KANDIRIKÇI, ÇARPITICI EKİPTEN İKİ ERKEĞİN ŞU YAZDIKLARI!..

  • 0
150 150 bakikarakol

Bugün size, “kandırıkçı, çarpıtıcı ekip”ten, iki “erkek”ten çok kısa söz edeceğim.
Biri, sözde gazeteci, yazar; diğeri sözde siyasi!

İlkinden başlayayım:

Türk basının “amiral gemisi” gazetesi iken, “emir al gazetesi” oluveren Hürriyet’in yazarlarından Abdulkadır Selvi –kızacak ama ben onu, 1915’lerdeki, İngiliz yanlısı, Kemal Atatürk ve Ulusal Kurtuluş Savaşı karşıtı gazeteci, yazar(!) Ali Kemal’e benzetirim- dünkü (31 Ağustos 2020 Pazartesi) “30 Ağustos resepsiyonlarını hatırladınız mı?” başlıklı yazısında diyor ki:
“Bu ülkede 29 Ekim’i ve 30 Ağustos’u askeri vesayetin yeniden diriltilmesi için kullanmaya çalışanlar var. Yine Atatürk’ün arkasına saklanarak yapıyorlar bunu.” https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/30-agustos-resepsiyonlarini-hatirladiniz-mi-41599282

Böyle düşünce, gerçekleri özünden böyle çarpıtma olur mu?!
Bunu anca, İngilizci Ali Kemal ve onun gibiler yapardı, yapar!

Ulusal (Milli) Gün’lerimizden “30 Ağustos” ile “29 Ekim”i, ulusa yaraşır/yakışır biçimde kutlamanın, askeri vesayetin yeniden diriltilmesini istemenin ne alakası var?!
Günümüzün “Ali Kemali” Abdulkadir Selvi böyle bir uçukluğu, saçmalığı nereden çıkardı, çıkarıyor?!
“Ali Kemal’lik” yapacak ya!..
Tek sözcükle: Saçmalamış!

İkinci tümcesinde de saçmalamış!

Yalnız o değil, “Atatürk’ün arkasına saklanmak” söylemlerinde bulunanların tamamı saçmalıyor!

Atatürk’ü sahiplenmek, O’nun devrim ve ilkelerinden vb söz etmek, neden “Atatürk’ün arkasına sığınmak” oluyor, yaygara koparılıyor, toplum yanlış bilgilendiriliyor?!

Kendileri, “arkalara saklandıkları, arkalara saklanmaya alışkın oldukları” için, “dünya liderliği” tarihteki yerini almış Kemal Atatürk’ün izinde gidenleri öyle belliyorlar, halka anlatmaya çalışıyorlar!
Ama halk, bu kişilik ve düşünce bozukluktakileri ciddiye almıyor!

“Sözde siyasi” dediğime gelince…

“Kandırıkçı, siyasi palyaço, şaklaban Muharrem İnce (M.İ.)’den söz ediyorum.

Dün iki twitter atmış.

Saat 11.03’tekinde “Memleket Hareketi 4 Eylül Cuma Günü saat 10.00’da Sivas Nuri Demirağ Havalimanı’ndan yola çıkacak. Bu uzun yolculuğun ilk adımına bütün yol arkadaşlarımızı maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymak koşuluyla bekliyoruz. Memleket Hareketi Türkiye’nin Bereketi.” https://twitter.com/vekilince/status/1300343413158670336; saat 15.17’dekinde de “Ekim Eylülden, Kasım Ekimden daha iyi olacak, Türkiye uçacaktı. Türkiye ekonomisi 2. çeyrekte %9,9 küçüldü. Bir zamanlar 12 bin dolar olan kişi başı gelir şimdi 9 bin dolara geriledi. Her aile 90 bin lira fakirleşti. Bunun hesabını sormak için yollara düşüyoruz.” https://twitter.com/vekilince/status/1300407287996190723 demiş.

Bütün uğraşı, çırpıntısı, “Cumhurbaşkanı adaylığını gerçekleştirmek”, sonra da “Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak oyununu oynamak” –bakın ‘… oyununu oynamak’ dedim- olan M.İ.’ye gerçekten inandınız mı?!

İnanmayın.

Cumhurbaşkanı adayı olamayacağını, olsa da Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacağını kendisi de biliyor.

4 Eylül 2020 Cuma günü Sivas’tan başlatacağı “Memleket Hareketi”nin ilk gününde, ilk ayağında yaşayacağı hayal kırıklığına, kendisiyle birlikte toplum da tanık olacak.

Kalabalık toplayamayacak.

CHP’liler olmayacak.
İyi Parti’liler olmayacak.
Başka kitleler olmayacak.

AKP’liler, MHP’liler, Vatan Parti’liler, adları var kendileri yok DSP’liler karşılamalarda, vatandaş ziyaretlerinde yanında olsalar da, mitinglerde yer alsalar da, bekleneni veremeyecekler.

Bir iki yerde, cılız taşıma kalabalıklara seslenecek, o kadar.

Vatandaştaki kanı, “CHP oylarını parçalayarak, Cumhur İttifakı’na ve Cumhur İttifakı İktidarı’na yardım ve yataklık ettiği” biçimindedir.

Bu kanıdaki vatandaştan zılgıt yiyeceği, beklemediği sert tepkiler göreceği öngörüsündeyim.

Tarihte, “kandırıkçı, siyasi palyaço, şaklaban” Muharrem İnce tipi siyasiler hep var olmuşlardır!
Onlardan, “Güç yanlısı, işbirlikçi ve kısa süreçli parlak siyasi yaşamlarının bitiminde hain” diye söz edilir ve hepsi de unutulur gider…

  • 0

Yorum Yaz

Email adresiniz paylaşılmayacak.