GELEN TELEFONLA YÜZÜ SAPSARI KESİLEN BAHÇELİ’NİN GİZLERİ!..

  • 0
150 150 bakikarakol

1966’da ilk Ülkü Ocağı’nı kuran, MHP’den Milletvekili seçilemeyen, 1987 yılındaki genel seçimlerde Anavatan Partisi’nden İstanbul Milletvekili seçileni, 1989-1991 yılları arasında Turgut Özal Başbakanlığındaki Hükümette Kültür Bakanı olan, 1992-1994 yıllarında Süleyman Demirelin Başbakanlığı döneminde Büyükelçi unvanıyla Başbakanlık Başdanışmanlığı yapan Namık Kemal Zeybek’in, Independent Türkçe’den Can Bursalı’nın sorularını yanıtladığı söyleşi https://www.indyturk.com/node/409771/r%C3%B6portaj/nam%C4%B1k-kemal-zeybek-2002de-bah%C3%A7eliye-bir-telefon-geldi-konu%C5%9Ftuktan-sonra-y%C3%BCz%C3%BC10 Eylül 2021 Cuma günü yayınladı ve gündem oldu.

Çünkü Zeybek, Cumhur İttifakı’nın ve Cumhur İttifakı İktidarı’nın “özgül ağırlıklı” küçük ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin tarihi bir bilgisini aktarıyordu.

Çok doğru “Devlet Bahçeli’nin siyasi dirliğinde açıklanamamış, açıklanmamış kendisinin dahi açıklamadığı, kimsenin bilmediği ani kararları var” saptamasından sonra “Onlardan birisi, AKP’yi iktidara getiren 3 Kasım 2002’deki seçimin çağrısı mesela” diyor, sürdürüyor:

“Ortada seçim gündemi yoktu. 57. Hükümet iş başında, Ecevit Başbakan’dı. Kendisi ve Mesut Bey, Başbakan Yardımcısı’dı. Ekonomik kriz çıkmış, ekonomik kriz sonucunda IMF ve Kemal Derviş gelmiş. Türkiye krizden çıkmak üzereyken, ‘Seçim var’ dedi. Biraz bekleseydi 1,5 yıl sonra rahatlama döneminde seçim olurdu. Zavallı Ecevit yalvardı. ‘İntihar ediyoruz’ dedi.”

Can Bursalı’nın “Neden seçim çağrısı yaptığını Devlet Bahçeli’ye sordunuz mu?” sorusuna yanıtı “Kocayayla’daki yörük şöleninde kendisine sordum. Bahçeli, orada çadırda birisi ile telefonda konuştu. Yüzü sapsarıydı çıkarken. 5 dakika sonra kürsüye çıkıp ‘3 Kasım’da erken seçim var’ diye ilan etti. Birdenbire oldu, hiçbir yardımcısının haberi yok” oldu.

“Bir anda mı oldu?” sorusuna yanıtı ise “Evet bir anda, bir telefonda. Nedir, bilmiyoruz. Ama kendisi bana şöyle açıkladı. Dedi ki: ‘Hürriyet gazetesinde bir yazar, Yalçın Doğan, ‘MHP’siz ve Ecevit’siz iktidar’ diye yazı yazdı. O oyunu bozmak için yaptım.’ Enteresandır, şu anda Devlet Bahçeli, Recep Tayyip Erdoğan’a yapılan eleştirilere ondan önce cevap veriyor. Kesin olarak kraldan çok kralcı” biçiminde.

 

Zeybek’in son iki tümcesi de yerinde.

 

Bahçeli’ye gelen telefon ve sonrası, dikkatinizi çekmiştir!

O telefonu eden kimdi?!

57’inci Hükümetin üç ortaktan ve iki Başbakan Yardımcısından biri, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye telefon edecek, Bahçeli de -yüzü sapsarı kesilmesine karşın- kürsüye çıkacak, daha 1,5 yıl varken, 3 Kasım’da erken seçim” diyecek, sözünün arkasında duracak, ülkeyi 3 Kasım 2002’de erken genel seçime götürecek!

Olacak şey mi?!

Anımsanacaktır, o seçimde DSP, ANAP, DYP ve SP ile birlikte MHP de kendi yüzde 10’luk ülke barajına takıldı, Kamutay (Meclis) dışında kaldı.

AKP tek başına iktidar oldu.  

 

Bahçeli’nin, Zeybek’e “Hürriyet gazetesinde bir yazar, Yalçın Doğan, ‘MHP’siz ve Ecevit’siz iktidar’ diye yazı yazdı. O oyunu bozmak için yaptım” biçiminde söyledikleri hiç gerçekçi ve inandırıcı değil.

Ama…

Bilsin ve bilinsin ki…

Bahçeli istediği kadar saklasın, yüzünü sapsarı kesen telefondaki o sesin sahibi er geç gün ışığına çıkacak.

 

Yalnız bu mu?!

 

Gelen telefonla ülkeyi 3 Kasım 2002’de erken genel seçime götürerek, yüzde 34.4 oyla birinci çıkan, bu oy oranıyla da 363 milletvekili kazanan AKP’ye ve AKP’nin Genel Başkanına söylemedik söz bırakmadı!

AKP’den ve AKP Genel Başkanından da aynı içerikte, ton ve seviyede yanıtlar almasına, bu durumun uzun yıllar sürmesine karşın, bir sabah kalktık ki, Devlet Bahçeli 180 derece dönüş yapmış, partisi MHP ile birlikte AKP’nin ve AKP Genel Başkanının yanında yer almış!

Nasıl, neden olmuştu?!

B i l i n m i y o r !

Ama…

B i l i n e c e k !

 

Bahçeli’den bir “giz” daha:

https://www.odatv4.com/guncel/ve-bahceli-gorundu-14101947-170485 linkini tıkladığınız haberin altında, Bahçeli’nin bıyıklı, sakallı fotoğrafını göreceksiniz.

O bıyık ve sakal 2 gün içinde kesildi.

Gene bir telefonla mı, yoksa bir “telkin” mi geldi, kesildi?!

B i l i n m i y o r !

Ama…

B i l i n e c e k!

 

Dün, 12 Eylül 1980’deki, emperyalist ABD, kontrollerindeki faşist generallere yaptırdığı darbenin 41’inci yıldönümüydü.

41 yıl önce Türkiye’nin aydınlarının, yurtsever solcu gençlerinin yaşadıkları işkencelerin, hapse atılmalarının, uzun yıllara cezalar almalarının, ağır bedeller ödemelerinin aynısını Ülkücüler, MHP’liler de yaşarken, Bahçeli korundu, kollandı, sorguya dahi alınmadı?!

Bahçeli’yi böylesine sahiplenen kim veya kimlerdi?!

Bu da…

B i l i n e c e k !

 

Bahçeli, Namık Kemal Zeybek’e yanıt vereceğine, İmamoğlu’nu, Fatih’e benzetti diye İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e “Siyasi çıkar uğruna fethimizi ve Fatih’imizi sıradanlaştırma çabasında olanlar ecdadımızın hatıralarını sulandıran meczuplardır” https://www.sozcu.com.tr/2021/gundem/bahceliden-aksenere-cok-sert-tepki-6643728/?utm_source=anasayfa&utm_medium=free&utm_campaign=sol_surmanset tümcesiyle yergide bulunmayı yeğlemiş!..

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.