9 Haziran 2020 Salı’nın, 10 Haziran 2020 Çarşamba’ya dakikalar kala, “Bekçiler Yasası”nın maddeleri Kamutay (TBMM) Genel Kurulu’nda oylandığı sırada, CHP Milletvekillerinin “yavaş” davrandıkları, bu eylemi de Manisa CHP Milletvekili CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in yönlendirdiği savıyla MHP Milletvekilleri tepki gösterdi, itiş kakış yaşandı, MHP’li bir Milletvekili, Özel’e yumruk attı… https://www.gercekgundem.com/siyaset/187856/chpli-ozgur-ozel-canli-yayinda-yumruklu-saldiri-anini-anlatti
Cumhur İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın iki büyük ortağı AKP ve MHP, ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin sıkıntılarını ciddi biçimde yaşamaya, bu nedenle de önüne gelene saldırma, her olaydan, gelişmeden kavga, polemik çıkarma alışkanlıklarını sıklaştırmaya başladı…
Üzgünüm ama, bu “kavgalı, itiş kakışlı süreç” can sıkacak içerikte!..
Aynı günün gündüzünde, siyasi partilerin grup toplantısı yaptığı “Salı günü” olmasına karşın tek bir siyasi parti Kamutay’da grup toplantısı yapmış ve o partinin Genel Başkanı grupta konuşmuş…
Grup toplantısını yapan siyasi parti, benim CHP’mdi; konuşan da, partim CHP’min başındaki “adı lazım değil”di…
Canlı yayını izlemedim; CHP sitesinden okudum…
Gördüm ki, “adı lazım değil”in “Eğer bu memlekette bir casus aranıyorsa, bu memlekette devletin sırlarını terör örgütüne peşkeş çeken birisi aranıyorsa, o da kozmik odayı açanlardır” http://www.chp.org.tr/haberler/chp-genel-baskani-kemal-kilicdaroglu-tbmm-chp-grup-toplantisinda-konustu-9-haziran-2020 sözü flaştı!..
Ama benim ilgimi “Millet İttifakı olarak iktidara geldiğimizde…” sözü çekti…
İlk defa söylediğini sandım…
Yanılmışım…
“Millet İttifakı İktidarı” sözünü 29 Şubat 2020 Cumartesi https://www.birgun.net/haber/kilicdaroglu-millet-ittifaki-nin-iktidarinda-sehitler-tepesi-bos-kalacak-289921 günü söylemiş…
Belki daha önce de söylemiştir…
Ülkenin ikinci büyük siyasi partisinin Genel Başkanını düşünün… Partisinin iktidarından söz edemiyor!..
Demokratik, Laik Parlamenter Sistem’e içten inanmış biri olarak, yadırgadım, incindim!..
Bir siyasi parti Genel Başkanı, partisinin iktidarından nasıl söz etmez/edemez, içinde yer aldığı “ittifak”ın iktidarından söz eder?!.
Bu, o parti, hatta o “ittifak” için eksi durum, puandır!..
Usunca (aklınca) “siyasi kurnazlık” düşünmüş ve yapmak istemiş!..
Şöyle ki:
İttifakı, “bir ve diri”, tabanlardaki seçmeni de “umutlu” tutmayı amaçlamıştır…
Çünkü:
İttifakın ve tabanın “iktidar olmak” özlemi tavan yapmış; umutsuzluk gelişiminde “kırılma”, “parçalanma”, “kopma” kaçınılmaz söz konusu!..
Önlemenin seçeneklerinden biri, böyle bir umudu sunmak, aşılamak…
İyi de…
Partim CHP tabanı, “CHP iktidarı”nın ağza alınmayıp “ittifak iktidarı”nın dillendirilmesinden rahatsız olmayacak mı?!.
Olacak…
Ama…
Bu söylem, rahatsız olacak CHP tabanına “Hayır, rahatsız olmayacaksın” demektir!..
Bunun bir diğer adı da “dayatma”, “baskı”tır!..
Öyleyse…
Bir siyasi parti Genel Başkanı, o partinin tabanına neden “baskı” yapar?!.
Yaparsa, tepki ne olur?..
Yanıtı, “adı lazım değil” grup konuşmasında kendisi veriyor:
“Hiçbir baskı karşısında, hiçbir Cumhuriyet Halk Partili boyun eğmez! Nokta!”
Aynı düşüncedeyim…
CHP tabanı, delegesi aracılığıyla, “parti iktidarı”nı değil, “ittifak iktidarı”nı öne çıkaran, vurgulayan Genel Başkan “adı lazım değil”i ve ekibini, 2020 Ağustos ayı içinde gerçekleşecek 37’inci Olağan Kurultay’da, geldikleri gibi gönderecek!..
Ülkenin ve halkın, ucube “Partili Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi”nden ve “Cumhur İttifakı İktidarı”ndan kurtuluşunun yolu, “adı lazım değil”in, ekibiyle birlikte partim CHP’mden gönderilmesinden geçer!..
N o k t a ! . .
Yorum Yaz