“ÜLKÜDAŞ” VE “DAVA ARKADAŞI” DEVLET BAHÇELİ İLE ALAATTİN ÇAKICI HERKESTEN ÖNCE DUYARLI OLMAK ZORUNDALAR!..

  • 0
150 150 bakikarakol

“Mafya lideri” denilmesine, yazılmasına karşıyım.
Diyenler, yazanlar “Mafya” sözcüğü ile “Lider” sözcüğünün anlamını bilmiyorlar.
Anlamlarını bilmediği sözcükleri yan yana getirip yazanlar, söyleyenler zır cahillerdir.

Anlamlarını verdiğimde, beni haklı bulacaksınız.
Mafya:
“Yasadışı işler çeviren, bu işleri yaparken cinayet bile işlemekten çekinmeyen bir tür gizli örgüt”tür.
Lider:
Önder.
Önder:
“Büyük bir işte, bir topluluk davasında önayak olan, kendisine uyanları yöneten kimse (lider, şef).

Bu tanımlara göre, “lider” sözcüğünün, “mafya” sözcüğü ile yan yana getirilmesi doğru ve etik değil.

Bu yüzden, “Mafya lideri” demiyorum, ”Mafya Baronu” diyorum.

Baron “Eskiden, kimi Avrupa ülkelerinde soylulara verilen, aşaması kont ile şövalye arasında bulunan bir soyluluk sanı” biçiminde tanımlanır ama günümüzde anlam değişimine uğramıştır.
O değişim de, “Yanlış ve yasadışı işlerin paralı, güçlüsü” demek.

Ülkemizde de var olan “Mafya Baronları”, AKP iktidarları ve “Cumhur İttifakı İktidarı”na kadar, kendi aralarında savaşırlardı; siyasayla (politikayla) ilgilenmezlerdi, siyasacıları (politikacıları) “tehdit” etmezlerdi.

MHP ve AKP Genel Başkanlarından sonra, partim CHP’min başındaki Soroscu “adı lazım değil”i, ağır sözcüklerle yermekle yetinmeyip “tehdit” eden “ Mafya Baronu” Alaattin Çakıcı hız kesmiyor!

Önceki gün ve dün, “adı lazım değil”e tehditler savurup duruyor.

Bildiğiniz için, ayrıntıya girmiyorum.

Uzun yıllar cezaevinde kalan, ancak “Cumhur İttifakı”nın etkili ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin özel yoğun uğraşları sonucu, “Cumhur İttifakı İktidarı”nın “af”fıyla bu yılın (2020’nin) Nisan ayı ortalarında cezaevinden çıkan Çakıcı’nın, Kamutay’ın (TBMM’nin) 2’inci büyük partisinin Genel Başkanına yönelik “tehdit”ine, “Cumhur İttifakı”nın ve Cumhur İttifakı İktidarı”nın ortakları AKP’den, MHP’den, tepki gelmemesine dikkatinizi çekmek isterim!

“Tepki” beklerken, Bahçeli’den “destek” geldi!

Kuruluşu 18 Mart 1966’da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi ve Ziraat Fakültesi’nde gerçekleşen “Ülkü Ocakları”nın kurucularından Devlet Bahçeli’nin resmi twitter hesabından gerçekleştirdiği paylaşımını, www.yenicaggazetesi.com.tr aynı gün (18 Kasım 2020 Çarşamba) saat 21.22’de “MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli: Alaattin Çakıcı benim dava arkadaşımdır”
https://www.yenicaggazetesi.com.tr/mhp-genel-baskani-bahceli-alaattin-cakici-benim-dava-arkadasimdir-316478h.htm başlığıyla manşetten verdi.

“Ülküdaşım Alaattin Çakıcı’ya mafya bozuntusu demek, ‘yeraltı dünyasının karanlık yüzü’ suçlaması getirmek müfterilik, seviyesizlik, rezilliktir” tümcesini eden Bahçeli ile Çakıcı’nın “Ülküdaş”, “dava arkadaşı” olmasına bir şey diyemeyiz.

Ancak…
Usuma, 1980 öncesi, o, kardeşkanının oluk oluk aktığı/akıtıldığı zor günler geldi!

Faşist 12 Eylül askeri darbenin olması için, Ülkücü Gençlik ile Sol Gençlik birbirine kırdırıldı!
Günde ortalama 25 insanımız yaşamını yitiriyordu, 300-500 insanımız ağır, hafif yaralandı!

Merakımdan soracağım:
O karanlık süreçte Devlet Bahçeli, Alaattin Çakıcı neredeydiler?!
Komünizmi getirecekleri savlanan sol gençliğe karşı kanlı savaşın neresindeydiler?!
İki sorunun da yanıtı “Evet” olursa, “tehdit”le baş gösteren eylem, 80 öncesi kanlı günlerin benzerinin altyapısı mı?!

Aman ha!
Aman ha!
O günleri yaşadım!
O günlere yaşananlara tanıklık ettim!
Tanrı, bir daha o “zor günler”i ülkemize, halkımıza yeniden -değil ülkemize ve halkımıza, hiçbir ülkeye, hiçbir halka- yaşatmasın!

Düşman pek sever ama iç savaş kadar berbat savaş yoktur!

Herkes çok duyarlı olmalı!
Herkes duyarlı olmak zorunda!
Herkesten önce de Bahçeli ve Çakıcı!..

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.