Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri’ne en geç 3,5 yıl, en erken 1 ve 1,5 yıl var; ama CHP’de “Cumhurbaşkanı adayı” kimin olacağı konuşuluyor.
AKP’nin, MHP’nin, parlamento içi, parlamento dışı siyasi partilerin adayları konuşulmuyor.
“Neden?” diye sormayacağım ve ayrıntılarına girmeyeceğim, çünkü o başka bir yazı konusu; bu yazımda, CHP’den kimlerin adının geçtiği, ardından kimin aday olması gerektiği üzerinde duracağım.
Üç kişinin adı geçiyor:
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, İstanbul Büyükşehir (İBB) Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş.
Pat diye sorayım:
Bunlar öz, gerçek CHP’li mi?
Eğip bükmeden yanıtlayayım:
Değil.
Mansur Yavaş’tan başlayayım:
Mansur Yavaş, Alparslan Türkeş Milliyetçisidir; MHP’den, CHP’ye “seçim kazanımı” için üye olmuştur.
Ekrem İmamoğlu, Atatürk Milliyetçisi’dir, merkez sağcıdır; o da, “seçim kazanımı” uğruna CHP üyesi, CHP ilçe Başkanı olmuştur.
Özgür Özel, CHP Milletvekili, CHP Grup Başkanı olmuştur.
Üçünün de izlediği siyasaya (politikaya) baktığımızda, üçü de, CHP ilkeleri ve siyasaları doğrultusunda siyasa yapmıyor; söylemlerinde biraz bir şeyler var ama eylemlerinde CHP’nin izi yok.
Çünkü üçü de “kendi siyasaları”nın derdinde, teleşında, uğraşında.
Üçü içinde, “Cumhurbaşkanlığı adaylığı”na –açık arayla kazanacağından ötürü- sıcak baktığım Ekrem İmamoğlu’dur!
Şundan:
Ekrem İmamoğlu’nun, vatandaşla iletişimi, siyasi söylemi ve siyasi söylemlemnii kitlelere geçirme, kafalarda kalıcı kısa ama vurucu, etkileyici tümceleri, Özgür Özel’den, hele de Mansur Yavaş’tan çok çok iyi, çok çok ilerde, çok çok gelişkin.
İmamoğlu’nun, halkta kabulü yüzde 65’lerin üstündedir.
Bunu, Özgür Özel, Mansur Yavaş da, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da, başka aday olacaklar da biliyor.
İmamoğlu’nun tepesinde “Demoklesi’nin kılıcı” gibi sallanan, “siyaset yasağı” ile 2 yıl 7 ay 15 günlük hapis cezası var; yargısal süreç sonunda onanması durumunda derhal uygulanacaktır.
Sonucun böyle olmasını, siyasi rakiplerinin hepsi istiyor ve böyle olmasından hoşnutluk duyacaklar.
Özgür Özel ve ekibi, Ekrem İmamoğlu’nun hapis ve siyaset yasağı cezalarının onanmaması için toplantı yapmış, toplantı içinde çalışmalar başlatmış.
Güldüm.
Çünkü “önleyici” hiçbir şey yok; “Hele olsun, bakar, gereğini yaparız” der gibiler.
Beklerdim ki, yargı sürecinin bitimini beklemeden, şimdiden harekete geçilmesinin yol haritalarını açıklasınlar.
Örneğin:
Mansur Yavaş’ın, CHP’den ayrılmasına, başka partinin ya da partilerin ortak adayı olmasına kulak asmadan, “Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’dur” desinler, çalışmalara bütün il ve ilçelerde başlasınlar.
Bu arada…
Mansur Yavaş, cürmü kadar yer yakar.
Kopması, aday olması, İmamoğlu’nun yararınadır.
Kimi anketlere göre “ikinci parti” sözcükleri ile tanımlanan “kararsızlar” etkin çoğunlukla İmamoğlu’nun yanında yer alacaklar, oylarını İmamoğlu’na verecekler.
İmamoğlu’na, dış yatırımcılar da yakın, sıcak.
Eğer…
İmamoğlu’nun iki cezası onanırsa, herkes bilsin ki, en fazla 3 yıllık sürecin bitiminde Türkiye’nin ve Türk halkının lideri Ekrem İmamoğlu’dur.
Özgür Özel ve yönetimi, Ekrem İmamoğlu’nu “ahmak davası”ndan ceza almaktan kurtarmaz, İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını birkaç gün içinde açıklamazsa; Türk halkının sevgisini kazanan Ekrem İmamoğlu, Türk halkının Cumhurbaşkanı adayı olsun; bunu açıklasın.
Ve…
“Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı adayımdır” başlığı altında, Noter kayıtlı imza kampanyası başlatılsın.
İlk günde görülecektir ki, 100 bin imza atılmış.
Bu Noter kayıtlı imza kampanyası, iki-üç aylık süreçte 15 milyonu bulur.
Aşar da.
Abartı gelmesin.
Ekrem İmamoğlu’nun, halkta böyle bir karşılığı var.
Özgür Özel’in Cumhurbaşkanlığı adaylığından söz etmedim çünkü Cumhurbaşkanı adayı olmayacağını net biçimde açıkladı, noktayı koydu.
Özgür Özel ve yönetimi usunu (aklını) başına toplasın, yanlışa sapmasın, doğru yapsın, şu yazdıklarımı yabana atmasın, değerlendirsin.
Ekrem İmamoğlu, halkın “Cumhurbaşkanı adayı” olursa, partim CHP’min yönetimi de Mansur Yavaş’ı veya bir başkasını aday gösterirse, ben “oy”umu, halkımın adayı Ekrem İmamoğlu’na vereceğim.
Vermekle kalmayacağım, yakınlarımı ve çevremdekileri de etkileyeceğim; 70 yaşıma karşın il il, ilçe ilçe, kasaba kasaba, köy köy, mahalle mahalle, cadde cadde, sokak sokak çalışacağım.
Yeter ki şu ucube “Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nden kurtulalım, “Demokratik, Laik Parlamenter Sistem”e dönelim.
Yeter ki, bu kurtulmayı ve bu dönmeyi gerçekleştirecek adaya oy verelim.
Verelim ki…
Derin bir “oh” çekelim, güzel günlere, aydınlık yarınlara, birlik beraberliğe, sevgiye, kardeşliğe, üretkenliğe, kalkınmaya vb yelken açalım, uluslararası eski saygınlığımıza, itibar ve güvenimize kavuşalım…
Yorum Yaz