MADEM HER ŞEY DÖRTDÖRTLÜK, HİÇ PROBLEM GÖRÜLMÜYOR, “50+1’İN MAHSURLU OLDUĞUNU ANLADIK” NE DEMEK?!.

  • 0
150 150 bakikarakol

İş insanı Osman Kavala ile HDP’nin eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluklarına tepki gösterdi diye, dünya çapında güldürü ustası Cem Yılmaz’ı, 8 Kasım 2021 Pazartesi günkü Türkgün Gazetesi’ndeki “Cem Yılmaz PKK’yı kınayan bir cümle kurabilir misin?” https://t24.com.tr/haber/bahceli-nin-danismani-cem-yilmaz-i-hedef-aldi-bu-ihanete-destek-kampanyasindaki-rolun-asla-unutulmayacak-ve-seni-kurtaran-olmayacak,991720 başlıklı yazısında

O şehit çocuklarının babalarının katili olan terörist Demirtaş’a, o şehit çocuklarının ana ve babasının katili terör örgütü PKK’ya her atmosferde destek olan Osman Kavala’ya sahip çıkıyorsan, sana söylenecek tek söz ‘O paran, o katkın yerin dibine batsın’ olur… Ya şehit çocuklarına bunu yapmayacaksın ya da baba ve analarının katillerine sahip çıkmayacaksın. İkisini beraber yapıyorsan sana insan denmez Cem Yılmaz. Ya ileri derecede ahmaksın ya da hainliğini şehit çocuklarını istismar ederek kapatmaya çalışıyorsun? Cem Yılmaz senden bir isteğimiz var. Terör örgütü PKK’ya ağız dolusu hakaret edebilir misin? Terör örgütü PKK ve uzantılarını kınayabilir misin? Terörist Demirtaş’ın ve Osman Kavala’nın terör örgütü PKK’yı destekleyen açıklamalarına ait videoları evinde oturup izleyip, gizemi çözüp-çözmediğine dair tekrar bir açıklama yapar mısın?

Aksi halde ‘Kasımpaşa’dan Apaçi Selim’in selamı var’ desen bile senin bu ihanete destek kampanyasındaki rolün asla unutulmayacak ve seni kurtaran olmayacak Cem Yılmaz… Solcu ol olmasına da vatanı satan, terörist destekçisi Solcu olma…

Sen ve senin gibi sanatçılar, PKK’lı terörist Demirtaş’ı, PKK destekçisi Osman Kavala’yı savunuyorsa bu milletin size kazandırdığı paralar haram olsun… O yetim-öksüz şehit çocuklarının ahı sizi ömür boyu rahat bırakmasın… diye yazarak, tehdit eden Yıldıray Çiçek’in, danışmanlığını yaptığı MHP Genel Başkanı ve Cumhur İttifakı’nın, Cumhur İttifakı İktidarı’nın küçük ama özgül ağırlıklı ortağı Devlet Bahçeli, geçen haftaki (9 Kasım 2021 Salı) grup konuşmasında, şu sözleri de etti:

Demokrasilerde muhalefet iktidardan daha mühim bir mevkiidir.

İktidar her rejimde, her sistemde bulunmak durumundadır, muhalefet ise yalnızca demokrasilerde mevcuttur.

Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur İttifakı’nın bir ortağı olsa da işlevi ve üstlendiği demokratik sorumluluğu muhalefettir, bunun yanı sıra TBMM’de denge ve denetleme göreviyle mesuldür.

Muhalefet etmek, her yapılana kulp takmak, her adımı kundaklamak demek değildir. http://www.mhp.org.tr/htmldocs/mhp/4905/mhp/Milliyetci_Hareket_Partisi_Genel_Baskani_Sayin_Devlet_BAHCELI__nin_TBMM_Grup_Toplantisinda_yapmis_olduklari_konusma_9_Kasim.html

Hem Cumhur İttifakı’nın, hem Cumhur İttifakı İktidarı’nın ortağı olacaksınız, sonra çıkacaksınız partinizin grup konuşmasında Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur İttifakı’nın bir ortağı olsa da işlevi ve üstlendiği demokratik sorumluluğu muhalefettir” diyecek, ekleyeceksiniz:

Bunun yanı sıra TBMM’de denge ve denetleme göreviyle mesuldür.

