Kimse yadsımaya kalkmasın, yadsımaya kalkarak kendini ve başkanlarını yanıltmaya, kandırmaya yeltenmesin…
Kemal Atatürk, dünya lideridir.
O’nu “dünya lideri” yapan, düşünceleri, söylemleri, eylemleri, ilkeleri, bıraktıkları vb’dir.
O’nun kurtardığı “Türkiye”nin, kurduğu “Çağdaş, demokratik, laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti”nin, onurlu, gururlu, inançlı, bağımsızlığı ve özgürlüğü kendine ilke edinen vatandaşı olarak, düşünce özgürlüğünü kısıtlayan araçların her türlüsüne karşıyım, karşı olacağım.
Düşünce özgürlüğü, yaşamın oksijendir.
Düşünce özgürlüğünü kısmak, işgal kuvvetleri komutanlarına esir düşmekten ayırtsızdır (farksızdır).
Yürürlükteki 1982 Anayasası’nı 28’inci Maddesinde “Basın hürdür, sansür edilemez. Basımevi kurmak izin alma ve malî teminat yatırma şartına bağlanamaz.” denilmesine karşın, Türk basınında “sansür” ve “baskı”, dünya lideri Kemal Atatürk sonrası dönemlerde hep var oldu, Türk basının üzerinde demoklesin kılıcı gibi durdu.
Yetmedi…
Radyo ve televizyonlarımızın tepesine, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) diye bir “giyotin” oturttular.
Öyle ilkel, gerici, karanlık kararlar aldı ve uyguladı ki, “giyotin” sözcüğü ile anılmayı hak etti.
Mayıs 1994 yılında kuruluşu gerçekleşen RTÜK, 20 veya 25 yıl önceydi; yanlış anımsamıyorsam, Star veya Kanal D TV idi; “karartma” cezası vermişti.
Uğur Dündar’ın sözlerinin saat tam 24.00’da bitimiyle ekran karartıldı.
Ekranın karartılması içimi öyle bir sızlattı ki!..
Dakikalarca ağladım!
Utancımdan!..
Gururum kırılmıştı!
Giderek, siyasi iktidarın etkisi altına giren gerici, Ortaçağ karanlıkçısı RTÜK, Tele 1 TV ve Halk TV kanalları için uyduruk gerekçelerle 5’er gün geçici kapatma/karartma cezası verdi.
Dahası vardı:
“Islah olmazlarsa (!)”, lisanları iptal edilecek!
Bir karar aldım:
Eğer RTÜK’ün bu uçuk, ucube kararı uygulanırsa, www.bakikarakol.com sitemde ve @BakiKarakol twitter hesabımda 5 gün boyunca yazmayacak, paylaşımlarda bulunmayacağım…
Yargının “yürütmeyi durdurma” kararlarına karşın, TRÜK, bir yolunu buldu, Tele 1 TV’ye, ilkel, gerici “karartma” kararını 2 Eylül 2020 Çarşamba gecesi ana haberin ikinci diliminde (saat 19.00 sıralarında) “tebliğ” etti.
Ve…
Aynı gecenin saat 23.59’unda Tele 1 TV karartıldı!
Karartmaya bakamadım.
Bilgisayarımın başına geçtim “ANAYASA’NIN 28’İNCİ MADDESİ YA KALDIRILSIN YA DA ‘BASIN HÜR DEĞİLDİR, SANSÜR EDİLİR…’ DİYE DEĞİŞTİRİLSİN!..” https://bakikarakol.com/anayasanin-28inci-maddesi-ya-kaldirilsin-ya-da-basin-hur-degildir-sansur-edilir-diye-degistirilsin/ başlıklı yazımı yazdım, 3 Eylül 2020 Perşembe saat 00.03’te yayına koydum.
Ta ki bugün (8 Eylül 2020 Salı) saat 00.10’a kadar, ne özel sitemde, ne de twitter hesabımda tek sözcük bir şey yazmadım.
Karartıyı görmemek için 2 Eylül 2020 Çarşamba saat 23.55’den, dün (7 Eylül 2020 Pazartesi) saat 23.59’a kadar karşısına oturmadığım Tele 1 TV’nin ekranındaki karartmanın kalkışını izlemek için özel özen gösterdim.
Kapanışta kalınan yerden açılış yapıldı.
Gene kendimi tutamadım ağladım.
Bu defa sevinçten…
Hemen bilgisayarımın karşına oturdum “VE
2 EYLÜL 2020 ÇARŞAMBA SAAT 23.59’DA, KARANLIKÇI, İLKEL VE ORTAÇAĞ ANLAYIŞLI RADYO VE TELEVİZYON ÜST KURULU (RTÜK) KARARIYLA KARARTILAN TELE 1 TV KANALI, 8 EYLÜL 2020 SALI SAAT 00.01’DE YAYINA GİRDİ…
OH!..” https://twitter.com/BakiKarakol/status/1303078227049623552 sözcüklerden oluşan tümcemi yazdım, saat 00.10’da paylaştım.
Mutluydum.
Ama…
Umutsuz ve huzursuzdum.
Sırada Halk TV vardı.
Halk TV de 5 gün karartılırsa, gene 5 gün www.bakikarakol.com özel sitemde ve @BakiKarakol twitter adresimde yazmayacak, paylaşımlarda bulunmayacağım.
Karartmaların ardından lisans iptali gelirse, TRÜK’ü, RTÜK’ün güç aldıklarını, böylesi ilkel, gerici, Ortaçağ karanlığı anlayışıyla verilen karar ve uygulamalarından ötürü, dün ve şimdiki gibi ayıplayacağım, kınayacağım, protesto edeceğim.
Muhalefetin muhalefetsizliğini, basının duyarsızlığını da…
Yorum Yaz