1975’LERDE “AKADEMİSYEN” DEVLET BAHÇELİ SANKİ ÇAKICI VE ARKADAŞLARININ SİCİL AMİRİ!..

  • 0
150 150 bakikarakol

“Alaattin Çakıcı benim dava arkadaşımdır. Bu bir.
Alaattin Çakıcı şehidimizin oğludur. Bu iki.
Alaattin Çakıcı vatan ve millet sevdalısıdır. Bu üç.
Alaattin Çakıcı üzerine atılı suçların bedelini yaklaşık 20 yıl cezaevinde kalarak ödemiş bir ülküdaşımızdır. Bu da dört.
Kılıçdaroğlu anlar mı bilemem, yine de söylemek durumundayım.
Ülkücüden mafya, mafyadan da ülkücü olmaz, olamaz.
Alaattin Çakıcı’nın bu devlete, bu millete nasıl hizmet ettiğini bilenler bilir, bilmeyenler de kendileri bilir.
Kılıçdaroğlu’nun Alaattin Çakıcı’ya mafya lideri, yer altı dünyasının karanlık yüzü demesi bizim nezdimizde yok hükmündedir.
Çakıcı, bebeklere kurşun sıkmadı, karakolları ateşe vermedi, askerimize, polisimize silah çekmedi, yollara mayın döşemedi, millete ve vatana ihanet etmedi.
Kılıçdaroğlu eğer mafya görmek, mafyayla tanışmak istiyorsa birlikte yol yürüdüğü, birlikte anayasa hazırladığı teröristlere baksın, onların yüz hatlarını dikkatle incelesin.
Alaattin Çakıcı ve onu gibi arkadaşlarımız bir dönem Türk devletine karşı saldırı ve suikast düzenleyen terör örgütleriyle korkusuzca mücadele etmiştir.
Kılıçdaroğlu sokağa çıkmaya korkarken, onlar mesela 31 diplomatımızı şehit eden ASALA terör örgütünün peşine düşmüşlerdir.
Devlet ve millet namına gövdelerini taşın altına koymuşlardı.
Ermeni terör örgütlerinin eylemleri neticesinde 1970’ler ve sonrasında 58’i Türk vatandaşı olmak üzere 77 kişi hayatını kaybetmiş, çok sayıda kişi yaralanmıştı.
Kılıçdaroğlu bu işlerden anlamaz, tehditler karşısında sıcak yatağından başını kaldıramaz.” http://www.mhp.org.tr/htmldocs/mhp/4739/mhp/Milliyetci_Hareket_Partisi_Genel_Baskani_Sayin_Devlet_BAHCELI__nin_TBMM_Grup_Toplantisinda_yapmis_olduklari_konusma_24_Kasim.html

Bu sözleri söyleyen, “Cumhur İttifakı”nın ve Cumhur İttifakı İktidarı”nın ortağı MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli’dir.
Önceki gün (24 Kasım 2020 Salı) partisinin grup toplantısında söyledi.
1975’lerde “akademisyen” Devlet Bahçeli bu sözleriyle sanki Alaattin Çakıcı ve arkadaşlarının sicil amiri!..

Adana ve İstanbul’da özellikle “özel kolejler”de okuması dikkat çeken Devlet Bahçeli, grup konuşmasında bu sözlerle de kalmıyor, “Ne hazin ve hüsran verici bir çelişkidir ki, Kılıçdaroğlu’na göre terörist Demirtaş hakkındaki iddianameleri bir madalya olarak göğsünde taşımalıdır.
İP Başkanı’nın evine de kahvaltıya gidebilecektir.
Peki, asıl mafya, asıl yer altı dünyasının elamanı Demirtaş değil midir?” dedikten sonra şöyle sürdürüyor:
“Kılıçdaroğlu hakkında Başkanlık Divanı üyesi üç değerli arkadaşımızın hazırlayıp Cumhuriyet Savcılığına bildirdiği şikayet dilekçesinin bir fezleke olarak TBMM gelmesi önemli bir gelişmedir.
Acil beklentimiz, Kılıçdaroğlu hakkında düzenlenen fezlekenin genel kurula kısa süre içinde intikal etmesi ve karara bağlanmasıdır.”

Bir siyasi parti Genel Başkanı, bir başka siyasi parti Genel Başkanı için nasıl böyle konuşur, istemde bulunur?!

Böyle bir istemin yerine getirilmesi demek, ülkenin ikinci büyük siyasi parti Genel Başkanının dokunulmazlığının kaldırılması, cezaevine konulması demektir!

Dehşet verici!
Ve dehşet verici ilkel, gerici bir anlayış!

Böylesi çağdışı “istem” sahibi Bahçeli’nin “ipliğini pazara çıkarma”sı gerekenlerin başında gelen, “hakkında fezleke düzenlenmesi” istenen Genel Başkan “adı lazım değil” ne yapıyor?!
Evlere şenlik!
Aynı günkü (24 Kasım 2020 Salı) grup konuşmasında esip gürlüyor, “Eğer benim dokunulmazlığımı kaldırmazsanız namertsiniz, vatan hainisiniz. Sizden mi korkacağım ben? Söyledim, yine söylüyorum. Bir canım var memleketime, bayrağıma, vatanıma feda olsun” https://odatv4.com/dokunulmazligimi-kaldirmazsaniz-namertsiniz-vatan-hainisiniz-24112031.html diyor.

Geçiniz bunları geçiniz!

Genel Başkanı olduğunuz partiye kazandırdığınız(!) MHP ve Ülkü Ocakları kökenli iki üyeniz var.
Onlar, Devlet Bahçeli’nin geçmişini çok iyi bilirler.
Örneğin: 1980 12 Eylül faşist askeri darbe sürecinde, gözlem altına alınmayan, sorgudan geçmeyen, işkence görmeyen, cezaevlerine konmayan, hapis cezaları almayan MHP’li ve Ülkücü kalmazken, Devlet Bahçeli’ye dokunulmamasındaki ve de Bahçeli’nin, Alaattin Çakıcı ile arkadaşlarını “sicil amirleri” gibi koruyup kollamasındaki sırrı/gizi size çok güzel rapor ederler.
Dahası…
Partiden hangi Milletvekiline “Devlet Bahçeli çalışması” görevi verilse, her şey çorap söküğü gibi sökülecek, karanlıkta kalanlar aydınlanacak.
Neden böyle bir çalışma düşünülmüyor, başlatılmıyor, yürütülmüyor da, kuru gürültü yapılıyor, iç boş söylemler yeğleniyor?!

Şundan:
https://twitter.com/BakiKarakol/status/1331505570549993472/photo/1 linkindeki raporu yazanların ve uygulayanların, uygulatanların işbirlikçilerinden, hizmetlilerinden biri!..

Ne acı!..

“Adı lazım değil”in, “Ak Parti içinde iyi niyetle çözüm üretmek isteyenler var ama küçük ortak büyük ortağı esir almış. Ak Parti gibi Türkiye’yi tek başına 18 yıl yöneten bir partinin küçük ortak tarafından esir alınması Türkiye’nin yönetilmediğini gösteriyor” https://www.sozcu.com.tr/2020/gundem/kilicdaroglu-kucuk-ortak-buyuk-ortagi-esir-almis-6140479/ tümceleriyle de yardımcı olduğu AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının ayırtına vardığı şeyi yarın yazacağım…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.