ÜLKEMİZİ, HALKIMIZI, BÖLGEMİZİ “BÜYÜK EMPERYALİST TEHLİKE”DEN KORUYALIM!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Gerçi sonradan “Milletçe verdiğimiz bu mücadele sonucunda Cumhuriyetimizle taçlandırdığımız yeni Türkiye’mizi kurduk. Ancak 100 yıllık bir çınar olan Cumhuriyetimiz, darbe ve vesayet girişimleriyle maalesef kuruluş ve kurtuluş değerlerinden, o maddi ve manevi değerlerden uzaklaştırılmıştır.
Yeniden Kuruluş Anayasası ile kastımız; yenileyici bir ruhla, geçmişin birikimini dikkate alarak ve o kuruluşumuzda bizi bir arada tutan maddi ve manevi değerleri yeniden hayata geçirmek suretiyle, geniş katılımlı yeni anayasa yapma talebidir.
Amacımız, Cumhuriyetimizi el birliğiyle modern geleceğe daha güçlü şekilde taşımaktır. Böylesi bir anayasa, aziz milletimize olan bir borcumuzdur ve inşallah 83 milyon hep birlikte yerine getireceğiz” https://www.gercekgundem.com/siyaset/251443/akpli-cahit-ozkan-tepkilerden-sonra-yeniden-kurulus-anayasasindan-geri-adim-atti?utm_source=share-twitter biçimindeki sözlerle, bir gün önce (12 Şubat 2021 Cuma) ettiği “Bu anayasanın ismi ‘Yeniden Kuruluş Anayasası’ olacak” https://www.gercekgundem.com/siyaset/251075/akpden-yeni-anayasa-sureciyle-ilgili-aciklama?utm_source=share-twitter sözünü, toplumsal tepki üzerine, düzeltmeye yoluna giden –ben buna ‘Önce söylediğini sonra yalamak’ diyorum- Denizli AKP Milletvekili ve AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan bu, çok yerinde, çokça yergi alan sözü edince AKP’li, MHP’li, BBP’li, Vatan Partili “Cumhur İttifakı” dışındaki siyasi partiler ve siyasiler ayağa kalktı!
Ancak…
Ayağa kalkan siyasi kadroların büyük çoğunluğu, birkaç gün önce AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının “Yeni sivil anayasayı tartışmanın zamanı gelmiştir” tümcesiyle gündeme taşıdığı “yeni anayasa konusu”ndaki amacının “gündem değiştirmek” olduğunu sıkça konuşunca kızdım!

Evet, “gündem değiştirmek” de vardı ama “ana özne” bu değildi!

2,5 yılda çöken ucube yeni sistemin hem ‘Partili’, hem ‘Cumhurbaşkanlığı’ “Hükümet Sistemi” olmasında direnen ve direten Devlet Bahçeli zaten ucube sistemlerini ve iktidarlarını çöküntüden kurtaracak, kalıcı kılacak yeni bir anayasanın gerekliliğini seslendirip duruyordu.

CHP, İyi Parti, SP, Gelecek Parti, Deva Partisi yöneticileri yarım ağız yerdiler!
O kadar!

Oysa…
MHP Genel Başkanının, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının dillendirdikleri “yeni anayasa”, ne acı ki, ülke sınırlarını aşan topraklarda, yıllar önce yazılmış, çizilmişti!
“2023”, yaşama geçirilmiş olacağı tarihti!
Yazanı, çizeni, Çanakkale ve Ulusal Kurtuluş Savaşı yenilgilerinin acısını, kinini, öfkesini yaşata gelen emperyalist Britanya (İngiltere) İmparatorluğu’ydu!

Cumhur İttifakı karşısındaki siyasi kadroların tamamı, bu “özne”yi gerçekten bilmiyorlar mı, biliyorlar da bilmezden mi geliyorlar?!
Bilmemeleri, bilmezden gelmeleri büyük yanlış!

Halka, ulusal gerçekleri yalın bir biçimde anlatacaksın, anlatamıyorsan çekileceksin, arada kalıp “uyuşturuculuk” veya “uyutuculuk” yapmayacaksın arkadaş!

Cumhur İttifakı ve Cumhur İttifakı İktidarı, “Türk-İslam sentezi” mayalı “Sivil yeni Anayasa” ile kapısını açacağı “2’inci Sevr”in anayasasını getirmekle Türkiye’yi parçalamak, Türkleri Orta Asya’ya geri göndermek düşünce ve amacındaki emperyalist Britanya İmparatorluğu’nun bu hain projesinden ayrıntılı haberli mi?!
Olmasını arzularım.

Plan öylesine sinsi, kalleş ki!..
Yıllar ötesinden başlıyor, “alıştıra, alıştıra” süre geliyor!
Kanser gibi!
Ayırtına varmak, zaman alır!
O nedenle, iç siyasaya odaklanmış ve günübirlik siyasalarıyla yaşayan iktidarın ayıkması zor!
İktidar, iç siyasada, nasıl ki “alıştıra, alıştıra” anlayışıyla hareket ediyorsa, aynı anlayışa kendisi “muhatap” edilmiş!

Ok yaydan çıkmıştır!
Cumhur İttifakı ortakları, sırf iktidarlarını ve siyasi geleceklerini koruyabilmek, yaşatabilmek, dışa karşı da kendilerini kanıtlamak –yani “Bizim halkta desteğimiz var” demek- için, gündeme taşıdıkları “yeni anayasa”yı halka kabul ettirmekte, ellerinden geleni yapacaklar!

Ülke ve halk gene zor günler yaşayacak!

Bunların olmasını istemiyorsak –ki, asla istemiyorum-; halka bilmesi gereken ulusal gerçekler yalın dille anlatılmalı, halk bilgilendirilmeli, ittifakı da, iktidarı da emperyalist tuzaktan kurtarmak için geceli gündüzlü çok çalışılmalı, dayatılacak “sivil anayasa”nın açık ara “ret edileceği”nin sandık öncesinden yaygın bilinmesi sağlanmalı!

Ayırtına varalım, emperyalist tehlike çok büyük!
İşi, siyasi partilere, siyasi kadrolara bırakmayalım!
Vatandaş olarak, taşın altına elimizi koyalım!
Bugünden çalışmaya başlayalım!
Ülkemizi, halkımız, bölgemizi “büyük emperyalist tehlike”den koruyalım!..

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.