ne ve neler duyacağını öngöremiyor mu, kestiremiyor mu?!

 

“Evet, öngöremiyor, kestiremiyor” ise…

Eyvah ki eyvah!

 

 25 Nisan 2024 Perşembe günü Yılmaz Özdil’in youtube kanalındaki canlı yayınında   

https://www.youtube.com/watch?v=_z89kfzb898, “Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rakibini kendisinin seçtiği, 2028’deki rakibinin Ekrem İmamoğlu veya Mansur Yavaş değil, Özgür Özel olduğu” içeriğindeki anlatısını dinleyince, 31 Mart 2024 Yerel Seçimler’in kimi yerlerdeki sonuçlarını şöyle bir düşündüm.

Özellikle de Özel’in memleketi Manisa Büyükşehir Belediye seçimi sonuçlarına ve CHP adayının kazanmasına odaklandım.

2014, 2019 ve 2023 yıllarındaki Manisa Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerine göz attım.

Gelin birlikte bakalım:

30 Mart 2014…

MHP adayı Cengiz Ergün yüzde 40,1’le birinci oluyor, seçimi kazanıyor; ikinci yüzde 36.71’le AKP adayı Hüseyin Tanrıverdi, üçüncü yüzde 18.27’ile CHP adayı Özgür Özel, dördüncü yüzde 2.46’ıyla HDP adayı Muhammed Hamdullah, beşinci yüzde 0.76’ıyla Saadet Parti adayı Cemil Bağcı, altıncı yüzde 49’la BBP adayı Yaşar Biçinci oluyor.

31 Mart 2019…

MHP yüzde 52.77 (AKP girmiyor, MHP^yi destekliyor), İyi Parti yüzde 38.05 (CHP girmiyor, İyi Parti’yi destekliyor), HDP yüzde 4.34, DP yüzde 1.39, Saadet Parti 1.16 oy alıyor.

31 Mart 2024…

CHP yüzde 57.26, MHP yüzde 29.78, İyi Parti yüzde 4.91, YRP yüzde 3.53.

 

İlginizi çekmiştir:

31 Mart 2024 yerel seçiminde AKP girmediği için yok, MHP’nin oyları da yarı yarıya düşmüş.

Peki…

AKP’nin oyları nerede, nereye gitmiş?

MHP’nin oyları niye düşmüş, nereye gitmiş?

 

İki soruyu…

Yılmaz Özdil, “Erdoğan, Özgür Özel’i, 2028’deki Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendine rakip hazırlıyor” anlatısında dillendiriyor ya…

Ondan soruyorum.

 

Özgür Özel “Cumhurbaşkanı olma” hevesine kapılır, “Cumhurbaşkanlığı seçini kazanacak adayın önünü kesmeye kalkarak, oyuna gelir, tuzağa düşerse büyük yanlış yapar, halka, Türkiye’ye ve bölgeye yazık eder!

 

Özgür Özel…

Çok yergiler de alan “Erdoğan’ı dinlemeden bir şey diyemem. Ben, Erdoğan’ı dinlemeden müzakereye kapıyı kapamam” anlayışı uğruna, gündemi nasıl tıkadığını, “meşgul” ettiğini, Milli Eğitim Bakanlığı’nın başındaki, cemaatlere çok yakın zatın hazırlattığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” https://www.cumhuriyet.com.tr/egitim/meb-yeni-mufredat-calismasi-kapsaminda-inanc-temelli-insan-2200798 diye gerici dinci modeli yasalaştırmak, yaşama geçirmek uğraşında olduğunu bilsin.**

Şu  https://www.trthaber.com/haber/gundem/egitim-ve-kultur-alaninda-eksigimizi-gidermeliyiz-298137.html linki de bir zahmet tıklasın, haberi okusun, “dinlemeden bir şey diyemem” dediği Erdoğan’ın söylemini, düşüncesini, amacını anımsasın.

Ardından, ya başını ellerinin arasına alsın, ya şapkasını önüne koysun düşünsün…

 

  * https://twitter.com/BakiKarakol/status/1784917685416964263

** Rahmi Turan’ın 30 Nisan 2024 Salı günlü “Ruhsuz ve robot nesil yetiştirmek istiyorlar!” https://www.sozcu.com.tr/ruhsuz-ve-robot-nesil-yetistirmek-istiyorlar-p42944 başlıklı yazısı

 

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.