Hiç de değil!

‘Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur İttifakı’nın bir ortağı olsa da…’ diye bir şey söz konusu olamaz!

MHP, bal gibi Cumhur İttifakı’nın da, Cumhur İttifakı İktidarı’nın ortağıdır!

Bu gerçekten, bu gerçeklerinden Bahçeli kaçamaz!

Kaldı ki…

Bahçeli, Partisi MHP’yi kastederek, ‘… işlevi ve üstlendiği demokratik sorumluluğu muhalefettir’ diyor ve şu tümceyi ekliyor:

Bunun yanı sıra TBMM’de denge ve denetleme göreviyle mesuldür.

Bahçeli’nin yönetimindeki MHP’nin ne işlevi, ne de demokratik sorumluluk üstlenme derdi var!

Kamutay’da (TBMM’de), ortağı iktidardan yana denge olması, denetlemeyi yoğunca muhalefet üzerinde yapması kanıtın hasıdır!

Bahçeli’nin bu sözleri, ‘Cumhur İttifakı’nda derin çatlak’ olarak tanımlandı.

Ama Bahçeli ve kurmayları karşı çıktılar.

Tanımlamaya katılmamla beraber, şu da usumdan (aklımdan) geçmedi değil:

Bahçeli, ortağı olduğu Cumhur İttifakı’na ve Cumhur İttifakı İktidarı’na karşı, ortağıyla birlikte gönüllerinden geçen muhalefeti seslendirdi!

Yani…

Muhalefet var, muhalefet yapılıyor gibisinden bir muhalefet!

 

Bahçeli’nin, alıntıladığım sözlerinden bir gün sonra (10 Kasım 2021 Çarşamba) Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanına gitti.

İki saati aşkın görüşmenin bitiminde basına ayaküstü kısa açıklamalarda bulundu.

11 Kasım 2021 Perşembe günü de www.gazeteduvar.com.tr internet gazetesinden Nergis Demirkaya’nın sorularını yanıtladı. https://www.gazeteduvar.com.tr/erdogandan-karamollaogluna-sistem-iyi-bir-tek-501-mahsurlu-haber-1541538

Usta ve saygın gazeteci Demirkaya’nın AK Parti’nin anayasa çalışmasında sistemde revizyon beklentisi var. AK Parti’de de Bakanların Meclis’ten seçilmesi, bazı atamalarda Meclis onayı gibi öneriler konuşuluyor. Cumhurbaşkanı bunların hepsine kapıyı kapatıyor mu? Sistemde bir revizyon düşünmüyor mu? sorusuna, Karamollaoğlu’nun yanıtı Kapatıyor. Kendisi diyor ki, “İstikrar için bu şart”. Sistemde revizyon düşünmüyor. Hiç. Sadece “50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık oluyor.

Karamollaoğlu, Cumhurbaşkanlığı seçimi için şart olan 50+1 sisteminin değişimi için bir öneri getirdi mi? sorusuna, Hayır. Öyle bir şey yok. O ittifak olmadan olmaz. Ama bunu görmüş olduk yanıtını veriyor. 

Karamollaoğlu, gazeteci Demirkaya’nın Ekonomide, dış politikada birçok sıkıntıdan bahsediliyor. Bunlar gündeme geldi mi? sorusuna ise Aksaklıkları da ifade ettim. Sayın Cumhurbaşkanı, ekonomik yönden de dış politikadaki gelişmeler yönünden de her şeyin dört dörtlük olduğu kanaatinde. Hiç problem görmüyor kendisi. Ben dedim ki, “Size gelen bilgilerde en azından yanlışlıklar, farklılıklar olabilir.” O aynı kanaatte değil biçiminde yanıtlıyor.

AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanının sözlerinde dikkatimi bir ayrıntı çekiyor.

Ve kendi kendime soruyorum:

Madem, 50+1 sistemi diye de tanımlanan ucube Partili Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde her şey dörtdörtlük, hiç problem görülmüyor, 50+1’in mahsurlu olduğunu anladık. 50+1’i o zaman bu kadar sıkı bir şeye bağlamamamız gerekirmiş. Onun farkına vardık ne demek?!

 

Gizlense de, Cumhur İttifakı, Cumhur İttifakı İktidarı çatır çatır çatırdıyor!..

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.